Emekli aylıklarına yeniden düzenleme şart
EYT düzenlemesi ile emekli olacaklarla beraber 2023 yılında 15 milyon emekli sayısına ulaşacağız. Aileleri ile beraber değerlendirdiğimizde toplumun önemli bir kesiminden bahsediyor, oluyoruz. Dolayısıyla emekli aylıkları ile ilgili düzenlemelerin, ekonomiye etkisi kadar, toplum psikolojisine de etkisi bulunuyor.
Emekli aylıklarına zam haberlerinde geniş bir kesimin kulak kesildiği malum. Seyyanen mi zam yapılacak ya da aylıklara yüzde kaç artış yapılacak diye sohbetler başlarken; son zamanlarda en düşük emekli aylığı ne olur sorusu öne geldi. Genel olarak emekli aylıklarına artış verilirken, üç olasılık beklenir oldu. Aylıkları bir oran ile artırmak, seyyanen zam vermek ve en düşük emekli aylığını yükseltmek.
Emekli aylıklarının hepsini belli bir tutarda arttırmaya, seyyanen zam diyoruz.
Örneğin tüm emekli aylıklarına 1.000 TL zam yapılması gibi. Emekli ikramiyelerine yapılan zamlar, seyyanen zam olarak adlandırdığımız usulde yapılıyor. Geçmiş dönemlerde aylıklara da seyyanen zam yapıldığına tanıklık ettik. Bu usulde, emekli aylıklarının düzeyinin bir önemi bulunmuyor. Herkese aynı tutarda zam veriliyor.
En düşük emekli aylığının arttırılması ile yapılan zammı, en düşük emekli aylığının yükseltilmesi olarak tanımlıyoruz.
En düşük aylık, seyyanen zam ile arttırılmakta. Örneğin en düşük emekli aylığı 5.500 TL'den, 7.500 TL'ye yükselince: 5.500 TL aylık alanlar 2.000 TL zam almış olurlarken, 7.499 TL. emekli aylığı alan 1 TL zam almış oldu. 7.500 TL ve üstünde aylık alanlar ise zam almadı.
Görüldüğü üzere; 2021/Temmuz ayında en düşük 1.500 TL aylık alan ile 3.230 TL aylık alan iki emeklinin aylığı, bugün itibarıyla eşitlenmiş oldu. 1.500 TL aylık alan emeklinin aylığı, en düşük emekli aylığına yapılan artışlarla bugün 7.500 TL'ye ulaştı. 2021/Temmuz ayında 3.230 TL aylık alan emeklinin aylığı ise yapılan artışlarla 7.501 TL'ye ulaştı.
Yıllar içinde giderek daha fazla emekli en düşük emekli aylığı alanlar arasına katıldı. Bugün için 8.8 milyon emeklinin en düşük emekli aylığı düzenlemesinden yararlandığı kamuoyuna yansıdı. Düşük emekli aylığı alanlar için yapılan zamlar; üst dilimlerde aylık alan emeklileri, en düşük emekli aylığı alanlar arasına almaya devam ediyor.
Aylık hesaplamalarında, bir emeklinin bir başka emekliye göre daha yüksek ya da düşük aylık alması aralarındaki yaş, çalışma gün sayısı ve ödenen prim miktarı ile ilgili.
En düşük emekli aylığını artırmak: Daha fazla gün sayısına ve prime sahip emekli ile daha az gün sayısına ve prime sahip emeklinin aynı aylığı almasını sağladı. Nitekim 2021/Temmuz ayında en düşük 1.500 TL aylık alan emekli, aynı ayda 3.230 TL aylık alan emekliden daha az prime ve daha az çalışma gününe sahipti. 2021'de aralarındaki fark, 2 katından fazlaydı. Bugün, iki aylık aynı tutarda.
Aylıkları her emekli için belli bir oranda artırmak
Emekli aylıklarının her emekli için TÜFE'ye göre ya da TÜFE rakamlarının üzerinde refah payı da ekleyerek, bir oran ile artırılması, emekli aylıkları arasındaki dengeyi korumada en doğal yol. Tüm emekli aylıklarına %25 zam yapmak gibi. Bu yöntemde; geçmişte daha çok çalışıp, daha çok prim ödeyen dolayısıyla daha yüksek emekli aylığı bağlanan emeklinin aylığı değerini koruyabiliyor. Daha az çalışan ve az prim ödeyenin aylığı da. Diğer türlü verilen zamlar, emekli aylıkları arasındaki dengeyi bozmakta.
Gelinen noktada, emekli aylıklarına yeni düzenleme mecbur
Herkesin emeklilik günleri için çalıştığı bir gerçek. Emekli aylığımı nasıl yükseltirim, borçlanma mı yapsam, primlerimi daha yukarıdan mı yatırsam, Bağ-Kur borcumu ödesem mi diye yollar arayan sigortalılar; emekli olduklarında, en düşük emekli aylığı sınırına takılıyorlar. Bu durumun; sigortalılarda prim ödeme isteksizliği doğurması ve sosyal güvenlik sisteminin temel taşı olan ödenen prim ile bağlanacak aylık dengesini bozması kaçınılmaz.
2012 yılında yapılan ve intibak yasası olarak bilinen düzenleme ile emekli aylıkları SGK tarafından güncellenmişti. 2000 yılı öncesinde emekli olanları kapsayan düzenleme emekli aylıklarında artış sağlamıştı. Benzer bir düzenleme bugün için de gerekli görülüyor. Hali hazırdaki, emekli aylıklarının prim ödeme gün sayısına ve ödenen primlere göre tekrar farklılaştırılarak/arttırılarak aralarındaki adaletin sağlanması yerinde olacak. Nitekim emekliler haklı olarak daha az çalışıp prim ödeyenlerle aynı maaşı almaktan yakınıyorlar. Giderek de daha çok emeklinin aynı durumda kaldığı göz önüne alınırsa, sorunun büyüklüğü ve çözümün gerekliliği ortaya çıkıyor.
BİR SORU-BİR CEVAP
1996 yılında çalışmaya başladım ve çalışmaya başlamam ile beraber SSK girişim yapıldı. 5.000 günüm mevcut. Hepsi SSK. Askerlik borçlanmamı da yaptım. Eksik kalan günlerimi isteğe bağlı sigorta ile tamamlaya bilir miyim? Bağ-Kur'lu olma ihtimalim var mı?
4/a (SSK) emeklilik koşullarınız; 25 yıl sigortalılık süresi, 56 yaş ve 5825 gün. EYT kapsamında olduğunuz için yaş koşulu aranmayacak. Diğer taraftan sigortalılık süresini tamamlamışsınız. İsteğe bağlı sigortalılık 4/b (Bağ-Kur) sigortalılık statüsünde kabul edilmekte. Eksik günlerinizi isteğe bağlı sigorta ile tamamlayarak emekli olabilirsiniz. Ancak son yedi en fazla hangi sigortalılık statüsünden gününüz mevcut ise o statüden emekli olacağınız için, 1.260 günden fazla isteğe bağlı sigorta ödemesi yapmamanız durumunda 4/b (Bağ-Kur) emeklilik koşullarına tabi olursunuz.