Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Fatma ÇELİK
Dr. Fatma ÇELİK

Diktatörlerin sonu

Diktatörlükle yönetilen Suriye’de 53 yıllık Esad Ailesi, 61 yıllık BAAS Partisi iktidarı sona erdi. Yerine gelecek rejimin şekli henüz belirsiz. Zor görünse de temennimiz barış ve güvenlik ortamının sağlandığı bir komşu devleti.

Ancak Suriye’nin geleceği hususundaki tahminleri, Orta Doğu uzmanlarına bırakarak, meseleye olasılıklardan uzak, olgusal, açık ve gerçek yerinden yaklaşmayı yeğliyorum: Diktatörlüklerin sonu.

53 yıllık diktatörlüğün yarattığı sayısız insan hakları ihlali, cinayet, işkence ve keyfi tutuklamalarla dolu, baskı ve şiddet yoluyla sürdürdüğü iktidarında yarattığı memnuniyetsizlik ve savaş ortamına uzun süredir şahit olduktan sonra, nasıl çöktüğünü gördük.

Büyük ve sert düşüş

Bugün Suriye’de yaşananlar, 53 yıllık bir liderin çöküşünün davul ve zurnalarla kutlanması, heykellerinin yıkılması, güçten başı dönen ve anayasal düzenin dışına çıkmaya meyleden tüm yöneticiler için ibret vericidir.

Zira, yönettikleri süre boyunca, ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, o güç tabanda meşru görülmez ise, uyguladıkları baskı ve halkta yarattıkları memnuniyetsizlik oranında büyük ve sert bir düşüşleri olur.

Çünkü iktidarların hem o makama gelişleri hem de aldıkları kararların meşruiyet temeli olması gerekir.

Aksi hâlde, korku temelli bir iktidar, gücünü biraz kaybettiği anda bu şekilde tamamen çökertilir.

İktidarın değişebilirliği

İnsanın doğası, mal ve mülkü, makam ve mevkiyi güç olarak görür ve bu gücü ele geçirdiğinde sürdürmeye de istekli olur. Suriye gibi ülkelerde de otoriter yöneticilerin olduğu demokrasilerde de hukuki değişikliklerle veya hukuk dışı faaliyetlerle iktidarlar görev süresini uzatmak ister.

İnsanın doğasında yer alan bu isteği, frenlemek ve sınırlamak için mekanizmalar bulunması gerekir. Aksi hâlde, kişinin inisiyatifine bırakılan iktidar süresi, belirsizleşir. Bu sebeple bugün ideal kabul edilen demokrasiye en yakın yönetime sahip devletlerde, anayasal düzenlemelerle iktidarların görev süresi sınırlanır.

Tabii anayasal kuralın varlığının yeterli olmadığı, iktidarların anayasa değişiklikleri veya yeni anayasalarla bu kurallara istisnalar getirme meyillerinde, pratikte anayasayı ihlal etmelerinde görülmektedir.

Oysa demokrasinin en önemli özelliği iktidarın değişimini mümkün kılmasıdır.

İktidar değişmediğinde, insanın doğasındaki güç sevgisi baskın gelebilir ve hak ile özgürlükler farklı düşünenler için riske girer. Baskı ve hukuk ihlalleri gün geçtikçe artar. Ayrıca, iktidarın değişme olasılığının bulunması, iyi yönetme için de teşvik edicidir. Halkın memnuniyeti için çaba gösterilir.

Bu yüzden onlarca yıl süren uzun süreli iktidarlar, demokrasi ve özgürlükler için az ya da çok ama mutlaka risk teşkil eder.

Yazarın Diğer Yazıları