Zaman bize gerçeği gösterecek
Ne için toplanıyor?
Kime neyi kanıtlayacak bu imzalar, kendi içimde bulmaya çalışıyor olsam da bir yere oturtamıyorum.
*
Geçmişte; değişik zamanlarda ve konularda on binleri aşan imzalar toplanmıştı ya, nasıl bir sonuç elde edilmişti?
Edilmiş miydi?
İmzalar dikkate alınmış mıydı, bilgisi olan var mı?
*
Bu imzalar -hani diyelim ki- 28 milyonu aştı, Sayın Erdoğan’ın erken seçim kararı alacağına inanılıyorsa, o ışık pek görünmüyor gibi.
*
CHP, yine de bunu başarır mı?
CHP, bu konuda tüm Türkiye sathına yayılmış ve bütün belde, ilçe ve il örgütleriyle sokaklarda imza kampanyalarına başlamış durumda.
Ve görünen sokakta, vatandaşla iyi de bir diyalog yakalamış.
*
Ancak benim anlatmak istediğim, asgari ücret alan bir çalışan…
14 bin küsür aylık alan bir emekli, nasıl olacak da bugünün şartlarında hem ev kirası ödeyecek hem yaşayacak.
*
Başka da bir geliri yoksa…
Elektrik…
Su…
Doğalgaz…
Yol parası…
*
Daha mutfağa bile giremedik.
Giyim-kuşam…
Çocuğun okul masrafları…
Düşünmek bile istemiyorum.
*
İstemiyorum, ama bu şekilde binlerce aile olduğu hepimizce de malum.
Hadi buyurun bakalım!
Peki durumun böyle olduğunu maaş ayarlamalarını yapanlar bilmiyorlar mı?
İnanın biliyorlar?
Durumu Cumhurbaşkanı’na iletiyorlar mıdır?
İşte ondan emin değilim, diyeceğim ya, emekliye verdiği (+ bin lira) için:
“Bin lira verdik ya daha ne verelim!” demesi, niyeti ortaya koyuyor.
*
CHP, İmamoğlu’nun, Erdoğan karşısında, daha yüksek oyla milletin teveccühünü kazanacağını söyleyerek, “Hodri meydan deyip” Erdoğan’ı erken seçime çekebilir mi, sanmıyorum.
Neden?
Sayın Erdoğan bu sefer, zamanı verimli kullanarak, kendi adına faydaya dönüştürmek istiyor.
Dönüştürebilir mi zaman gösterecek!
Zaman gösterecek de Sayın Erdoğan’ın, asgari ücretlinin ve emeklinin yaşam standardını iyileştirecek bir şey yapmazsa işi zor.
“İyileştirecek bir şey yaparsa kolay mı?” derseniz, “Hayır, yine zor!” derim.
*
Bu sefer de “Eğer verebiliyordun da bu zamana kadar niye vermedin?” denilerek, “Ona tepki olsun.” diye vermezler, diyorum ben.
Bunu, kendileri de biliyordur sanırım.
O nedenle, seçimin zamanı beklenecekmiş gibi görünüyor.
*
“Hiç mi şans yok?” derseniz, yine de içimdekini söyleyeyim:
Var elbette.
Bir ihtimal daha var.
İşte o beklenen zaman içinde, ‘Sayın Erdoğan için bir mucize olur, rüzgâr tersten eserse, hiç gözünün yaşına bakmaz, seçim kararı alır ve sandık kurulur’ gibi geliyor bana.
Evet o zaman sandık kurulur.
Kurulur da o sandık nasıl bir sonuç ortaya koyar, orasını bilmiyorum!
*
Sahiden zaman en büyük ilaç.
O bize kendi içinde gerçeği gösterecek.
Anlamlı bir hediye ve… Nereden nereye işte!..
Anketler neden küstürülmüş olabilir?
Zaman bize gerçeği gösterecek
Buna millet de ‘Evet’ derse!..
Yazık oluyor yarınlara!..
Ben bir garip Fenerbahçeliyim!
İlim ile… bilim ile… dua ile…
Bugünlerden yarınlara ayna tutuluyor
Ömer Hayyam 1000 sene önceden bugüne ne de güzel şeyler söylemiş
Elbette bu da geçecek de…









