2011 seçimlerine göre oy kaybeden iki parti görünse de tek partidir AKP. MHP ve CHP oyunu artırmışlardır.
İnsanlar, mahallî seçimlerde şahısların hizmetini de dikkate alsalar, nihayetinde partiye oy veriyorlar. Göz önünde tutmamız gereken oy oranları il genel meclisine verilen oylardır ki, bu oylar tamamen partiye verilmiştir.
Son seçimlerde bir önceki genel seçimle kıyasla partilerin kazançları ve kayıpları şöyle:
“AKP kayıpları: Pazar günü 19 milyon 111 bin 182 kişi AKP’ye oy verdi. AKP, 2011 yılında ise 21 milyon 399 bin 82 oy toplamıştı. Bu sonuçlar, 2011’e göre seçmen aynı kalsa bile AKP’den kaçan oyların toplamının 2 milyon 229 bin olduğunu ortaya koydu. Oysa pazar günkü seçimde seçmen sayısı 2011’e göre yaklaşık 2 milyon artış gösterdiği dikkate alınırsa AKP’nin kaybı 2.5 milyonun da üzerine çıkıyor.
CHP’de sınırlı artış: CHP’ye yerel seçimlerde verilen oy ise 11 milyon 270 bin 468 oldu. CHP, 2011 yılında da 11 milyon 155 bin 972 oy almıştı. 2011 yılında 5 milyon 585 bin 513 yurttaşın oyunu alan MHP, son seçimlerde oyunu 2 milyon 133 bin 286 artırdı. MHP toplam 7 milyon 718 bin 799 yurttaşın oyunu aldı. AKP’den kaçan oyların büyük oranda MHP’ye gittiği görüldü. BDP düşüşte: BDP’nin Güneydoğu’da belediye sayısını artırsa da oylarında düşme olması dikkat çekti. 2011 yılında ‘bağımsız’ olarak seçime giren HDP ise son seçimde 1 milyon 947 bin 346 oy aldı. 2011 yılında “bağımsız” adayların toplam oyu 2 milyon 819 bin 917 idi. Bağımsızların oyunun son seçimde 872 bin 571 kadar azaldığı görüldü. Bu sonuçlarla partilerin oy oranları da şöyle hesaplandı: AKP: Yüzde 43.7, CHP: Yüzde 25.5. MHP: Yüzde 17.5, BDP: Yüzde 4.7” (Erden Gül, AKP’de 2,5 milyon oy kaybı”, Cumhuriyet, 2 Nisan 2014).
BDP’nin Türkiye geneliyle ilgisi yok... Onun derdi, Güneydoğu’nun tamamını alabilmek... Onun için Abdullah Öcalan’ın niçin kurdurduğu anlaşılamayan HDP’nin oylarını sonuç itibarıyla BDP’ye katamayız. İç içe olabilirler ancak BDP’nin Güneydoğu’da alacağı oylar bir anlam kazanıyor. Güneydoğu tamamen onlara teslim edildiği hâlde BDP’nin alacağı oyların azamîsini aldığı da görülüyor.
Seçimden önce Diyarbakır’dan bir arkadaşımla görüşmüş, AKP’nin durumu merak etmiştim. Gerçekten AKP, başındakini hiçbir surette A. Öcalan’dan farklı görmesem de, -A. Öcalan’dan bile fazlası var!- “İnşallah AKP varlık gösterir.” demiştim. Mesele memleket olunca, AKP bile ehven-i şer kalıyor!
Bu seçimi milletvekili seçimi kabul etseydik AKP 284, CHP 137, MHP 84, BDP de 45 milletvekili çıkarıyordu. % 10 barajı olduğu için BDP’nin aldığı oyları bağımsızların aldığı oylar olarak düşünmemiz gerekiyor.
Ayrıca üç büyük şehirde halkın AKP’ye karşı CHP’yi desteklediğini ve MHP’nin oylarının da büyük oranda CHP’ye gittiğini unutmamalıyız. Cumhuriyetin hiçbir döneminde görülmeyen hırsızlık vak’aları varken, akıl almaz rüşvet çarkının döndüğü iddiaları ayyuka çıkmışken AKP çok daha fazla oy kaybına uğraması beklenirdi. Muhalefet partileri bunu düşünmelidirler.
Bundan böyle PKK’nın takip edeceği strateji de önem kazanıyor. AKP-PKK/BDP fiilen ülkeyi böldü... Adını koyacaklar mı?
