Bu kadarcık da olsa paylaşayım istedim

Siz, şimdi yeni yılı kutlayacaksınız!

Hediye alacaksınız evlatlarınıza!

Kim bilir nasıl hediyeler alacaksınız?

Ve nasıl da sevinecek evlatlarınız!

*

Elbette sevinmeliler.

Babalar anneler evlatlarını; dedeler, torunlarını sevindirmeyecek de kimi sevindirecekler?

*

Evlatlarını, torunlarını mutlu etmenin mutluluğu ile… onları mutlu edebilmenin özgüveniyle, kim bilir belki de kendinizle, bir ebeveyn olarak nasıl da gurur duyacaksınızdır.

Duymalısınızdır da.

*

Keşke, yetkiyi elinde bulunduran siyasi erkan; asgari ücretliyi ve emekliyi biraz olsun rahatlatıp, onların yüzlerini evlatlarının ve torunlarının karşısında güldürebilselerdi.

Bakkalın, kasabın, manavın karşısında, ceplerine ellerini attıklarında borçlarının tamamını ödeyebilselerdi keşke!

Sahiden de çok da güzel olurdu.

Yılbaşı hem asgari ücretliye hem de emekliye gelmiş olurdu.

Ve bundan daha çok kim kazanırdı?

Tabi ki iktidar!

Çünkü onlara söyleyeceği çok sözü olurdu.

Ya şimdi?

*

Yarın Ramazan.

Öbür gün bayram… mesela!

Şunun şurasında Mart’a ne kaldı ki?

Ocak, sonra Şubat ve Mart.

İşte geldi Ramazan.

Onun sonrası da bayram.

Ramazan alışverişinden vazgeçtim, Bayram alış-verişi yapabilecek mi bu insanlar?

Yapamayacaklar.

Yapılan bu zamla neler alsın…

Harçlık vereceklerine, nasıl harçlık versin asgari ücretli…

Emekli…

Dul ve yetim…

Onların ne Yılbaşı’sı kaldı ne bayramı.

Hepsi de üzerlerinden TIR geçmiş gibi dümdüz oldular da bu kimin umurunda!..

*

Bir Sayın Bakan’a: “Bakan Bey, şu CHP’li belediyeleri bir silkele” demek, -hangi parti için söylenirse söylensin- zaten şık bir ifade değil. Hatta kendi adıma, ‘İtibar ve iktidar kaybettirici bir ifade’ olduğu da aklıma gelmiyor değil.

Devletin en tepesindeki bir Sayın Beyefendi’nin, bir ‘Sokak jargonu’ olan o ifadeyi nasıl kullanır, duyduğumda hayretler içinde kaldım.

Elbette istediği gibi konuşabilir, ama -benim için değil, kendisi için- makamı için çok üzücü bir ifade, çook!

*

Ayrıca o Sayın Bakan’ın yerinde olmayı asla istemezdim.

Hadi oldum diyelim…

‘Silkele’ dendiğinde:

‘Emredersiniz efendim!’ anlamına gelen, o -acılı tebessümle verilen- onay işareti, bir bakanın ağırlığını sanki aldı götürdü, gibi geldi bana.

*

Şimdi o Sayın Bakan’a bir çocuk:

“Sizin yüzünüzden babam bana ayakkabımı alamadı” derse, ne der acaba?

“Ben alacaktım da benim büyüğüm, buna izin vermedi evladım” mı der?

*

Neyse… bu gece yılbaşı gecesi.

Ve sorumlusu olduğunuz insanları mutlu ettiğiniz için gönül rahatlığı ile yeni yılı kutlayabilir, milletin çocuklarına:

“Güzel şeyler olacak çocuklar, çok güzel şeyler” mesajını çekebilirsiniz.

Biliyorum çekmeyi çok isterdiniz de çekemeyeceksiniz.

Hem yine de çekseniz bile, ne kadar inandırıcı olur, orasını bilmem!

*

Kendi adıma:

Çalışanı, emekliyi, enflasyona yenik düşürmediğiniz(!) için…

Yaptığınız zamlarla çarşı pazarda emekçinin yüzünü yere eğdirmediğiniz(!) için, yeni yılınızı canı gönülden kutlu-yamı-yorum.

*

Ne diyeyim ki!..

Bu kadarcık da olsa sizinle sitemimi paylaşayım istedim.

Çünkü ben artık sizinle mutlu da umutlu da değilim!

Yazarın Diğer Yazıları