Bugünlerden yarınlara ayna tutuluyor

Bir ailede, kardeşler arasında ciddi sorunlar yaşanırken, aile reisi tarafından bir taraf korunup, diğer bir taraf yok sayılmamalı.

Kardeşler arasında eşitlik…

Hakkaniyet…

Sabırlı ve bir o kadar da vicdanlı davranılmalı değil mi?

Çünkü hepimiz kardeşiz ve hepimiz aynı gemideyiz.

*

Öyle söylenmiyor mu?

Öyle söylemiyor muyuz?

*

Ama bugün, bir taraf aile içinde mutluluk söylemlerini paylaşırken, ya da ailede, demokrasi denilen o nezaket…

Birbirini anlama…

Birbiriyle diyalog kurabilme…

Birbirleri arasında var olan sorunları çözüme kavuşturabilme becerileriyle, güçlü aile söylemini sürdürürken, bu aile içinde niye o kadar patırtı gürültü oluyor, orası tuhaf işte!

*

Niye o zaman aile reisine itirazda bulunanları aile reisi duymak istemez ki?

Onların ne istediklerini…

İsteklerinin makul mu değil mi oluşunu…

Sorulan soruların yanıtlanması niye yapılmaz?

Hatta onların taleplerinde toplum yararı olup olmadığı niye değerlendirilmez ve niye bu ortam bu kadar sertleştirilirken, yumuşatılmaz.

*

Terörist başıyla anlaşılmaya çalışılıyor da gelin görün ki bizim aile içindeki çocuklarımızla, insanımızla anlaşma zemini oluşturulamıyor!

Bu sahiden de düşündürücü değil mi?

*

“Bugünkü iktidarla muhalefet, birbiriyle anlaşma zemini bulabilirler mi?” diyorum ya, aklıma çobanla yılanın hikâyesi geliyor.

O zaman da “Bulunmaz” diyorum.

*

Nedir o hikâye?

Bilenler bilir, ki ancak şu kadarını söyleyeyim, o hikâyede çobanın oğlu ölürken, yılanın kuyruğu da kesilmiş.

Bir tarafta evlat acısı, diğer tarafta kuyruk acısı var.

Ne var ki yine de her şeyin bir çaresi vardır, öyle değil mi?

*

Aslına bakarsanız biz her zaman baharı yaşamayı hak eden bir milletiz, çünkü bizim baharımız hiçbir tarafın baharına benzemez.

Biz dört köşe içinde yedi iklimi yaşayan…

Zorda ve çaresizlikte…

Hastalıkta ve sağlıkta…

Doğal ve suni felaketlerde…

Hangi düşüncenin adamı olursak olalım, bütün renklerimizle ‘Memleket merkezli’ birlikte olmayı ve bir olmayı, ta ‘Kurtuluş Savaşı’ndan bugüne hep gösterebilmiş ve bunu da cümle aleme kanıtlamışızdır.

*

Ve tarih yarınlarda, bugünleri bütün çıplaklığı ile ele alacaktır.

Ve bizler de yaşadığımız şu hararetli ve hareketli günlerimizi, yarınlarımıza ayna tutması için yaşıyoruz galiba!

*

Bugünlerde o kadar çok bilinmezlikler içinde yaşıyoruz ki bu iç içe geçmişlik bugünleri yarınlarda ne şekilde yansıtır, doğrusu şimdiden kestiremiyorum.

Göremiyorum çünkü!

Sahiden de bir yere evriliyoruz ya, oranın neresi olduğunu bile kendi adıma kestiremiyorum.

*

Ve memleket, bugünden yarına ciddi şekilde bir belirsizliğin içindeymişiz gibi görünüyor.

Ama ben yanılmak istiyorum.

Yazarın Diğer Yazıları