Ne diyeyim ki size
Bir okul müdürü…
Bir öğretmen…
Bir eğitimci…
Her şeyden önce bu ülkenin evlatlarının ‘Fikri hür, vicdanı hür’ olarak yetiştirilmesinde…
Kaliteli eğitimin ve öğretimin en temelinde…
Bir ülkenin yarınlardaki umudu olan öğretmenlerimiz.
*
Onlar insan yetiştiren insanlar.
İnsanı ilgilendiren ne kadar ilim ve bilim içerisinde ne varsa hepsinin de en güzelini öğretenlerdir öğretmenler.
*
Ne diyeyim ki içinde bulundukları zor ekonomik şartlara rağmen, küçük insanları yetiştirmek için çırpınan öğretmenlerden birkaç aklıevvel de çıkabiliyor maalesef.
Ve: “Halep’ten gelenler geri dönüyor. Artık Selanik’ten gelenler de geri dönsün” deyiveriyor.
Bakar mısınız, Konya’da bir Ortaokul Müdürü’nün şu sığlığına…
Gereksiz paylaşımına
Ne alâka ise!
*
Suriyelilerin bu ülkeye geliş nedenleriyle, ülkeyi kuranların o mücadeleyi verişleri aynı mı?
Selanik’ten gelenlerle Anadolu’dakiler, dört bir taraftan kuşatma altındaki bu ülke için kan döktüler ve Suriyeliler de kanla kazanılan bu ülkenin kucağında koruma altına alındılar.
*
Düşünmez misiniz?
Eğer o günlerde, Selanik’ten gelenlerle -ki unutmamak gerekir ki Selanik’ten gelenler Anadolu’dan Selanik’e gitmiş olan bizim insanlarımızdır- Anadolu’da yaşayanlar, bu ülkeyi bize emanet etmemiş olsalardı, o Suriyeli gariban kardeşlerimiz kimin kapısına gidebilirlerdi.
Gidebildiler miydi?
Gidemediler işte!
Ve maalesef, bugün bir ekonomik çıkmaz içindeysek, işte bunun nedenlerinden biri de Suriyelilerdir.
*
Gelmemeliler miydi?
Nereye gideceklerdi?
Bizim dışımızda kim onları sahiplenirdi?
Sahiplenmediler de zaten!
Müslüman, Müslümanın kardeşi olduğuna göre, biz almasak kim alacaktı onları?
İşte bugünkü iktidar da o insanlara kapılarını açtı.
Kötü mü etti.
Edilmedi elbette ya, keşke bir de girip çıkanlar yeterince kontrol edilebilseydi.
Neyse, o da ayrı bir konu…
Şimdi tutturmuş o Müdür Efendi ne diyor?
“Halep’ten gelenler geri dönüyor. Artık Selanik’ten gelenler de geri dönsün” diyerek, kime nasıl bir mesaj veriyor acaba?
*
Ha, ayrıca sizin bu mesaj konusunda sanırım ne kadar yetersiz olduğunuzu anlamayan da kalmamıştır.
Sizin mesajınızı okuduğumda:
“Benim ülkemin evlatlarını kimler eğitiyor” diye içim kan ağlıyor biliyor musunuz?
*
Yoo! Ben size vallahi haksızlık etmiyorum!
Siz kendinize haksızlık etmişsiniz.
Daha mesaj yazmayı bile öğrenememişsiniz Müdür Bey.
Mesajınıza bakıyorum da “Halepten Gelenler Geri Dönüyor Artık Selanikten Gelenlerde Geri Dönsün” şeklinde yazmışsınız.
Bir de gülüyorsunuz.
Yazınızın sonuna yerleştirdiğiniz imojin, böyle bir mesaj yazdığınız için ne kadar mutlu olduğunuzu anlatıyor.
Kutlarım(!) sizi.
*
Bir kere bütün sözcüklerin baş harfleri büyük yazılmaz.
Biliyor olmalısınız!
Ayrıca, ‘Yazım Kurallarını gösteren bir YAZIM KILAVUZU’ diye bir şey var. Orada anlatılan konular yazıya anlam ve değer katar.
Mesela, özel isimler büyük harfle yazılır, ekler yukarıdan ayraçla ayrılır.
Siz onu da yapmamışsınız!
“Halepten” diye yazmışsınız, “Selanikten” diye yazmışsınız.
Bunu beyaz kâğıt üzerine yazarken, işte o beyaz kâğıt da yanlışlığı fark ettiği için yüzü kızarırken, sizin yüzünüz kızarmamış.
Ne diyeyim ki size!..