Semra'nın aşkı ve HDP
HDP, asıl kimliğini, Semra Güzel''in yakalanmasında da gösterdi.
HDP yönetiminin içi nasıl yandıysa, araya romantizm katarak canhıraş Semra Güzel''i savundu.
Semra''nın yakalanmasından sonra HDP yönetimin yayınladığı açıklamaya bakın:
"Öncelikle milletvekilimiz Semra Güzel yaşanan çatışmalardan dolayı yakınını ve sevdiğini kaybetmiş, sorunun mağduru olmuş ve seçilmiş bir siyasetçidir. İlk günden beri gayri ahlaki her türlü söylem ve yöntemle milletvekilimizin Kürt ve Kadın kimliği hedef alınmıştır. Partimizi kriminalize etmeye çalışan, yarattığı mağduriyetlerin kurbanlarını sorumlu gibi gösteren bu anlayış tarihin çöp sepetine gitmeye mahkûmdur."
Açıklama uzun. Bu kadarı bile partinin kapatılması için yeterli delilleri veriyor.
Bu açıklama hem Türkiye Cumhuriyeti''nin kanunları hem PKK''nın iç düzeni açısından arızalı.
Bir kere fotoğraflar PKK kampında çekilmiş. Semra özellikle kampa gitmiş. Kendilerinden olmayanı, dışarı bilgi sızdıracak birini kendi kamplarına sokarlar mı?
Allah bilir, sevgilisinin silahını almış, dağa taşa ateş etmiştir. Birkaç fotoğraf mutfak gibi bir yerde çekilmiş. Hani çok romantikler ya... "Sevgilim, ellerimle seni besleyeceğim." demiş, bol tereyağlı Kürt bulgur pilavı pişirmiştir. (Tadını iyi bilirim. Yetiştiğim yerde de pişirilir, nanla yenir.)
Cümleleri bölerek tek tek inceleyelim:
"Milletvekilimiz Semra Güzel yaşanan çatışmalardan dolayı" diyor.
Sevgilisi Adıyaman''da 2017''de askerlerimizin operasyonunda öldürülüyor.
"Yakınını ve sevdiğini kaybetmiş, sorunun mağduru olmuş" diyor.
Sevgilisi askerimize silah çekiyor, kurşun sıkıyor, ülkeyi bölmek istiyor. Semra, sevgilisi öldürüldüğü için "mağdur"!
"Milletvekilimizin Kürt ve Kadın kimliği hedef alınmıştır."
HDP yönetiminin kastını, acizliğini görüyor musunuz! Mesele PKK''nın bölücülüğü, HDP''nin PKK adına manevrasıdır. Hiç kimse etnik kimliğinden, kadınlığından bahsetmemiştir.
"Yarattığı mağduriyetlerin kurbanlarını" diyor.
"Mağduriyetler" ve "kurbanlar"... Her iki adlandırmada da kapı PKK''ya çıkıyor. Meşru olan PKK, gayrimeşru olan ise Türkiye Cumhuriyeti!
Meselenin diğer cephesine gelelim:
Geçmişte PKK militanlarıyla yaptığım röportajlarda, PKK içinde "sevme"nin ne olduğunu yazdım. Hem de en açık şekliyle... Bilinmeyen bir şeyi o zaman öğrenmiştim. PKK''ya katılıp militanlaşanlar gerçeklerle karşı karşıya geliyorlar. Kurtuluşlarının olamayacağını anlıyorlar, aralarındaki ilişkilerde her şeyi mubah görüyorlar. Ben bu kadarını söyleyeyim, anlama sınırını siz tayin edin! Ha!.. Onlar da insan. Gerçekten birbirlerini seven olmuyor mu? Oluyor elbette. O zaman örgütten nasıl kaçarız hesabı yapıyorlar. Çoğu yakalanıp öldürülüyorlar.
Şunu da söyleyeyim... Semra hislerine fazlasıyla kapılmış. Militana sarıldıkça sarılmış. Hâlbuki PKK raconunda açık aşk yoktur! Hele sarmaşıp dolaşma asla! "Aşk", erkek veya kadın, militanı pasifleştirir.
Semra, militana sarmaşarak PKK''nın da kanunlarına karşı gelmiştir. HDP yönetimi bunu bilmez mi? Bilir elbette. İkili oynuyorlar. "Aşk"a kapı açarak "meşruiyet" sınırı çizmek istiyorlar.
HDP''de ne ararsan var. Hâlâ kapatsak mı, kapatmasak mı? tartışması... Kapatılırsa yenisi kurulur. Kurulsun! O da PKK''nın yanında olduğunu gösterirse o da kapatılır.
Geçmişte Avrupa''da ve özellikle İspanya''da parti kapatma meselesine gireceğim. Bask bölgesine kadar gittiğimi tekrar hatırlatayım. Afakî yazmıyorum!