Teğmenler suçlu mu?
Bir hukuk devletinde yapılan bir eylem ya da söylemin suç olması gerekir ki böyle bir edimde bulunanlar cezai bir yaptırımla karşılaşabilsinler.
Bugün suçlu ilan edilip ihracı istenen teğmenlerin törenden sonra toplaşıp kılıçlarını çatarak haykırdıkları sözler aşağıda:
“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Şerefimizle öleceğiz. Ne mutlu Türk’üm diyene!”
Bu sözlerin bir tek kelimesinde bile bir suç unsuru var mı?
Tek bir kelimesinde suç unsuru olmayan bir metni toplaşıp okumak suç mu?
Pekâlâ, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demek suç mu?
Bakın bu ülkenin her bir vatandaşının uymak zorunda olduğu anayasamızı dikkate alırsak yukarıdaki sözlerden bir suç icat etmeye kalkan suçludur!
Bunu yapan anayasal düzenimize ve bağımsızlığımıza düşmanlık ediyor, anayasada yazan usul, yol ve yöntemler dışında anayasal düzenimizi değiştirmeye çalışıyordur. Bu kişiler acilen ağır ceza mahkemesine sevk edilmeli ve burada yargılanmalıdır.
Efendim disiplin suçu var, müracaat ettikleri amirleri bu metnin okunmasına izin vermedi bu yüzden cezalandırılmalılar diyen bazı sivri zekâlar da bulunuyor.
Arkadaş bu teğmenler usul erkân dairesinde amirlerine müracaat ettiler de amirleri bu andın okunmasına izin vermediyse o zaman amirlerinin anayasal düzene başkaldırıdan yargılanması, amirlerinin yasal olmayan emir ve talimatlarına direnen laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni savunan bu teğmenlerin ise ödüllendirilmesi gerekir.
Ayrıca, bazı aklıevvel çokbilmişler de çıkmış silahlı kuvvetlerin itibarı zedelendi, imajı zarar gördü lafları diyor.
Yahu kardeşim cüppeli amirallerin, tarikat cemaat kavgalarının zedelemediği imaj bu genç teğmenlerin laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetini savunan sözleri ile mi zedelenecek?
Bunların hepsi sudan bahaneler, asıl tepki şeriat yönetimi hedefleyen, tarikat ve cemaatlerin kapısında dolaşan siyasilerin bunca uzun bir iktidardan sonra bile genç askerlerin yüreğindeki Atatürk sevgisi ve laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti idealine bağlılığı görmeleridir.
Emin olun bugün bu sözlerden dolayı bu teğmenleri yargılayan, hadsizce suçlayıp hakaret eden ve belki de cezalandıracak olanlar yarın hukuk önünde hesap verecektir.
Hele hele sosyal medyada başarıları ile göz kamaştıran bu genç subaylardan özellikle de kadın olanlara yönelik aşağılık hakaretlerde bulunanlar emin olun gün dönecek, devran değişecek ve bu topraklara hukuk gelecek işte o zaman kaçacak fare deliği bile bulamayacak, yüce Türk yargısı önünde hesap vereceksiniz.
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Bu teğmenler olayında beni asıl şaşırtan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu saçma sapan tepkiye öncülük yapmış olmasıdır.
Neden Bahçeli böyle bir role soyundu?
Bahse konu bu metinde Bahçeli’yi rahatsız eden ne var?
Yoksa Bahçeli’yi rahatsız eden “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” haykırışları mı oldu?
Eğer Bahçeli bundan rahatsızsa emin olun kendisini daha çok rahatsız edeceğiz ve bu topraklar durduğu, bu cumhuriyet var olduğu sürece yer gök “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” nidaları ile inleyecek.
Emin olun ne yaparlarsa yapsınlar, kaç takla atarlarsa atsınlar “Keşke Yunan” kazansaydı diyen fesli Kadir’in talebeleri asla kazanamayacak; laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti asla yıkılmayacak…