Görüyor musunuz İBB Başkanı’ Sayın İmamoğlu’ Türkiye’yi nasıl da -hemen her yerde önü alınmaz- bir hareketliliğin içine soktu!
Memlekette bir aya yakın öyle bir hareketlilik yaşanıyor ki bu hareketliliği ne durdurur bilemiyorum!
*
Meğer, İmamoğlu İstanbul’da ne de güzel işler yapmış ki yaptıkları, İstanbullu ile olan diyaloğu, onlara olan yaklaşımı, millet nezdinde kabul görmüş.
Millet de onu gerçekten de çok sevmiş.
Ayrıca da onun içeri alınması, kendilerine göre hukuki olmadığını, siyasi olduğunu düşündüklerinden bu durumu protesto ederken, millet, sokaklarda bir deprem etkisi yarattı.
*
Bu etkinin merkez üssü de İstanbul, Saraçhane oldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte karargâhını İBB’ye kurdu ve sanırım bir hafta her akşam, -her geçen gün artarak çoğalan- mitingler yaptı.
*
Şu güne kadar yaşananlardan da anlıyoruz ki bu millet ne Özgür Özel’in liderliğindeki mitinglerden vazgeçiyor ne de İmamoğlu’na olan bağlılıklarından…
*
Ha, “İmamoğlu’na olan bu bağlılık, sevgilerinden mi, yoksa İmamoğlu’na haksızlık yapıldığının düşünülmesinden miydi acaba?” diye de bir soru aklıma takılmıyor değil hani.
Ama bu sorunun tek bir cevabı var.
Cevap:
Her ikisi de.
*
Eğer, birinden biri olmuş olsaydı, ülke genelinde bu kadar etkili olur muydu?
Hiç sanmıyorum!
Çünkü yapılan mitinglerde bir tek CHP’liler yoktu. O mitinglerde AKP’ye oy vermiş olanlar da dahil, İktidarca haksızlığa her kesim vardı.
*
Çünkü millet, İmamoğlu’nun tutuklanmasını siyasi olarak görmüş, yapılan son anketler, Sayın Erdoğan’ı birinci olarak göstermemişti.
Öyle olunca da anketler dikkate alınırsa, Sayın Erdoğan bu sefer kaybedeceğe benziyor.
Çünkü, 23 yıldır ülkeyi yöneten iktidar, enerjisini tüketmiş…
Yorulmuş…
Yeni söylemler bulmakta zorlanan, hatta bulamayan…
Muhalefete sürekli aynı sözlerle yüklenerek, milletin gözünde enerjisi düşük…
Söylemi etkisiz…
İcraatları yetersiz bir görünüm sergilemeye başlamıştır.
*
Öyle olunca da…
Emeklinin…
Asgari ücretlinin…
Dul ve yetimin…
Öğrencilerin…
Ziraatçının…
Köylünün…
Yani bir anlamda, toplumun çok büyük bir kesiminin -zaten yetersiz olan- yaşam konforunun geri kalanı da elinden alınmış olmasının birinci sorumlusunun Erdoğan’ın gösterilmesi…
Anne-babaların, evlatlarının zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor olmaları…
Fiyat artışlarının kontrol altına alınamaması, bu sefer “Sayın Erdoğan’ın seçilme şansını elinden alacağa” benziyor.
*
Bu iklim içinde, Sayın Erdoğan’ın karşısındaki aday, ister İmamoğlu, isterse herhangi bir başka aday olsun, galiba durumu değiştirmeyecek!
*
Sarayla milletin arası iyiden iyiye açılmış olduğundan, Sayın Erdoğan’ın bu sefer işi sahiden de çok zor görünüyor.
*
Bence, Sayın Erdoğan bir dönem dinlenmeli…
Sonra?
Sonra da “Nerede kalmıştık” diye milletin karşısına çıkar ve kaldığı yerden devam eder.
*
Tabi buna, millet de ‘Evet’ derse!
