Özgür Özel’le ilgili yanılmışım!..
CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, 5 Kasım 2023’te yapılan 38. Cumhuriyet Halk Partisi Olağan Kurultayı’nda genel başkan seçildiğinde, kendisiyle ilgili “CHP’nin genel başkanlığını kaldırabilir mi, bilmiyorum!” diye yazmıştım.
Ancak o günden bugüne ortaya koyduğu eylem ve söylemleri karşısında, rahatlıkla söyleyebilirim ki:
Nezaketi…
Diyalogları…
İlişkileri…
Konular üzerindeki yaklaşımı…
Sempatisi…
Partisine ve partilerine sahip çıkışı…
Ülkenin geleceğine dair yaptığı çalışmaları…
O güne kadar iktidar muhalefet arasında yaşanan ve milleti umutlandıran pek bir şey ortaya konulmazken…
Anamuhalefet’le iktidar arasında daha çok söz düellosuyla zaman harcanırken…
Birbirlerinden altta kalmamak üzere sadece güç gösterisi yaparlarken, Özgür Özel geldiği günden itibaren, siyaset ikliminde ciddi anlamda bir normalleşme…
Siyasetin sakinleşmesi…
Tarafların birbirleriyle monologla, değil de diyalogla anlaşabileceğini gösteren bir yaklaşımla Sayın Erdoğan’la buluşmayı hayata geçirmişti.
*
Kendi partisi içinden de kendisine gelen ciddi tepkileri göze alarak Erdoğan’la aralarında bir narmalleşme iklimi oluşturmak için Erdoğan’a elini uzatmış, bizim halk değimiyle “Büyüklüğünü göstermiş” ve kısa bir süre de olsa ülke genelinde birbirini anlama…
Diyalog kurma…
‘Söz konusu memleket olunca, muhalefetin iktidara nasıl destek verebileceği bir iradeyi’ ortaya koymayı bilmiştir.
*
Sayın Özel’in bu yaklaşımını, iktidar yeterince değerlendirebilmiş midir?
Sanmıyorum!
Sanmıyorum, çünkü tam da burada egosu olanla, olmayan iki liderin bir araya gelip de anlaşabilme ihtimalinin olmadığı gerçeği de kamuoyu önüne serilmiştir.
*
Sonra ne olmuş?
Sayın Erdoğan’ın, Sayın Özel’e sert yaklaşımı karşısında, Sayın Özel de CHP’nin Genel Başkanı olarak yine, kendine has siyasetini sürdürmeyi başarmış, her geçen gün milletin teveccühünü kazanmayı da bilmiştir.
*
Özellikle de yaşanan şu bir haftalık süreçte, Sayın Özgür Özel’in, bir genel başkan ve bir lider olarak, CHP’nin ağırlığını taşıyabilecek potansiyele sahip olduğunu millete gösterdiğini düşünüyorum.
Özellikle bu son bir hafta içinde yaşananlar karşısında gösterdiği olağanüstü performansı…
Olağanüstü mücadelesi…
Ve yine olağanüstü sabrı, kararlılığı ve nezaketiyle, bir genel başkanın partisine ve başkanlarına nasıl sahip çıktığını, değil Türkiye’ye dünyaya göstermiştir.
*
Ve bütün bunlar alt alta konulup toplandığında…
Özgür Özel’in özelinde, kendini her anlamda geliştirerek değiştirdiğini görmemek…
Sayın Özel’e hakkını teslim etmemek, ona karşı bir haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Ve o nedenle de o günlerdeki henüz çiçeği burnunda bir genel başkanın, yaklaşık iki yıllık bir sürede kendisini bu kadar geliştirmesi hem kendisi…
Hem partisi…
Hem Türk Siyaseti için doğru ve etkili bir gelişme olduğunu paylaşmak isterim.
*
Belki de hayatı paylaşmayı bildikleri içindir de birazda bu millet:
Özgür Özel’i…
Ekrem İmamoğlu’nu…
Mansur Yavaş’ı bu kadar çok sahiplendi kim bilir!
*
Ben ise aceleci davranarak Sayın Özgür Özel’e ilk başta haksızlık etmişim.
Üzgünüm!..
Özgür Özel’le ilgili yanılmışım!..
Özgür Özel’le ilgili yanılmışım!..
Uzun sözün kısası…
Niye ise ‘Vicdan’a taktım ben!
İstanbul Üniversitesi’nin tüzel kişiliğine de haksızlık
Bugünler iyi günlerimizdir ne bileyim!
Bunu en çok da mart yapıyormuş meğer!
Akıl ve sevgi gücümüzü gösterelim!
Belki de şu günlerde sırat köprüsünden geçiyoruz
Vebali hepimiz için ağır olur!
Becayiş mi yapılmak isteniyor?









