Özgür Özel de tutuklanır mı?!

CHP’nin son kongrede genel başkanlığını pekiştiren Özgür Özel üstüne basa basa “cunta” dedi, hükûmet kanadı, şimdiye kadar görülmemiş öfkeyle mi desem telaşla mı desem, katiyen cunta değiliz, açıklamalarını peş peşe yaptı.

Tabiî bütün hükûmet üyelerinin harekete geçmesinde İletişim Başkanlığı’nın olağanüstü çabasını takdir etmeliyiz! Şu da akla gelmiyor değil; İletişim Başkanlığı her bakan için cunta karşısı ayrı ayrı cümleler kurmuş. “Muhterem Bakan, sizin için şu cümleyi kurduk, bilginiz olsun.” mu dedi? Mümkün!

Bakanlarımız, ekonomiyi, dış ilişkileri, asayişi, kültür sapmalarını düzeltme çabalarından fırsat bulup da “cunta” ithamı üzerine gidemezlerdi herhâlde!

Devlette organizasyon, fikir birliği esastır. Bir bakan böyle bir suçlamada sesiz kalıp diğeri ortaya çıkarsa, halkın bakanlar kurulunu fikir birliğinden şüphe etmeyeceğini söyleyemeyiz. Halk şüphe etmez ama, hükûmete karşı fitneciler, araya girer, bozgunculuk yapabilirler!

Neticede hükûmet üyelerinin aynı sesi vermelerini takdirle karşılamalıyız!

Ses vermek yetmez... CHP Genel Başkanı’nın “Cunta” diyerek, hükûmetin başındaki Zat-ı Muhterem’i “diktatörlükle” itham etmesi, sadece karşı sözlerle örtülemez. Özgür Özel, bir defa değil birkaç defa, halkın kafasını çakmak ister gibi “cunta”yı bastıra bastıra söyledi.

“Cunta” demeyi bırakın, Özgür Özel “darbe”den de bahsetti. Nasıl bir darbe?

İstanbul İBB Başkanı’nın tutuklanmasını “19 Mart darbe girişimi” olarak değerlendirdi.

Daha ötesi var... Özgür Özel, Recep Tayyip Erdoğan’la Donald Trump arasında bağ kurdu. İBB Başkanı’nın tutuklanacağından ABD Başkanı’nın haberi olduğunu iddia etti.

Trump’ın Recep T. Erdoğan övgüsü, Özgür Özel’in böyle bir cümle kurdurmuş olacağını akla getiriyor. Trump’la bir belediye başkanın tutuklanması arasında nasıl bağ kurulabilir? Trump, İBB Başkanı’nı bilir mi?!

CHP’nin genel başkanı Recep T. Erdoğan’a dair öyle cümleler kurdu ki, insanlara bu mesele mahkemeye gider, dedirtti. Ne söylemişti Özgür Özel:

“İmamoğlu'nun tutuklanacağından Trump’ın haberi vardı. ‘Amerika’ya soruldu’ açıklamaları var. Ne buradan ne oradan bir ses çıkıyor. Hepimiz biliyoruz ki bir irtibat da okyanusun ötesinde. Erdoğan'a sesleniyorum, milletten oy alıp seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a değil, darbeye kalkışan cunta başkanı Erdoğan’a sesleniyorum. Çık ve kendinden sonraki cumhurbaşkanına, rakibine yapmaya çalıştığın darbeyi, Amerika'nın icazetini alıp almadığını, gözümüzün içine baka baka söyle.”

Bu sözlerin daha ötesi var:

“İşine geldiğinde oraya buraya sataşan, ‘mandacı, himayeci’ diyen Erdoğan aslında Amerikan mandasının peşinde, Trump’ın himayesinin peşinde. Cunta başı, seni yapılacak ilk seçimde ne Amerika kurtarır ne Trump kurtarır.”

İnanılır gibi değil ama Özgür Özel’in bu sözleri, hiçbir surette, muhalif bir partinin başkanı, elbette de tenkit edebilir, biz de TBMM’deki Ak Parti’nin grup toplantısında cevabı ona göre veririz, diyeceği sözler değil. Çok ağır.

Nitekim, Özgür Özel aleyhine dava açıldığı haberi dün geldi. R. T. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın X hesabında Özgür Özel’e “ithamlarından” ve “hakaretinden” dolayı dava açtıklarını yazdı:

“CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in olağanüstü kurultayda sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan mesnetsiz ithamlar ile ‘cuntacı’ vb. hakaretamiz ifadeleri nedeniyle Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde 500 bin TL'lik manevi tazminat davası açılmıştır.

Ayrıca Cumhurbaşkanına hakaret suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuştur.”

***

Bilmiyorum, benim aklıma gelen sizin de aklınıza geliyor mu?

Ekrem İmamoğlu, İstanbul gibi “Türkiye” diyebileceğimiz ilin belediyle başkanı idi. Beklenmedik bir anda, sabahın köründe evi basılıp gözaltına alındı, hapishaneye yollandı.

Özgür Özel, partisinin başına “kayyım” getirilmesi endişesini bertaraf ettiğini düşünüyor ama, oldu bitti bir TBMM oylamasıyla dokunulmazlığı kaldırılıp gözaltına alınmayacağını kim iddia edebilir?

Karşılıklı ithamlar çok ağır... İş kavgaya varmasın da.

Yazarın Diğer Yazıları