Geçen cumadan beri hutbelerde yılbaşı süslemeleri ve kutlamalarına karşıt ifadelere yer verilmesi, çam ağacı protestoları, Batıya benzeme eleştirileri, her sene olan ‘yılbaşı ve Noel farklı’ tartışmalarına şahit olurken, ünlü İspanyol Gazetesi El Pais’te de Hristiyan dindarların yılbaşındaki Noel baba, süslemeler, pazarlar gibi unsurların İsa’dan fazla öne çıkmasına verdikleri tepkiyle ilgili bir yazıya denk geldim.
Avrupa da şikayetçi: “Kutlamalarda İsa yok”
Esas olarak, Avrupa’da hiç de yeni olmayan bir tartışma bu. Noel’in eskisi gibi olmaması, yılbaşı temalı süslemelerin ve diğer unsurların dini bayram olan Noel’in önüne geçmesi ve Noel’in bayram niteliğinin azalması kimi Hristiyanları rahatsız ediyor.
Geçtiğimiz gün, İspanyol gazetesi El Pais’in yazarı Sergio Fanjul, Noel’in Hristiyan dini bayramı anlamının tüketimle değiştirildiğinden ve İsa’nın anılmamasından duyduğu rahatsızlığı, “İsa önceleri sadece doğumunun tasvirlerinde değil, şarkılarda, ayinlerde, vitrinlerde, ışıklandırmalarda ve televizyonda da görülürdü. Ama artık kendi doğum gününde neredeyse hiç ortalıkta yok. Noel’de İsa’yı özler olduk.” sözleriyle kaleme aldı.
Özetle, bizde Batıya benzedik düşüncesi varken, aslında Avrupa’da da aynı konu için farklı endişeler var.
Demem o ki, insanın olduğu yerde farklı fikirler elbette ki olacak. Önemli olan farklı fikirlerin birbirlerine saygı duyarak var olabilmesi ve ifade edilebilmesi.
Umut
Bu açıdan, yılbaşı üzerine yapılan tüm tartışmalar bir yana, günümüzde gelinen aşamada, bu tarz özel günlerin kapitalizme araç olduğu tartışılmaz bir gerçek.
Ancak şahsen, evini süslemeyen, bu tarz günlere kutlama mesajı atmanın ötesinde bir hazırlık yapmayan biri olarak “kutla ve geç” veya “kutlama ve geç”, “fazla takılmaya gerek yok” gibi bir yerden bakıyorum meseleye.
Ama yeni bir yılın gelişi, geleceğe dair bir umut veriyorsa insanlara, bu umudu neşeyle kutluyorlarsa da ne güzel. Zira, yeni yılın eskisinden güzel olmasını ummaya hepimizin ihtiyacı var.
Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı başta ekonomik ve toplumsal sıkıntılar düşünüldüğünde umut ve beklentiye dair ihtiyaç çok daha fazla hissediliyor.
Bu yüzden, ben de yeni yılda bu köşede sorundan çok, güzellikleri konuşmayı umarak, herkese “mutlu yıllar” dilerim, sağlıkla ve huzurla…
