Sanırım duymayan kalmamıştır ama ben buradan bir daha hatırlatayım: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.” demiş ve daha sonra da birçok defa da bu dediğinin arkasında durduğunu beyan etmişti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a ilişkin açıklamalarına mazeret olarak "Terörle mücadelenin bitmesi ve ekonomi üzerindeki ağır yükünün ortadan kalkması demek; yatırımların, istihdamın artması demektir. Ekonominin düzelmesi demektir. İşsizlere iş, aşsızlara aş demektir. Emekli ve çalışan maaşlarının artması demektir. Türk parasının alım gücünün artması demektir.” Demiş…
Yani bu durumda Semih Yalçın ekonomik kriz ve bu krizin halk üzerindeki etkilerini ortadan kaldırmada başka yol kalmadığını söyleyerek, umutlarını Öcalan’a bağladıklarını, ondan medet olduklarını mı beyan etmiş oluyor?
Malum bu konuda Recep Bey ise hâlâ net bir görüş beyan etmiş değil ama MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıya Saray'dan destek gelmiş ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Bahçeli'nin çağrısının "tarihî bir önemde" olduğunu ifade etmişti.
Mehmet Uçum, sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamasında "Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Sayın Bahçeli’nin, Meclis açılışından itibaren Terörsüz Türkiye hedefi için ortaya koyduğu büyük önderliği, Türkiye için gövdesini taşın altına koymak olarak değerlendirdi." Demişti. Sonrasında ise: "Ülke Liderimizin bu tespiti; Sayın Bahçeli’nin bütün siyasetini Türkiye üzerine bina ettiğini, konu vatan olunca her şeyi göze aldığını, reyi değil ülkeyi düşündüğünü teşhis eden ve Sayın Bahçeli’nin ülke için yaptığı bu büyük fedakârlığa yüksek kıymet veren tarihi bir değerlendirmedir." Sözlerini sarf etmişti.
Göründüğü kadarıyla Öcalan’ın PKK’yı tasfiye etmesi karşılığında bir af vaadi gündemde ısıtılıyor.
Öcalan’ın affı ve hatta PKK’nın tasfiyesi terör sorununu bitirir mi?
Bunu bilmem amma velakin bir Türk sorunu başlatacağı aşikârdır!
Bugüne kadar bölücü örgütün karşısında devletin yanında olan; canını, malını, fidan gibi oğlunu kızını bu uğurda feda eden Türklerin bebek katili bölücü örgüt elebaşının af edilip salıverilmesine ne tepki verir devlete güvenleri ne kadar sarsılır bilinmez…
Gelelim işin özüne terör kişiler ve hatta örgütler ile ilgili bir konu değildir devletlerarası savaşın yeni biçimidir.
Dolayısı ile terör örgütlerini yaratan devletler ile anlaşıp, terör örgütlerinin var edilmesine yol açan koşullar ortadan kaldırılmadan terör örgütleri ya da terör örgütü elebaşları ile yapılacak pazarlık ve uzlaşılar hiç bir sonuç vermeyecektir.
Böyle bir anlaşma ya da uzlaşı sağlansa bile ortaya yeni liderler ve yeni örgütler çıkmakta gecikmeyecektir ve korkarım ki atalarımızın da dediği gibi gider eteri gelir beteri durumu ile karşılaşılacaktır…
Dolayısı ile terörist ve terör örgütleri ile pazarlık yapmak nafile gayrettir, asla sonuç vermez yapılması gereken terörist ve terör örgütlerini imha etmek, terörist ve terör örgütlerini sahaya süren devletler ile sorunları çözmektir.
Ayrıca teröristler ve terör örgütleri gerekli gördükleri zaman çok kolay sahip ve taraf değiştirirler bunu da unutmamak gerekmektedir.
Diğer yandan Kuzey Suriye’de bir Kürt devleti kurma hevesinde olanların daha önce de Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) yapıldığı gibi meşruiyet kazandırılarak PKK’yı terör örgütleri listesinden çıkarıp meşrulaştırma hevesinde olduğunu da hatırlatayım.
