PKK/DEM bu cesareti nereden alıyor?
Gün “PEKEKE’in” günü... Bundan böyle “PeKaKa” değil, “PeKeKe” dememiz gerekiyor!
Baş tacımız, “40 bin kişinin katili”, “çocuk katili” sıfatlarını dillerinden düşürmeyenler, Abdullah Öcalan’ı artık tazimle, hürmetle anacaklar.
PKK/DEM milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan İmralı’ya götürüldü, “başkanları” Abdullah Öcalan’la görüştürüldü. İmralı’da “Saray”ında ikamet eden haşmetmeap, ulakları Sırrı ve Pervin’le “devlet”i hizaladı.
Ankara daha önce Sırrı’yı, Pervin’i, “Edirne’deki” Selahattin’i, daha birkaç ulak milletvekilini İmralı’ya taşımadı mı?
Netice? Kan ve gözyaşı... 1000’e yakın şehit verdik. Defalarca yazdık ne zaman “barış” dense, ne zaman “açılım” dense, ne zaman “demokratik cumhuriyet” dense, fırsat yakaladığı hesabına giren PKK, saha kapmak için harekete geçti.
“Sayın Başkan” Öcalan’la, PKK uzantısı partinin milletvekillerin görüştürülmesi hesabı yapılırken, 12 gün önce, 19 Aralık 2024’te PKK/DEM’ciler ne yaptılar biliyor musunuz? M. Kemal Atatürk’ün son yıllarında 1937’de Tunceli’de isyana kalkışan Seyit Rıza ve avenesinin meşrulaştırılması için akıl almaz bir kanun teklifi verdiler.
Öyle bir kanun teklifi ki, Türkiye Cumhuriyeti yıkılsın, “Dersim Cumhuriyeti” kurulsun! Öyle bir hinlik ki hem etnisiteden, hem mezhepten yürüyorlar. Özellikle “Alevîliği” katıyorlar ki, Türkiye’nin dört bir yanındaki Alevî Türkler de saflarında gelsinler! Nasıl bin hınçla yürüyorlar, akıl alacak gibi değil.
Millî Mücadele döneminde bile böylesine emperyalist uşaklığı görülmüş; duyulmuş değildir.
İsrail ve yaması ABD, sınırımızın hemen ötesinde, PKK’yı yönetiyor, eğitiyor, üzerimize salıyor, içimizdeki uzantılar da TBMM’de emperyalistlerin ayakçılığına soyunuyor.
DEM’ci PKK’cılar emperyalistlere bilerek veya bilmeyerek alet olan isyancılara “Onurlu direnişçiler=şerefli isyancılar” diyebiliyorlar! Bu kadar pervasızlar.
Süreyya ve Pervin’in A. Öcalan’dan akıl almalarına geleceğim. Önce PKK/DEM’cilerin fırsatçılığını kayıt altına alalım. Çünkü ileride bu “Dersim”in “Onurlu Dirinçiler”i için istenilenin nasıl bir belâ olduğu tekrar tartışacağız.
***
PKK/DEM Parti’nin Ayten Kordu adlı Tunceli Milletvekili 19 Aralık 2024’te TBMM Başkanlığı verilen Teklifi, tarihe not düşmek için buraya alıyorum:
“Kürt ve Alevi Halk Önderlerinin Cenazelerinin Ailelerine Teslim Edilmesi, Haklarının İadesi, Mirasçılarına Tazminat Ödenmesi ve İstiklal Mahkemesi Kanunu ile Tadillerine İlişkin Sonuçların Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun Teklifi;
Madde 1- 4/5/1949 tarihli ve 5384 sayılı İstiklal Mahkemesi Kanunu ile kurulan İstiklal Mahkemesi kararlarının sonuçlarının ortadan kaldırılarak, bu mahkemelerde yargılanan Seyit Rıza Şeyh ve arkadaşları ile birlikte İstiklal Mahkemesi kararlarıyla idam edilen, ancak cenazeleri ailelerine teslim edilmeyen şahsiyetlerin cenazeleri ailelerine teslim edilir.
Madde 2- İstiklal Mahkemesi kararları kapsamında olmayıp idam edilen, öldürülen ve Said-i Kürdi gibi doğal olarak ölen ancak cenazeleri ailelerine teslim edilmeyen şahsiyetlerin cenazeleri de bu Kanun Teklifi kapsamında değerlendirilir ve cenazeleri ailelerine teslim edilir.
Madde 3- İdam edilen, öldürülen ve doğal olarak ölen şahsiyetlere ait eşya, belge ve mülkiyetinde olup mirasçılarına verilmeyen menkul, ayni ve nakdi bütün varlıklar, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içinde mirasçılarına iade edilerek tazminat ödenir.
Madde 4- Bu Kanunda ismi açıkça zikredilen şahsiyetler ile birlikte isimleri zikredilmeyen ancak tarihsel süreç içerisinde devletin söz konusu uygulamalarına tabi tutulmuş, Kürt ve Alevi halkı için tarihe mal olmuş bütün şahsiyetler ile ilgili olarak ilgili kurumlar ve mirasçılar TBMM'de kurulacak komisyonda görev alırlar.
Madde 5- İstiklal mahkemelerinde yargılananların mirasçılarına tazminat ödenmesine ilişkin usul ve esaslar TBMM'de kurulacak ve ilgili şahsiyetlerin mirasçılarının da üyesi oldukları komisyon tarafından belirlenir.
Madde 6- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 7- Bu Kanun hükümleri Cumhurbaşkanı tarafından yürütülür.
***
Böyle bir kanun teklifine cüret ediliyorsa, PKK’nın aldığı mesafeyi düşünün artık!