Türk ülkeleri ne olacak?

Bir zamanlar Orta Asya'ya köprüler kurulmuştu. Cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar sık gidip gelmişlerdi. Türkî devletler dediler, Türk devletleri dediler... Birlikte demir dövdüler. Sonuç?.. Yok bir şey! Kardeş ülkelerle ilişkiler çok çok ileride olması lâzım ama 1990'lı yılların heyecanı görünmüyor kimsede...

Bir Kazakistan'la temas daha ıssı (sıcak)... En son Suriye meselesinde Astana'da toplanma kararı alındı. Astana, biliyorsunuz, Kazakistan'ın başşehri...

Genel Türk Tarihi'nin âbidevî ismi Rahmetli hocam Prof. Dr. Bahaeddin Ögel (Kendisinden sahasının dersini almıştım.), "Türk ülkeleri Sovyetlerden bağımsız olacak ama birleşmeleri gerekmez... Turan, illâ sınırların kalkması, Türk ülkelerinin bir bayrak altında toplanması değildir. Her biri bağımsız olur, dayanışma kurulursa bu da bir Turan'dır." mealinde sık konuşurdu.

Sovyetler dağıldı... Türk ülkeleri birden müstakil oluverdiler.

Yönetimleri şöyle veya böyle... Bunu tartışmak bizi bir yere götürmez.

Özbekistan'da, İslâm Kerimov'un, Fergana'da din ulemasına, 1991'de, bağımsızlıktan hemen önce yaptığı bir konuşmasını ve verdiği sözü -bizzat videoyu seyreden kişiden dinledim- burada yazsam, Özbek Türkleri gibi bir "Vay vuuu!" nidası çekersiniz. Özbekistan'ın yeni yönetiminin de belki bu videodan haberi yoktur. Araştırsınlar İçki İşler Vazirligi (İçişleri Bakanlığı) arşivini, -muhtemelen- bulurlar!

Bunları da tartışmayalım. Su akar yatağını bulur. "Ne zaman?" diyeceksiniz... İnsan ömrünün tarih içinde yeri bir zerredir ancak... Nesiller değişir, şartlar değişir...

Sık yazıyorum... Kimsenin iç meselesi bizim meselemiz değildir. Kendileri kendi meselelerini hallederler. Biz samimiyetimizi artırmanın yollarını açalım.

Kerimov sonrasında yeni yönetim halka umut verici çalışmalar başlattı. Yönetimdekilerin her biri, başta yeni Cumhurbaşkanı Şavkat Mirzayev (Özbekistan'da kullanılan Latin harflerine göre Mirzoyev yazılıyor ama isim Mirzayev'dir. Meselâ; bizim bildiğimiz nan (ekmek) non yazılır. Rusçanın ve Farsçanın etkisi diyebiliriz. Rusçada, çoklukla ilk hecede o yazılıp a okunan kelimeler vardır. Meselâ; Dostoyevski'de İlk heceyi Ruslar a'lı okurlar.)

Şavkat Mirzayev lüks makam aracını bıraktı, halkın kullandığı Lada, Nexia tipi bir araba kullanıyor. Üstelik, herkesin park ettiği yere park ediyor.

Eski yönetimde, bir kenarda durmayı tercih edenlere veya ettirilenlere görev veriliyor şimdi... Mütevazılığıyla halkın sevdiği eski İçişleri Bakanı Zakir Almatov tekrar bakan yapıldı.

Türkiye ve Özbekistan'ın birbirlerine ihtiyacı büyük. Kan aynı, dil aynı, din aynı... Türkçe o kadar sağlam ki, aradaki kopukluk bin yıldan fazla ama, Özbek Türkçesine biraz kulak kabartın... Aynı kelimelerin, aynı cümle kalıbının kullanıldığını fark edeceksiniz.

Orta Asya'da Türk şairler, İstiklâl Harbimiz sırasında bize kalemleriyle destek vermişlerdi. Onların yüreği de bizim gibi yanmıştı. Stalin'in katlettiği Süleyman Çolpan'ı (1897-1938) bilirsiniz, Kazakistan'dan Mağcan Cumabay'ı (1893-1938) bilirsiniz... İkisi de Türk birliği istiyordu.

Birbirimizi Süleyman Çolpan gibi, Mağcan Cumabay gibi hissedelim. Burada Alparslan'ın at kuyruğu kıllarını birleştirip gösterdiği Türklerin güçlü olması örneğini vermek isterdim.

Birbirimize güvenelim ve samimi olalım.

Yazarın Diğer Yazıları