Sadece % 3,5 yetiyor...
Malum İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sudan sabundan gerekçeler ile tutuklanması ve adeta bir toplama kampına dönen Silivri’ye kapatılarak esir tutulması tüm yurtta çok ciddi bir infial yarattı ve sokakları büyük bir protesto dalgası kapladı.
Tam da bu noktada bir çok kişi bu protestolar etkili olur, gidişatı değiştirir mi? Diye sormaya başladı.
Bende bu soruya bilimin ışığından yararlanıp yapılmış bir araştırmanın sonuçlarını sizle paylaşarak cevap vereyim istedim.
Harvard Üniversitesinden Erica Chenoweth 323 halk hareketini incelemiş.
Bulduğu sonuç şöyle: Bir ülkede nüfusun yalnızca % 3.5’i barışçıl protesto eylemlerine katıldığında ve direndiğinde başarı kaçınılmaz hale geliyor.
Burada üç temel unsur var:
- Protesto eylemlerinin barışçıl olması.
- Protesto eylemlerine ülke nüfusunun % 3,5’inden fazlasının katılması.
- Protesto eylemlerinin bir müddet ısrarla sürdürülebilmesi
Yani Türkiye için konuşursak bu % 3,5 sınırı sayısal olarak yaklaşık 3 milyon kişidir.
Tanklara, coplara, sansüre karşı sadece kararlılık ile direnen, barışçıl protesto eylemlerine katılan 3 milyon kişi ülkemizde demokrasiyi koruyabilir.
Yalnızca ve yalnızca % 3,5 bu düşük oran sizi hiç şaşırtmasın, çünkü tarih ve bilim bunu gösteriyor ve “Barışçıl olan kazanır” diyor.
Araştırmalara göre barışçıl yani şiddetsiz hareketlerin % 85’i, 5 yıl içinde hedefine ulaşıyor.
Sokakların dolduğunu izleyip "Bir önemi var mı?" diye düşünen herkes için: Kanıtlar gösteriyor ki, evet, önemi var.
Pekala, hükûmetler barışçıl protestolardan neden bu kadar korkar?
Çünkü barışçıl bir halk hareketi, toplumu peşinden sürükler.
Bu yüzden özellikle de otokrat Hükûmetler ; polislere orantısız güç kullanımı ile tırmandırma emri verilir, istihbarat servisleri ve o servislerin taşeronları tarafından provokasyonlar yapılır, medya itibarsızlaştırır ve dolayısı ile gösterilerin barışçıl kalmasına izin verilmez.
Başarıya ulaşmak isteyen her eylemci bu gerçeği bilmeli ve protesto eylemlerinin barışçıl karakterini bozacak her türlü fiilden kaçınmalıdır.
Bu arada br protesto eylemi olarak 2 Nisan tarihi için bir boykot çağrısı yapılmış ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de bu çağrıya destek vermişti. İktidar ise bu boykota karşı çıkmış, hatta bakanlar bile çarşıya pazara inerek boykotu kırmak için elinden geleni yapmıştı.
Boykot başkaca hiçbir işe yaramasa dahi en azından bakanların çarşı pazara inip alışveriş yaparak piyasa gerçeklerini ve hayat pahalılığının seviyesini görmelerine yaramış bulunmaktadır ama birde verilere bakalım:
BOYKOT ETKİLİ OLDU MU?
Bilen bilir ben verisiz konuşmam BKM verilerine göre 2025 yılının Ocak ayında ortalama günlük 67,5 Milyar TL ve Şubat ayında ise 71,0 Milyar TL kartlı alışveriş yapılmış.
Bu tutarlar Kredi Kartı, Banka Kartı ve İnternet alışverişlerinin toplamının günlük ortalamasını gösteriyor. Bu tutara nakit çekimler dahil değildir.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un tarafından paylaşılan A.A. haberine göre 2 Nisan’da gerçekleştiği söylenen 28 Milyar TL’lik alışveriş verisini doğru kabul edersek bile iktidarın boykotu kırma girişimine rağmen boykot çok etkili olmuş görünüyor.
Bu arada elbette nakit alışveriş verilerini ise en azından şimdilik bilemiyoruz.
İktidarın bu boykot çağrısına niye bu kadar sert bir tepki verdiğini ise hiç anlayamadım. Neticede boykot demokratik bir hak ve iktidar cenahı da daha önce defalarca boykot çağrısı yapmıştı neden böyle panik yaptıklarını, boykotu kırmak için yel yepelek yelken kürek çarşıya pazara koştuklarını anlamak mümkün değildir.
Sadece % 3,5 yetiyor...
Turpun büyüğü Mansur Yavaş mı?
GİZLİ TANIĞA CANLI YAYIN RESTİ
O SANDIK HALKIN ÖNÜNE GELMEYECEK Mİ?
Bak hala önder mönder diyor!..
YARGI SOPASI
BEBEK KATİLİ SÖYLEMİNDEN KURUCU ÖNDER SÖYLEMİNE...
SHALOM HAMAS
Ümit Özdağ niye içeride?
Esad gitti Suriyeliler gitmedi









