Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

İktidar meşruiyetini kaybetmiştir!

Unutanlara hatırlatmak isterim Cumhur İttifakı 2023 seçimlerine giderken iki konuyu çok ön plana çıkararak vurguluyor ve bu şekilde seçmenden oy istiyordu, bunlar:

1- Cumhur İttifakı’nın lideri Erdoğan ekonomi politikalarını “faiz sebep enflasyon sonuçtur” ve “nas var nas sana bana ne oluyor” söylemleri üzerine bina etmiş, buna uygun enflasyonun altında negatif faiz politikalarını uyguluyor, bunun doğru olduğunu enflasyonun böyle düşürüleceğini iddia ederek oy istiyordu.

2- Cumhur İttifakının liderleri “Millet İttifakı DEM ile işbirliği yapıyor, altılı masanın altında Dem ve PKK var” diyor, hatta bu temalı sahte videoları mitinglerde oynatıyordu. O dönem DEM şeytanlaştırılıyor, terörist ilan ediliyor, Dem ile en ufak bir siyasi temas bile suç olarak görülüyordu. Bütün seçim kampanyası boyunca dillerinden “CHPKK Öcalan’ı serbest bırakacak” söylemi hiç düşmemişti. Yani Cumhur İttifakı 2023 yılındaki bütün seçim kampanyasını DEM’i suçlamak ve hatta şeytanlaştırmak üstüne bina etmiş ve seçmeninden bu şekilde oy almıştı.

Sonuçta Cumhur ittifakının bu söylemleri halkta karşılık buldu ve Cumhur İttifakı 2023 seçimlerini kazandı; Cumhur İttifakı mecliste çoğunluk oldu ve Recep Bey yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.

Peki, seçildikten sonra ne oldu?

1- Recep Bey bütün seçim kampanyası boyunca kullandığı “faiz sebep enflasyon sonuçtur” ve “nas var nas sana bana ne oluyor” söylemlerini bir anda çöpe attı ve Nureddin Nebati’nin yerine Mehmet Şimşek’i atadı.

Hazine Sekreteri olarak atanan Mehmet Şimşek ise görevi devraldığı törende selefinin gözünün içine baka baka geçmişte uygulanan politikaları zehir zemberek bir dil ile eleştirmişti. Hazine sekreteri Şimşek bu politikaların terk edileceğini söyleyerek, rasyonel politikalara dönüleceğini belirtmiş ve faizleri artırmaya başlamıştı.

Yani Erdoğan 2023 seçimlerini kazanmak için söylediklerinin tam tersini yaparak bu söylemler yüzünden kendisine oy vermiş milyonlarca seçmeni ters köşeye yatırmıştı.

Birçoğumuz bu durumu tuhaf karşılamış olsak bile rasyonel politikalara dönüleceği düşüncesinin yarattığı olumlu iklimde pek de eleştirmemiştik.

2- Cumhur ittifakının küçük ortağı MHP Genel Başkanı Devlet bahçeli bir anda “Öcalan gelsin mecliste DEM grubunda konuşsun, örgütü feshetsin sonra umut hakkından faydalansın” diyerek o güne kadar sadece ve sadece azılı PKK’lıların dile getirdiği bebek katiline özgürlük konusunu resmen TBMM çatısı altında gündeme getiriverdi.

Sonrasında süreci biliyorsunuz gidip gelmeler, çay kahve içerken kameralara gülümsemeler, sarılıp öpüşmeler öpüşüp koklaşmalar ve saire konu pişirildi bugün haziran ayında bebek katilinin hapisten çıkarılacağı konuşuluyor.

İstanbul’un seçilmiş başkanı Ekrem İmamoğlu “kent uzlaşısı” yaptı gerekçesi ile terör örgütüyle işbirliği suçlaması ile yargılanıyor amma ve lakin “başkent uzlaşısı” yapanlar televizyonlarda “terörsüz Türkiye” diye ahkam kesiyor, atıp tutuyorlar.

Görünen o ki Cumhur İttifakı seçim kampanyasında söylediğinin tam tersini yapmış bulunmaktadır pekala bu durumda adama “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye sormazlar mı?

Neticeten Cumhur İttifakı 2023 seçim propagandasında seçmene ne söz verdiyse tam tersini yapmış kendine verilen oylara ihanet etmiş bulunmaktadır.

Erdoğan ve Bahçeli 2023 kampanyasında “ben faizleri artıracak ve Öcalan’ı serbest bırakacağım” deseydi o zaman aldıkları oyu alabilir miydi?

Bence alamazdı...

İşte bende tam da bu yüzden iktidar meşruiyetini yitirmiştir diyorum...

O halde Cumhur İttifakı kesin kes bir erken seçime gitmeli ve “biz faizleri artıracak ve Öcalan’ı serbest bırakacağız” taahhüdü ile meydanlara çıkıp seçmenden oy istemelidir.

Eğer seçmen bu görüşe onay verirse Cumhur İttifakı yeni bir görev onayı almış olur istediği gibi Öcalan’ı serbest bırakıp, faizleri artırabilir.

Eğer seçmen bu görüşe onay vermezse iktidar el değiştirir ve bu saçmalıklar da çöpü boylar.

Yazarın Diğer Yazıları