Güldüren komedyen artık ağlatıyor
Coşkulu bir neşesi, kabına sığmaz bir mizah yeteneği, istediği kişiyi fazla incitmeden eleştiren bir hiciv gücü vardı.
Hukuk fakültesini bitirmişti ama hâkim, savcı ya da avukat olmanın karakterine uymadığını düşündü, komedi oyunlarıyla tanınan bir grupta yazar ve oyuncu olarak görev aldı.
Buradaki performansıyla kısa sürede dikkat çekti, çok izlenen bir televizyon kanalında mizah programları yapmaya başladı.
Bu programlar ona yeni kapılar açtı. Komedi filmleri ve dizilerde oynadı.
Başrolünde oynadığı "Halkın Hizmetkârı" dizisi şöhretine şöhret kattı.
Dizinin gösterildiği günler sokaklar bomboş kaldı, milyonlarca kişi evlerinde o diziyi seyretti.
İlginç bir konusu vardı dizinin:
Kıyıda köşede kalmış bir okulun mütevazı tarih öğretmeni ülkedeki yolsuzluklara, rüşvetlere, ihale oyunlarına, adam kayırmalara, gelir dağılımındaki adaletsizliklere karşı çıkıyor ve bunlarla mücadele edip halkını esenliğe çıkarmak amacıyla "Halkın Hizmetkârı" adlı bir parti kuruyordu.
Başlangıçta kimsenin şans vermediği bu parti kısa sürede büyük ilgi görüyor ve girdiği ilk seçimde iktidara geliyordu. Mütevazı tarih öğretmeni artık seçim kampanyasında dile getirdiği vaatleri yerine getirmek isteyen devlet başkanıydı.
...
Bu çok tutulan dizi sonraki yıllarda birebir gerçek oldu:
2019 yılında ülkede seçim yapılacak ve hem yeni devlet başkanı hem parlamentonun yeni üyeleri seçilecekti.
Seçime kısa bir süre kala "Halkın Hizmetkârı" dizisini seyredenler onu adeta mesaj bombardımanına tuttu.
Mesajlarda özetle, "Neden oynadığın dizideki gibi parti kurup devlet başkanlığına adaylığını koymuyorsun" deniyordu.
O da mevcut devlet başkanı ile partinin iktidarda kalması hâlinde ülkenin daha kötüye gideceğini düşünüyor, buna çareler arıyordu.
Sonunda halktan gelen büyük talebe uydu, "Halkın Hizmetkârı Partisi"ni kurdu, Mayıs 2019'da yapılan seçime katıldı.
Meydanlarda ve çıktığı televizyon programlarında ağırlıklı biçimde yolsuzluklarla mücadele edeceğini belirtiyor, Batı dünyasıyla yakın ilişkiler kuracağını söylüyordu.
Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması bir diğer vaadiydi.
Seçimde aldığı oy inanılacak gibi değildi.
Rakibi mevcut devlet başkanını yüzde 23'e karşı yüzde 74 oyla ağır bir yenilgiye uğrattı. Bir diğer deyişle dizide canlandırdığı karakteri gerçeğe dönüştürdü.
...
Ne var ki devlet başkanlığı koltuğuna oturduktan sonraki gelişmeler hiç de iyi olmadı.
Evet, yolsuzluklarla mücadele etti, ülke ekonomisini sağlıklı bir yapıya kavuşturmaya uğraştı ama bunları yaparken vahim bir yanlışa da imza attı.
NATO’ya gireceğini açıklayıp bu konuda bazı girişimlerde bulunmasıyla her şey bir anda değişti.
Rusya, sınırında bir NATO ülkesi olmasının güvenliğine büyük tehdit oluşturacağını düşündü, ülkesine savaş açtı.
Ülkenin büyük bölümü Rus bombalarının hedefi oldu, evler, iş yerleri, fabrikalar, enerji santralleri, alt yapı tesisleri yerle bir edildi. Çıkan çatışmalarda asker ve sivil binlerce insan öldü, binlercesi de yaralandı.
Bunlar olurken ABD ve Avrupa ülkeleri bir yandan ateşkes çağrıları yayımlarken bir yandan da silah yardımında bulunuyordu ülkesine.
Ve tüm bu yaşananların ardından Ukrayna’nın güler yüzlü, neşeli, her sözüyle mizah konfetileri patlatan hiciv ustası komedyen Voladimir Zelenski gitti, yerine asık yüzlü, kaygılı, adeta derin depresyona girmiş bir devlet başkanı Voladimir Zelenski geldi.
...
Geçtiğimiz günlerde yaptığı hamleyle ortalığı iyice karıştırdı.
ABD’den aldığı uzun menzilli füzelerle Rusya’yı vurdu.
Bunun üzerine Rusya Devlet Başkanı Putin, ülkesini savunmak için Batı’ya karşı nükleer silahları devreye sokabileceğini açıkladı.
Şimdi başta NATO ülkeleri olmak üzere tüm dünya tedirgin.
Üçüncü Dünya Savaşı’ndan bahsedenler bile var.
...
Sonuç olarak diyeceğim şu:
Zelenski keşke yabancısı olduğu siyasete hiç girmeyip ustası olduğu işi sürdürseydi, ülkesinin güldüren komedyenini ağlatan devlet başkanına dönüştürmeseydi.