Önümüzdeki hafta perşembe günü, Anayasa Mahkemesi (AYM) Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin (MTV) iptalini görüşecek.
Malumunuz, Haziran ayında Meclis’te bir torba yasa içerisinde Kahramanmaraş merkezli depremin etkilerini azaltmak amacıyla bir defaya mahsus olmak üzere 2023 yılında MTV’nin iki defa ödenmesine karar verilmişti.
Söz konusu verginin ilk taksitinin son ödeme tarihi geçti. Dolayısıyla ilk taksitler ödendi ve şimdi 28 Eylül’de bu vergiyi içeren düzenlemenin iptal edilip edilmeyeceğini öğreneceğiz.
Yüksek bir ihtimalle AYM bu iki defa vergi alınması halini Anayasaya aykırı bularak iptal edecek.
Hukuk tanımazlık ve öngörülmezlik
Neden yüksek ihtimal dedim? Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin daha önceden bu doğrultuda verilmiş bir kararı var.
Aksi karar çıkabilir mi? Elbet çıkabilir ancak AYM’nin bunu neye dayandırdığını gerekçelendirmesi güç olacaktır.
Mevcut bir AYM içtihadına rağmen böyle bir ek verginin yeniden getirilmesi ve bu yolla Anayasa’ya aykırı bir düzenleme yapılmak istenmesi, öncelikle yasama yetkisi kullananların da hukuku tanımadıklarının göstergesidir.
Ülke ekonomik koşulları nüfusun büyük çoğunluğu için zorlaşmışken, ödeme planlarına hesapta olmayan yeni bir yük getirmek, bir öngörülmezlik sorunudur ve vatandaşlar için devleti güvenilmez yapmaktadır.
Mağduriyetler
Bunun yanı sıra, Anayasa Mahkemesi, başvuruyu ilk taksit ödemelerinden önce yapmadığı için, perşembe günü verilmesi yüksek ihtimal olan iptal kararı, mağduriyetlere sebep olacaktır.
Buna göre, MTV’yi dava açmaksızın ödeyenler, dava açarak ödeyenler ve tamamen hareketsiz kalarak ne dava açan ne de vergiyi ödeyenler arasında AYM’nin iptal kararının farklı neticeleri olacaktır.
Böylelikle, dava açarak ek vergiyi ödeyenler AYM’nin iptal kararından yararlanarak hâlihazırda iptal edilen vergiyi ödemeyeceklerken;
Dava açmaksızın ek vergiyi ödeyenler, ödedikleri verginin bedelini geri alamayacaklardır.
Zira, Anayasa’nın 53. maddesi uyarınca AYM’nin iptal kararları geriye yürümez.
Dava açmayan ve de vergiyi de ödemeyenlere ise çeşitli koşullar dahilinde bireysel başvuru yolu görünecektir.
Anayasa’ya ve AYM içtihadına aykırı bir yasanın sebep olduğu mağduriyet toplumda adalete inancı zedeleyen büyük bir güvensizlik yaratmaktadır.
Bu adalet inancının kırılması da adaletsizliğe uğrama duygusunun artması da yargı sistemi için de toplum düzeni için de düzeltilmesi zor yaralardır.
Bu açıdan belki MTV kalkar ama ortaya çıkardığı adaletsizlik baki kalır.
