Onların yüreğini yakmıyor!
Barış Pınarı Harekatı'nda altı günü geride bıraktık. Harekât daha sonlanmadan beklediğimizin çok daha ötesinde askeri ve siyasi sonuçları oldu. Her dertlerinde kol kanat olduğumuz, kapılarımızı açtığımız, uğurlarına dünyaya kafa tuttuğumuz Arap devletlerinin dost olmadığını anladık. Dışta dosttan çok düşmanımız olduğunu bir kez daha fark ettik.
Umalım ki, akıllandık.
Umalım ki, Arap devletlerini "kardeşlik" hevesiyle her koşulda korumamamız gerektiğini anladık.
Harekâtı "işgal" olarak niteleyen Batı bile Arap devletlerinin Türkiye'ye sırt çevirmesiyle dalga geçiyor…
İngiltere'nin ünlü Guardian Gazetesi'nin pazar günkü versiyonu olan Observer'ın yazarı Simon Tisdall, "Erdoğan hayal edilemeyeni başardı" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Pek tabi, başlıkta kinaye yapılıyordu. Başarı denilen Erdoğan'ın "Ortadoğu'daki rakipleri birleştirmesi" idi.
Anlayacağınız, Ortadoğu'nun Türkiye düşmanlığı ile birleşmesi, dış basında bile alay konusu ediliyor.
Nitekim, emperyalist ülkelerin desteklediği PKK/YPG/PYD'nin katliamlarını görmeyen Batı medyası, operasyon başladığından beri Türkiye'yi işgalci olmakla suçladı. Terör örgütlerine karşı yapılan operasyonu, "savaş" olarak niteledi. PKK yerine "Kürt" ifadesini kullanarak, Türkiye'yi Kürtlere savaş açmakla itham etti.
Üsluplarından öyle anlaşılıyor ki, PKK'yı kendileri adına Türkiye ile mücadele eden bir güç olarak görüyorlar. Öylesine Türkiye aleyhine ağırlaşmış bir üslupları var ki…
Şaşırtıcı değil. Neticede PKK'ın eylemleri, Batı'nın menfaatine dokunmuyor. Onların yüreğini yakmıyor. PKK, Türkiye'yi zorlayıcı silahlı örgüt olarak, ekmeklerine yağ sürüyor. Tek dertleri, Türkiye, Suriyelilerin Avrupa'ya geçişine engel olmayı sürdürsün, Suriyeliler konusunda yardım istemesin ve hatta Avrupa Birliği vatandaşı IŞİD mensuplarının Avrupa'ya dönüşüne engel olsun.
"Stratejik ortağımız" dediğimiz Amerika zaten malumun ilanı olarak PKK'yı beslediğini itiraf etti.
Ancak dışarıdan gelen tüm tepkilere rağmen, Barış Pınarı Harekâtı bölgedeki dengeleri değiştirmeye başladı. Ordumuzun yüksek performansı, ABD askerlerinin güneye çekilmesini sağladı ve hatta ne kadar güvenilir bilinmez ama Trump'a Suriye'den çekilme kararı aldırdı. Ne kadar silah verip beslese de PKK'nın Türk ordusu karşısında şansı olmadığını şahsen açıkladı.
Dengesiz olduğu için mi yoksa gerçekten baskı altında olduğu için mi bilinmez, öte yandan ekonomik açıdan Türkiye'ye uygulayacağı yaptırım tehditlerine de devam ediyor.
Türkiye'yi zor günler bekliyor olabilir ancak, PKK yerine "Kürt" diyerek Türkiye'ye tepki oluşturmaya çalışanların, bir gün Suriyelileri de benzer şekilde kışkırtma ihtimali olduğu unutulmamalıdır. İçte çıkabilecek kargaşa ve kaos ortamı Türkiye'ye en büyük zararı verir. Bu operasyonun, olası bu tehditten kurtulmamız açısından bile büyük önemi bulunmaktadır.