Ben bir garip Fenerbahçeliyim!

Bazen ne oluyor biliyor musunuz?

İnsanın beyninde karabasanlar dolaşıyor…

Hiçbir işi rast gitmiyor…

Evde huzur yok…

Sokakta huzur yok…

İşte huzur yok.

Gelecek korkusu almış başını gidiyor.

İnsanını umutlandıran ve heyecanlandıran bir iktidar da yok.

O bile işin içinden çıkmak istiyor ya, ipin ucu kaçtığı için çıkamıyor bir türlü.

*

Verdiği üç kuruş asgari ücret, emekli parası yetmiyor…

Çocuk para ister veremiyor…

Hanım evde ihtiyaç listesini veriyor alamıyor…

Bütün bunlara çözüm bulmak istiyor, bulamıyor.

Çocuğunu mutlu etmek istiyor edemiyor…

Eşinin gönlünü alamıyor…

Kredi kartlarının asgari tutarını ödüyor, o da biriktikçe birikiyor.

*

Anlayacağınız, tutunacak hiçbir dal kalmamış.

İnsan ne yapacağını bilmiyor.

Hani bir şarkıda da deniliyor ya “Dert bir değil elvan elvan” diye, sahiden de elvan elvan olmuş dertler.

*

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bizi bu hayatta en çok da mutlu eden, huzur bulduğumuz, tuttuğumuz bir takım var.

Mesela benimkisi Fenerbahçe…

Yıllardır şampiyonluğa susamışız…

Ha diyoruz bu sene şampiyonuz…

Olmuyor işte, bir şekilde ne oluyor, nasıl oluyorsa umutlarımız suya düşüyor.

*

Öyle olunca da aşağıdan yukarıdan bütün sıkıntılar…

Olumsuzluklar…

Hayal kırıklıkları peşimizi bırakmayıp, iki ayak bir pabuca sığdırılmak isteyince de isyan bayrağı çekiliyor.

*

Mesela bir de tuttuğumuz takımın, bunca sıkıntılarımı unutturacak ‘Derbi havasında’ maçı da varsa…

“Yenerse şampiyonluk yarışındayız, yenilirse de umutlar seneye” diyerek, yine de ona olan bağlılığımızdan vazgeçmeksizin sabırla ve umutla yeni seneyi bekleyeceğiz mecburen.

*

Bekleriz elbet!

Yıllardır hep beklemedik mi?

Yeni seneyi bekleriz de yok, içimde “Bu sene başka!” diyorum.

“Bu sene yüzümüz gülecek bizim.” diyorum, inanıyorum.

*

6 Nisan Pazar gününün akşamı, işte o Fenerbahçe 1-0 geriye düşmüşken, ilk yarının uzatmalarında bir penaltı ile beraberliği yakalarken;

“Bu maçı alacağız başka yolu yok.” dedirtecek kadar özgüvenle soyunma odalarına giden sarı lacivertliler, titreyip kendilerine gelmeleri için o penaltı golünü bekliyorlarmış gibi ikinci yarıda, peşpeşe atılan gollerle, Türkiye’nin güçlü takımlarından Trabzonspor’u sükutu hayale uğrattı.

Ve şimdi Fenerbahçe’min de liderle arasındaki fark 3 puana düştü.

*

Fenerbahçe -her nedense ve ne hikmetse- uzun yıllar sadece futbolda şampiyon olamazken, neredeyse diğer bütün branşlarda şampiyon olmayı başaran ülkemin tek ve muhteşem takımı.

*

Tarihiyle…

Mazisiyle…

Taraftarlarıyla…

Renkleriyle…

Ve ülkem adına verdiği mücadelesiyle…

Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı oluşuyla her zaman taraftarı olmaktan büyük gurur duyduğum ve duyacağım bir takım.

Bir kara Sevda’m…

Üzerine titreyecek kadar hassas Kanaryam.

*

Sonuç itibariyle 6 Nisan akşamı elde edilen 4-1’lik galibiyet, -yaşanan sıkıntılar bir tarafta dursa da- umutsuz gönlüme umut serpti, yanan yüreğimi serinletti.

*

İyi ki sen varsın Fenerbahçe’m…

İyi ki ben Fenerbahçeliyim…

Şampiyon olsak da olmasak da.

*

Ama gönlüm senin şampiyon olmanı çok istiyor be Fenerbahçe’m!

*

Hadi -hep senin varlığın var olsun ya-bu sene olsun sen güldür bizi Fenerbahçe’m…

Sarı Kanaryam.

Sarı lacivert dünyam.

*

Ben bir garip Fenerbahçeliyim…

Benim senden budur dileyim.

Yazarın Diğer Yazıları