Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Fatma ÇELİK
Dr. Fatma ÇELİK

Bu yasa vicdana sığmıyor

Geçtiğimiz ay, sokaktaki hayvanlara yönelik yeni yasa tasarısı TBMM’ye ilk geldiğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Toplumun büyük bir kesimi, bu meselenin bir an önce çözülmesini, sokaklarımızın başta çocuklarımız olmak üzere herkes için güvenli hâle gelmesini istemektedir” dedikten sonra, kısırlaştırmanın sorunu çözmediğini, sorunu çözen ülke örneklerini incelediklerini, söylemişti.

Senelerdir yenemediği, ciddi bir köpek korkusu olan biri olarak yazıyorum; ben korkuyorum diye, herhangi bir hayvanın öldürülmesine vicdanım razı gelemez.

Yasanın vicdani boyutu bir yana, hukuki açıdan da belirsizlikler içerdiğini, bu hâliyle sahipsiz sokak hayvanlarının varlığından daha büyük toplumsal sorunlara yol açabileceğini düşünüyorum.

Bazı sorular ve sorunlar

Sokak hayvanları, esas olarak, bizim kültürümüzün bir parçası olarak yıllardır bizimle bir arada yaşıyorlar.

Evinde bakma imkânı olmayan veya dinî, ekonomik veya sağlıkla ilgili nedenlerle köpek sahiplenemeyen insanların köpekleridir aslında sokakta yaşayanlar.

Çocuklar için, hayvan sevgisinin temelini oturtacak canlılardır. Toplumda paylaşma kültürünü pekiştirir; doğanın tek sahibinin bizler olmadığımızı hatırlatırlar.

Çoğu zaman misafirin ardından tabakta kalan yemeğin sahibidir, sokaktaki köpekler. Faresiz sokaklarımızın ardındaki gizli kahramanlardır…

Fakirleşen Türkiye’yle birlikte, sokaktaki hayvanların da aç kalma olasılığı ne yazık ki artıyor. Bu yüzden, onlar için bile, sokaktaki hayvanların sayısının zamanla azaltılması gerekiyor elbet ama bunun için tek yol -şüphesiz ki- “kısırlaştırma”dan geçiyor.

Kıyıma yol açabilecek, belirsiz yasalardan ve vicdana sığmayan çözümlerden uzak durmamız gerekiyor.

Oysa yasa, bu hâliyle toplum vicdanını yaralıyor. Belirsizlikler, akılda soru işaretleri bırakıyor.

Nasıl karar verilecek hayvanın tehlikeli olduğuna mesela? Tehlikelilik hâli, nasıl bir rapora dayanacak? Ne seviye tehlike, ötanaziye gerekçe olabilecek? Konya barınağındaki gibi katliamların yaşanmayacağının garantisi verilebiliyor mu?

Başka sorunlara da bu yolla çözüm bulunacak mı?

Sokak hayvanlarına yönelik sorunun çözümü için “sorunu çözen” ülke örnekleri incelenince, ister istemez düşünüyor insan, başka sorunlarımızın çözümü için de sorunu çözen ülkeler örnek alınacak mı?

Yargı bağımsızlığı sorunumuzu çözmek için, yargısı bağımsız ülkelerin sistemleri örnek alınacak mı?

İnfaz düzenlemeleri hakkındaki sorunları çözmek için, ceza infazını layıkıyla uygulatan ülkeler örnek alınacak mı?

Temel hak ve özgürlüklerin koruma altına alındığı,

akılcı politikaların uygulandığı,

kamuda liyakatin, eğitimde bilimin esas alındığı,

israfın, şatafatın olmadığı, uçağın başka ülke başkanlarıyla paylaşılarak kullanıldığı ülkeler de ilgili konularda örnek alınacak mı?

Yazarın Diğer Yazıları