CHP, DEM’in vekil partisi mi?

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in, tutuklanmasını gerçekten anlamış değilim. 10 yıldır takip ediliyormuş.

Ahmet Özer, PKK’nın içindekilerle, PKK’lı şüphesi taşıyanlarla temaslarında üzerine gelineceğini nasıl düşünmedi?

Bu düşünmemeyi, “Ben bir şey yapmıyorum ki... Telefonla görüşmüşüm sadece. PKK adına plan program, eylem yapmış değilim.” diye açıklayacaktır. Ama... (neden “ama...” dediğime geleceğim.)

PKK ile bu derece, ölümüne kalımına mücadele verilirken, ne olursa olsun, herkes attığı adıma dikkat etmeli.

Hele DEM’den seçilenler gözlerini dört açmalı. DEM demek PKK demek olduğunu düşünmeyenler, aldanmış, aldatılmış, bile bile lades demiş insanlardır.

Ahmet Özer’in PKK nezdinde itibarlı olduğu da bir gerçek. Her şeyden önce CHP, Esenyurt’ta belediye başkan adayını çekiyor, DEM’in teklif ettiği Ahmet Özer’i adayı gösteriyor. DEM, PKK ile ünsiyeti, bilişikliği olmayan birini aday gösterir mi?

CHP burada “vekil” parti; DEM/PKK adına seçime giriyor.

Ahmet Özer, Abdullah Öcalan’ın itibar ettiği bir isim. Daha önce PKK’nın Almanya’da yayınladığı Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa (İmralı Notları)” “İmralı Notları” kitabında, dört defa isminin geçtiğini belirtmiş, isminin geçtiği sözleri vermiştim. Bir daha veriyorum. Bu bilgi kaynağı her yerde yok. Savcılık bu kaynağa dayanarak Ahmet Özer’e suç isnat ediyor:

Ahmet Özer’in ismi “Çözüm/Çözülme” döneminde İmralı’ya gönderilen HDP/PKK milletvekilleriyle Abdullah Öcalan arasındaki diyalogların toplandığı PKK yayını Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa (İmralı Notları)” kitabında dört yerde geçer. Sıralayalım:

1. A. Öcalan: Ahmet Özer, Mesut Yeğen, Büşra Hoca da olabilir. Hani beni eleştiriyorlar ya, ‘Müslüman Türklerle anlaştı, bizi unuttu’ diyenlerin eleştirilerini boşa çıkaracak bir çalışma olacak. Devlet aklıyla sivil aklı buluşturmayı başarabilecek isimler olmalı. Şarlatanlık yapıp sabote edenlere cevap olacak. Tabii ‘Bu listeyi Apo istedi’ şeklinde bir edayla hazırlamayın.” (s. 79)

Bu konuşma Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş’la A. Öcalan arasında geçiyor. A. Öcalan onlardan derinlikli bir çalışma yapmalarını istiyor. 25 kadar isim bulunsun diyor. O üç ismi hatırlatıyor.

2. İ. Baluken: … Ahmet Özer’in Kürtler Cumhuriyete Neden İsyan Etti kitabını ve cezaevinden Erkan Pişkin’in bir kitabını da idareye teslim ettik.

A. Öcalan: Ahmet Özer yeni mi yazdı bu kitabı? İlk kitabını okumuştum. Bunu da okuyacağım. (s. 235)

Bu konuşma Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken’le görüşmesi sırasında geçiyor.

3. A. Öcalan: Baskın Oran, Ahmet Özer ve Mesut Yeğen, üçünün tarih uzmanlığından faydalanmak istiyorum. Şimdi sizden önce devlet heyeti ile bir görüşme yaptım. Bazı sonuçlara vardım. Size aktaracağım. Ama önce sizi dinleyeyim. (s. 313)

Bu sözleri bir üstte verdiğim üç isme söylüyor.

Abdullah Öcalan, 1. metinde “Ahmet Özer, Mesut Yeğen, Büşra Hoca da olabilir.” dediği isimlerin içinde yer alan “Büşra Hoca” Prof. Dr. Büşra Ersanlı Behar. PKK bağlantılı kuruluşlarla içli dışlı ve bu yüzden gözaltına alınmış, hapiste tutulmuş, ceza kesilmiş bir isim.

***

A. Öcalan, Ahmet Özer’in kitaplarını okuduğu gibi, araştırma kurulunda onun isminin de yer almasını istiyordu. Kendisine yakın görmediği, itibar etmediği bir ismi teklif eder, onun kitaplarına itibar gösterir miydi?

Ama bu itibar etme Ahmet Özer’i “suçlu” gösterir mi? PKK’ya yakınlıktan ve hatta iç içelikten bahsedebiliriz ancak.

Burada asıl üzerine gidilen Ahmet Özer değildir, DEM değildir.

Bütün mesele CHP’nin “vekil parti” olduğunu göstermek, halkın nazarında itibarını zayıflatmaktır.

Dediğim gibi, Recep T. Erdoğan, Anayasa’yı değiştiremeyeceğini, dolayısıyla bu yolla tekrar cumhurbaşkanı adayı olamayacağını anladı.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için alternatif: Erken seçim.

Erken seçim için ise CHP’yi yıpratması gerekir.

CHP de tuzağa düşmeye öyle teşne ki...

Anlayamadığımız şu: CHP gibi bir parti neden hep DEM’in kuyruğunda? Neden bile bile DEM’in vekilliğini kabul ediyorlar?

“Yolumuz bir. Size destek bizden.” demek istiyorlarsa vahim.

DEM, gelsin CHP’nin prensipleri içinde erisin. CHP’nin tüzüğünde zaten “sol” var. PKK’nın kuruluşunda “sol/sosyalist/komünist” çizgi esas. CHP’nin tüzüğündeki “sol”un içini kurcalasanız neler neler çıkar. Marxist ideolojinin bütün katmanlarını bulursunuz. Onun için DEM’in pek bir sıkıntısı olmaz.

CHP, Altı Ok’tan hayli uzaklaşsa da tüzüğünde Mustafa Kemal Atatürk’ün adını geçiren bir parti. Kamuflaj da kolay.

DEM/PKK, Atatürk’ün olduğu yerde biz olmayız, derse kendisi kaybeder!

***

Vekâletçiler örneğini Orta Doğu Savaşı’nda görüyoruz.

CHP’nin vekilliği başını yiyecek. Özgür Özel ve onu tetikleyenler, Saray’ın yeni stratejisinin kurbanı olacaklarını akıllarına getiriyorlar mı?

Saray mukîmi, yeniden seçilmek mecburiyetinde. Kaybettiği an, ileri safhalarda, savcılar efradıyla birlikte kapısını çalacaktır. Dolayısıyla iktidarı bırakamaz. Mutlaka bir meşru yol bulmalıdır. Meşru yol, CHP’nin kimin/kimlerin vekili olduğunu göstermesi, halkın desteğini düşürmesi, kendi partisinin oyunu yükseltmesidir.

Yazarın Diğer Yazıları