CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 11 Nisan 2025’te Halk TV’de sabah programında konuşurken öyle bir cümle kurdu ki, etnisiteyi ayrıştırdı, ayrı ülke gösterdi.
“Manisa’daki Türk belediye başkanını seçiyor, Diyarbakır’daki Kürt belediye başkanını seçemeyecek mi?” diyor. Çok tehlikeli.
Ayrıştırma takıntısı, nasıl Türkçeyse artık, “sorun” başlığı altında bir kısım CHP’lilerin zihinlerinin bir tarafında var. Mesele ayrıştırma olunca DEM/PKK’lılar en alâ ayrıştırıcılar. Üstelik şu anda el üstünde tutuyorlar, CHP’liler ise itekleniyorlar, hapsediliyorlar.
Özgür Özel Türkiye’yi baştan ikiye böldü. Aklına getirmiyor, Manisa’da da Kürtler oy kullanıyorlar, Diyarbakır’da da oy kullanıyorlar. Ayrı devlet mi var da “Kürtler-Türkler” diye ayırıyor? CHP’nin yeni yönetiminin çıkmazı budur.
DEM’ciler şimdi Özgür Özel’in ekibini kıskanırlar mı, diyeyim, yoksa, neticede bizim hizamızda, ister istemez bize tabiî olacaklar, görüşünü dillendirecekler mi, diyeyim?
CHP Genel Başkanı bütüncü değil; ayırımcı.
“Kürt kimliği” diye ayrıştırdığınız an, apayrı bir dünyaya girer, insanları birbirinden uzaklaştırırsınız. Dışarıdaki Kütler bile siyasî isteklilerin dışında düşündüklerinde, bütün hayalleri Türkiye’dir. Bunu bizzat DEM’in adamlarından, Abdullah Öcalan’la dostluğu çok öncesine dayanan Ahmet Türk bile söylemiştir. Her seferinde hatırlatırım, ben de Irak’ta Erbil’de Selahattin’de bu yakınlığı, “Türkiye” ile bir olma arzusunu gördüm.
***
CHP yönetimi Yozgatlı çiftçilerin traktörleriyle gösteri yapmalarından büyük heyecan duydu. Bu protesto, Özgür Özel’in dilinden hiç düşmüyor. 10 traktör sürücüsünün her birine kesilen 993 lira para cezasını bile kendisinin ödeyeceğini söyledi. Mahpus Ekrem İmamoğlu da bu cezayı ödemeyi düşünüyormuş. Özgür Özel, E. İmamoğlu’nu ziyareti sonrası esprili bir dille: “İmamoğlu ile aramızda bir uyuşmazlık çıktı. Bunu son dakika olarak verebilirsiniz. Yozgat'taki çiftçilerin cezalarını benim ödeyeceğimi öğrenmiş. Kardeş payı içerisinde hallettik. Yarısını ben yarısını İmamoğlu üstlenecek.” dedi.
CHP’nin en zayıf olduğu illerden biri Yozgat’tır. Çok katı CHP’liler de vardır, ama pek varlık gösteremezler.
Aynı zamanda millî hassasiyetin en yüksek illerden biri de Yozgat’tır. Alparslan Türkeş bile daha önce Adana’dan milletvekili adayı olur ve seçilirken, 12 Eylül 1980 Darbesi’nden sonra henüz MHP açılmışken MHP tabanın 1985’te kurduğu Milliyetçi Çalışma Partisi’nin başında, 1991 genel seçimlerine Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile yapılan seçim ittifakıyla (Kutsal İttifak) Refah Partisi çatısı altında Yozgat’tan milletvekili seçilmişti. Milliyetçi Çalışma Partisi 1993’ta MHP adını aldı. İttifakla girdiği TBMM’de, son milletvekilliği idi.
Diyeceğim, “milliyetçi” damarı son derece yüksek Yozgat’ta, köylerde ağırlıklı olarak Necmettin Erbakan geleneği yaygındır. Türkeş desteklense bile 27 Mayıs 1960 Darbesi ve Adnan Menderes’in ipe gönderilmesi, köylülerin akıllarının bir tarafında yer tutar. Türkeş’e ister istemez iğreti bakarlar. Üniversite yıllarımızda seçim çalışmalarımızda köylerde bunu bire bir yaşadık. Şimdi ayrıntısına girmeyeceğim.
Özgür Özel çiftçilerin eyleminden öyle bir etkilenmiş ki, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP’nin illerde yaptığı mitinglerin Samsun’dan sonra 20 Nisan’da durağı Yozgat olacağını söyledi.
CHP’nin, önce 31 Mart 2024 Mahallî Seçimleri’nde Yozgat’ta aldığı oylara bakalım:
Yeniden Refah Partisi: %36.32, MHP: %29.77, Ak Parti: %26.81, CHP %2.13.
CHP 1023’te ittifak içinde seçime girdiği için rakam veremeyiz.
2018’de milletvekili seçimlerinde ise %11.64 oy alarak bir milletvekili çıkarmıştı.
Özgür Özel’e bir hatırlatma daha... “En milliyetçi” Yozgat’ta da Kürtler var. Meselâ Yerköy ilçesinde ilk Genç Ülkücüler Teşkilâtı’nı ağırlıklı olarak Kürtler kurmuştur. Sonra “Ülkü”yle başlayan derneklerde de aynı şekilde ağırlık Kürtlerdeydi. Hiçbir surette ayırım olmamıştır. Kimse de millî bütünlük içindeyken “Kürt” üzerine sütre çekmemiştir.
Son sözüm... Özgür Özel Bey, lafın nereye gideceğini bilerek konuşmalısınız!
