Güney sınırımızın ötesinde çizilecek hat

Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun yeni binasında, “10 Kasım Atatürk’ü Anma” programında teröre karşı kesin hat çizdi. “Hat”tı iki manada anlayabiliriz. Hat, bildiğiniz gibi sınır demek. Öteki bir manası daha var: Hâkimiyet alanını çerçevelemek.

Recep T. Erdoğan, bir hamleden bahsediyor. Bu hamleyle yeni sınır çizilecek.

Recep T. Erdoğan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’ndaki konuşmasında ne demişti:

“Gelecek dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik halkalarını da tamamlayacağız. Terör örgütleriyle sınırlarımız arasındaki irtibatı tamamen keseceğiz. Bölücü terör örgütünü ülkemiz için tehdit olmaktan çıkaracak operasyonlar devam edecek. Tüm imkânlarımızı sonuna kadar kullanacağız.”

Bu sözlerinden çıkacak sonuç çok açık: Daha önce Suriye sınırlarına girdik, 8 bin küsur km² alanı, dolaydan topraklarımıza kattık. Irak sınırları içinde de varız. Maalesef, Rusya’nın, ABD’nin engellemeleri yüzünden, sınırımızın belli bir bölgesinden ötesindeki alanlara geçemedik. PKK bu alanlarda hareketli. Her gün, “Üç tane, beş tane, 20 tane terörist etkisiz hâle getirildi”, haberleriyle halkımızın bıkkınlığını sonlandıracağız. PKK yuvalarını kökten yıkacak, 30 km. mi olur, 50 km. mi olur, öteleyeceğiz. Gerisini, Suriye yönetimi düşünsün, Irak yönetimi düşün.

Bu sözleri başka nasıl anlayabiliriz?!

Barzanistan sahasında PKK’ya artık tavır alındı. Türkiye’nin Barzanîlerle ilişkileri netice verdi, diyebiliriz.

Biliyorsunuz, Barzanî tarafı PKK/HDP’nin Erbil temsilciliğini kapattı, yöneticilerini bindirdi bir arabaya, Talabanistan’ın sınırına bıraktı. Gidin Süleymaniye’de ne halt yerseniz yiyin, dendi.

Recep T. Erdoğan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’ndaki konuşmasında yeni sınır belirlemede, Irak veya Suriye diye bir ayırıma gitmedi. İki tarafta da mücadele sürdüğüne göre hem Irak’ta hem Suriye’de PKK’nın hâkimiyetinin bitirileceği kesin bir dille belirtilmiş oldu.

***

Bizde Beşşâr Esad hastaları var. İllâ görüşülsün, diyor. R. T. Erdoğan da Beşşâr’la görüşmek istediğini söylemişti. Karşıdan öyle küstah açıklamalar geldi ki, sanki bütün ülkeye hâkimlermiş gibi, Türkiye önce sınırlarımızın dışına çıksın, diyerek tavır koydular.

Şam’ın elindeki topraklara girmedi Türkiye; PKK’nın ve IŞİD’in hâkim olduğu alanlara girdi. Beşşâr hastaları bunu hiç akıllarına getirmek istemiyorlar.

Bu meseleyi niye hatırlattım?

Recep T. Erdoğan, İslâm İşbirliği Teşkilâtı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde Suriye Devlet Başkanı Beşşâr Esad’la aynı fotoğrafta ister istemez yer aldı ama, Beşşâr, konuşurken salonu terk etti. Elbette tavrını koyacaktı.

***

Türkiye içinde, kayyumlar meselesi de sınır ötesiyle bağlantılı. PKK’ya sınır ötesinde göz açtırmıyorsak, sınır içinde, doğrudan ve yan destekçilerini de tüketmeliyiz düşüncesi hâkim. Bu hâkim düşüncenin bir yönü iç muhalefetle ilgili.

CHP’nin DEM bağlantısı çok belli. PKK/DEM’ciler, açık üzerine açık veriyorlar, bağlantılı oldukları CHP yönetimini açmaza sürüklüyorlar. Ne yazık ki Mustafa Kemal’in kurduğu partinin yönetim kadrosu, DEM’e kılındıkça kılınıyor, görüntüsü sergiliyor.

İktidardakiler, CHP ile DEM’in dolaylı ittifakından oldukça memnun.

Bir CHP’linin kaleminden çıkan satırları vereceğim. O CHP’li, CHP’nin genel başkanlığına bile aday oldu! “Kim?” diyeceksiniz... Örsan K. Öymen. Onun Cumhuriyet gazetesindeki köşesinden taşıdığım şu cümleler CHP’nin DEM’in kucağına nasıl itildiğini çok açık gösteriyor:

“DEM, ‘Kürt sorununu’ siyasetin gündemine soktu; CHP yönetimi de bu konuda DEM’in peşinden sürüklendi; CHP yönetimi hukuk dışı kayyum atamalarına karşı çıkarken DEM ile arasına mesafe koyacağına, DEM ile aynı kürsüleri paylaşarak DEM ile birlikte hareket etti.

Bu kürsülerden birisinde, Mardin’de, DEM Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan,‘Kürt halkının ve Türkiye halklarının’, Şeyh Sait ve Seyit Rıza ‘ne yaptılarsa, onu yapacaklarını’ söyledi!

Şeyh Sait ve Seyit Rıza kimdir? Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımayan, Cumhuriyet devrimlerine karşı çıkan, Britanya emperyalizmiyle iş birliği yapan, vatan haini, feodal aşiret reisleri!” (Emperyalizmin tuzağı”, Cumhuriyet, 11 Kasım 2024)

Buyur Özgür Özel! İtiraz et. “Hayır! Bize kastınız var!” de... Diyebilecek misin?!

Yazarın Diğer Yazıları