BBP, bildiği halde destekliyormuş
Türkiye''de olağan siyaset kendi yolundan çıktı demekte haklı olduğumu ortaya koyacak önemli bir gelişme yaşandı geçen hafta.
BBP, dava-eylem ilişkisinde önemli bir tutarsızlığı ortaya koydu. Böylece davasının nasıl eğilip büküleceğini, nerede tavize dönüşeceğini, nerede kırılacağını herkese göstermiş oldu?
Bu durum, ülkücü-milliyetçi söylemin, siyasal tutarlılığı/tutarsızlığı açısından, davanın sahiplenilmesi ve takibi bakımından, bağlılarının hazin hikâyesini anlatıyor.
Bir geri adım öyküsünü itirafa dönüştürmüş durumda.
Sözünü ettiğim gelişmeyi hemen hatırlayalım. Ankara''da bakanların da katıldığı Konya Tanıtım Günleri programı var ve BBP burada yeterli ilgiyi göremiyor. Bunun üzerine yetkililer twit atarak iktidar sahiplerine tepki gösteriyor. Aynı zamanda had bildiriyor.
BBP''nin tepki sözlerini okuyalım.
"AK Parti''deki AKP''liler yüzünden 2023 seçimi kaybedilecek. Aklınızı başınıza alın AKP''liler.
Sırf 2016 yılından sonra devletin millîleşen dış politikası ve terörle mücadelesi yüzünden her türlü hırsızlığa, liyakatsizliğe, adam kayırmacılığa, yandaş, candaş ihalelerine, eş, dost, akraba kayırmacılığına, belediyelerde dönen dolaplara, kötü ekonomi yönetimine ve her şeye rağmen devletin yönetimi CHP-HDP bloğunun kontrolüne geçmesin diye din, devlet, vatan, millet için Cumhur İttifakı bloğunda yer alıyoruz."
Ne demek bu?
Ülkücü davamız, "devletin yönetimi CHP-HDP bloğunun kontrolüne geçmesin diye" ülkenin aleyhine olan gelişmeleri bilsek de tavize dönüşür demek.
Bir başka gerekçe de "din, devlet vatan millet için" bu işin yapılıyor olması.
Gören ve duyan da sanır ki HDP, ''Altılı Masa''yla birlikte iktidara geliyor. Hükümeti birlikte kuruyor. Ve AKP dışında bütün muhalefet ülke düşmanı. Kala kala bir tek Cumhur İttifakı''ndakiler kalmış, canhıraş bir gayretle vatanı kurtarmaktalar.
Gerçekten siyaseti böyle okuyorlarsa şaşarım.
Sahiden ülkenin yarısından fazlasının oyunu alan CHP, İYİ Parti, DEVA, SP, DP ve GP vatan hani, ülkeyi satıyorlarsa kusura bakmasınlar ama Türkiye''nin işi çoktan bitmiş demektir. İstedikleri kadar Cumhur İttifakı kursunlar hiç bir şeyi kurtaramazlar.
Osmanlı''daki Hürriyet ve İtilafçıları geçtiler.
Kendileri dışında kalan herkes vatan haini ha?
Bir dava partisi iddiasında olanlar, saçma sapan gerekçelerle, hayali sanrılarla, uydurma komplocu propagandalarla kendini kandırdığı yetmiyormuş gibi peşindeki kitleyi de vehimlerine alet ediyor. Davasını, kendi itiraflarındaki gibi "her türlü hırsızlığa, liyakatsizliğe, adam kayırmacılığa, yandaş, candaş akraba kayırmacılığına, belediyelerde dönen dolaplara, kötü ekonomi yönetimini" bilmelerine rağmen tavize dönüştürüyor.
Ülkücü dava, onların elinde kendi amacına değil, tarif ettikleri soygun düzenine hizmet eder hâle getiriliyor.
Sadece o da değil; daha fazlası olan hukukun, adaletin yok edilmesine, Türkiye''nin tefeci faizi ile borca batırılmasına, yap-işlet devret modeliyle hazinenin İngiltere garantili hortuma bağlanmasına, ülkenin bütün yerli ve millî şirketlerinin yabancılara satılmasına, sadece TELEKOM''da Yunanistan''ın silahlanmaya ayırdığı bütçe kadar zarar ettirilmesine ve daha niceleri karşısında milletin çıkarları için mücadele etmesi gereken milliyetçiler, tam tersini yaparak taviz veriyor.
Niye?
HDP-CHP bloku iktidara gelecekmiş.
HDP-CHP bloku mu var da iktidara geliyor?
Belediye seçimlerinde de "Ankara''da su faturalarını PKK''lılar yazacak" demiş, kendileri inanmış, kendileri yine kendilerini ve taraftarlarını kandırmışlardı.
Şimdi de "Altılı Masa''da HDP''de var" deyip, bir benzerine inanıyor olmalılar ki, AKP''nin tüm yıkımlarına razı olmayı, davadan taviz verip sapmayı vatanseverlik, dindarlık olarak görüyorlar.
İlginç!
İşin tuhaf ve bir o kadar da çelişik tarafı nedir biliyor musunuz? Seçimlerde AKP''nin terörist başı A. Öcalan''ın bildirisini okutup HDP seçmeninden AKP adayına oy istemesi. Cumhur ortağı olan milliyetçiler bu duruma hiç şaşırmıyor. Ülkücü kanına, milliyetçi davasına, vatanseverliğine, dindarlığına ters görmüyor. Lakin HDP''nin sırf muhalefet olması hasebiyle, iktidara oy vermemesini, Altılı Masa''nın ortağıymış zehabına kapılarak, inatla savunuyor.
İlginç!
Milliyetçi-ülkücü dava, bir gün inşallah kendi amacına hizmet edenlerin liderliğine kavuşacaktır. Şimdi şu an hiç yaklaşmaması gereken tek yer Cumhur İttifakı''dır. Orada milliyetçiliğin ve ülkücülüğün istemediği, ülkücü fikir ve düşüncenin düşman saydığı her fenalık var.