Niye 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz!' diyorlar?

Ak Parti'nin (Saray'ın) dikkate alması gereken bir itiraz var: Maçlarda seyirciler, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz!" diye haykırıyorlar, "Millî Görüşçüler"in hiç itibar etmediği marşlar söylüyorlar.

Salazar, Franco gibi diktatörlere göre; maç seyircileri uyuşuk, zararsız kitlelerdi; futbol teşvik edilmeliydi. Ama bizde tam tersi... Kapalı ve açık statlar kitlelerin uyanış merkezleri.

Demek istediğim, Ak Parti (Saray), maç seyircilerini dikkate almalıdır. Kitleler provokasyona da açıktır. Ne olabileceğini düşünmek bile istemiyorum! Allah korusun!

Lozan Muahedesi'nin tenkidi bir kırılma noktasıdır. Bunu bir tarafa yazın. Herkesin aklında Lozan'a konan tavır vardır. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz!" sloganının Lozan çıkışından sonra daha gür haykırıldığını hatırlatayım.

Saray, Lozan hatasını önce kabul etmedi, günde birkaç defa yapılan konuşmanın arasına Lozan'ı kendi çizgisinde yine izaha kalktı. Halk ise, Lozan'la nereye varılacağını gördü. Cumhuriyet'in tartışmaya açıldığının, Osmanlı'nın çöküşünün, Millî Mücadele'ye bağlanmak istendiğinin farkına vardı.

"Lozan bir başarı değildir; bir hezimettir!" demeye getirilen sözler te'vile çalışılsa da, kimse umutlanmasın! "Siyasî İslâmcılar", hayatlarını Cumhuriyet'le hesaplaşma üzerine inşa etmişlerdir. İlk fırsatta yine harekete geçeceklerdir.

Hafız Esadcı-Saddamcı-Mübarekçi-Kaddafîci... çizgiye doğru adım adım gidiyoruz. 338 oyla referandum eşiği aşıldı. (MHP milletvekilleri! Halkın karşısına nasıl çıkacaksınız?! insanların yüzüne nasıl bakacaksınız?!)

Lozan'ın başlangıcı, Millî Mücadele'de hangi muharebe biliyor musunuz? Birinci İnönü Muharebesi'dir.

Bizim nesiller -Recep Tayyip Erdoğan da dahil- Cevat Rıfat Atilhan'ın "Bütün Açıklığıyla İnönü Savaşları ve Hakiki Kahramanları" kitabını okumuşlar, zihinlerinde hep şüphe taşımışlardır. Bu şüphe insanları "Lozan hezimettir!" neticesine götürmüştür.

R. T. Erdoğan 6 Ocak 1921'de kazanılan muharebenin 96. yıldönümü münasebetiyle "Aziz milletimiz" diye başlayan ve "İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını saygıyla, rahmetle anıyorum." diye biten bir mesaj yayınladı. Eski mesajlardan farklı. "Türk milleti" yok; "millet" var; "Başta Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa olmak üzere bütün kahramanları..." ifadesi yok; sadece "kahramanlar" var.

Mustafa Kemal Nutuk'ta, Birinci İnönü Zaferi'ne iki yerde temas eder. İki yerde de, önce Çerkez Ethem'in bertaraf edildiğini söyler. (S. 398 ve 400).

Yahya Kemal ve arkadaşları, İstanbul'da, işgal altında olduğu hâlde, Millî Mücadele'yi destekleyen Dergâh dergisini çıkarmaya başlarlar. Yahya Kemal, daha ilk sayıdaki ilk makalede İnönü Muharebeleri için şunu yazar:

"İnönü Meydan Muharebesinin son günü Metris Tepe'den vaziyete bakan İsmet Paşa, neler gördüğünü Millî Timsal Mustafa Kemal Paşa'ya haber veriyordu:

Tabanları ensesine vurarak kaçan düşman... Fistanellâları tersine çevrilmiş şemsiyeler gibi kaçan efzunlar... Alevler içinde yanan Bozöyük!" ("Üç Tepe", Dergâh, C. 1, S. 1 (15 Nisan [1]337-15 Nisan 1921).

(Bu çok önemli 42 sayılık dergiyi, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Zeki İzgöer'le birlikte, üç cilt hâlinde yeni harflere aktarıp yayınladığımızı tekrar hatırlatırım. TTK Yayınları.)

Türkiye nereye götürülmek isteniyor?!

Yazarın Diğer Yazıları