Irak'la ticarette güncel durum
Irak, son dönemde önemli bir dönüşümden geçiyor. Uzun yıllardır merkezî Irak'ta bir türlü kurulamayan hükûmetler ve bunun getirdiği istikrarsızlık adım adım aşılıyor. 2003 yılında başlayan ve başta merkezî hükûmetin bulunduğu bölümlerde büyük yıkıma yol açan işgalin yaraları sarılıyor.
Irak'ta geçtiğimiz yılın ikinci yarısında hükûmet kurulabildi. Geçen yıl harcanamayan ve bu yıla aktarılan bütçenin getirdiği rahatlığa bu yıl petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi de eklenince Irak'ta büyük bir rahatlama oluştu. Irak Merkezî Hükûmeti bu rahatlamayla birçok altyapı projesine girişti. Bunlardan birisi de Kalkınma Yolu Projesi. Bu proje kapsamında Irak Hükûmeti, Güneydoğu Asya mallarının Irak ve sonrasında Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasını öngörüyor. Kara yolu yatırımlarını hızlandıran Irak; liman, hava, stadyum, her şehirde en az 50 yataklı hastane, üretim tesisleri ve diğer altyapı projelerine de ağırlık veriyor.
Kalkınma Yolu Projesi’nin yanı sıra ülkede birçok konut projesi de yapılıyor. Artık Irak'ta çok katlı milyar dolarlık projelere rastlamak mümkün. Örneğin 500 milyon dolarlık Yeşil Bölge’deki otel projesi veya 900 milyon dolarlık lüks konut projeleri bunlardan bazıları. Özel girişimlerin yanında hükûmet, 40 milyar dolarlık altyapı yatırımı bütçesi belirleyerek bu süreçte ön safta yer alıyor. Irak'taki müteahhitlik pazarı, ülkemiz firmalarının son dönemde Bağımsız Devletler Topluluğu ve Libya'da daralan pazarları için cazip imkânlar sunuyor.
Irak'la ihracatımızın durumuna gelirsek. Irak'ta Saddam Rejimi döneminde tüm üretim devlet şirketleri tarafından sağlanıyordu. ABD işgali, Irak'ın bu altyapısını çökertti. Halen Irak'ın tüketiminin %90'ı ithalata dayalı. Türkiye'nin yakın komşusu olarak Irak, ülkemiz ihracatında ilk üç pazar arasında yer alıyor. En fazla dış ticaret fazlası sağladığımız ülke Irak. Büyük ölçekli firmalarımız Batı'ya açılmayı öncelerken, KOBİ'lerimiz için ihracatta ilk aşamada odaklanılan ve ihracatın tecrübe edildiği yer Irak oluyor. Bununla birlikte Irak'ta son dönemde büyük ölçekli bir üretim hamlesinin başladığı, devletin farklı teşviklerle üreticileri cesaretlendirdiği, içeride üretimi olan ürünlere karşı ithalat yasaklarının giderek artacağı bir döneme firmalarımızın kendini hazırlanması gerekiyor.
Irak hâlâ Dünya Ticaret Örgütü üyesi değil. İkili ve çok taraflı ticaret anlaşmaları, yatırımları koruma ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları bulunmuyor. Bununla birlikte, son dönemde Irak'ın uluslararası ticari sisteme daha fazla entegrasyonu yönünde çalışmalar yapılıyor. Uluslararası tahkimin kararlarının Irak'ta geçerliliğinin tanınması bu anlamda önemli bir gösterge. Buna rağmen Irak'ın uluslararası ticari sisteme tam uyumunun uzun zaman alacağı öngörülüyor.
Sonuç…
Irak, Türkiye için her zaman önemli pazarlardan birisi olmaya devam edecek. Irak'ı daha yakından tanımak ve son dönemde Irak'ta oluşan rahatlamayla büyüyen pastadan pay kapmak, 2024 yılında zorlu geçecek iç piyasamız için alternatif oluşturma potansiyeliyle tüm firmalarımızın önceliği olmalı. Siyasi olarak ise istikrara kavuşmuş bir Irak'ın geleceğinde Türkiye'nin rolü ticaretle güçlendikçe bölgemizdeki barış ve istikrara daha fazla katkı sunulabileceği unutulmamalı.