Instagram, itibar ve enflasyon
Nobel Ödüllü ekonomist Milton Friedman “Enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgudur. Çünkü o, ancak mal ve hizmet üretiminden daha fazla artan para miktarı ile ortaya çıkar” demiştir.
Ben de bir ekonomist olarak bu sözün doğru olduğunu düşünür ve benzer bir görüşü savunurum.
Bence de bu görüş doğrudur amma velakin eksik bir yanı da vardır.
Enflasyonu anlamak ve enflasyon sorununu çözebilmek için bu eksik yanı da çok iyi anlamalıyız ve bu eksik yan da itibardır…
Bugün bütün dünyada kullanılan tüm kâğıt paraların ne kendi başlarına bir değeri ve ne de altın, gümüş ya da benzeri bir kıymetli maden cinsinden bir karşılığı vardır. Bu kâğıt paraların hepsi “devletlerin sonsuz vadeli sıfır faizli senedi” hükmündedir.
Nasıl bir tüccarın itibarı senedinin değerini etkilerse devletin, daha da doğrusu devleti yöneten iktidarın itibarı da benzer bir etki gösterir ve bastığı paranın değeri ya da geçerliliğini etkiler.
Bir tüccarın itibarı üretim gücü, serveti ve rasyonel akla uygun işler yapıp yapmadığına bağlı olarak artar ya da eksilir değil mi?
İşte aynı kural devletler için de geçerlidir; bir devletin parası o devletin üretim gücü ve varlıkları ile devleti yönetenlerin rasyonel akla uygun hareketler yapıp yapmadığı ya da gelecekte yapıp yapmayacağı ile değer kazanır ya da kaybeder. Ne yazık ki birçok ekonomist ve ekonomi teorisyeni işin bu itibar kısmına pek değinmez. Bu yüzden de enflasyon üzerindeki duygusal etkiler pek dikkate alınmaz, kitabi olarak ya da mekanik olarak doğru şeyler yapıldığı hâlde paranın niye değer kazanıp talep görmediği ve enflasyonun neden önlemediği anlaşılamaz.
Gelelim Instagram’ın kapatılması meselesi ile enflasyon arasındaki ilişkiye:
Öncelikle Instagram’ın kapatılması ve hem de bir mahkeme kararı olmaksızın kapatılması ülkenin itibarını yerle yeksan eden, ülkenin Kuzey Kore ve benzeri ülkeler gibi sosyal medyayı yasaklayan hukukun olmadığı ya da keyfe keder uygulandığı diktatörlükler ile aynı kategoriye konmasına yol açan saçma sapan bir karardır.
Karar saçma olduğu kadar kararın gerekçesi de yanlıştır!
Malum asli gerekçe Hamas lideri Haniye ile ilgili paylaşımların Instagram tarafından kaldırılması, bunu hepimiz biliyoruz.
Hamas; Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Japonya, İsrail ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu durumda Instagram’ın bir terör örgütünün ya da bir terör örgütü yöneticisinin propagandasına izin vermesi uluslararası hukuka ya da en azından şirket merkezinin bulunduğu ülke hukukuna göre zaten mümkün değildir.
Türkiye bu noktada uluslararası camia ile ters düşmekte ve ters düşmekle de kalmayarak bu gerekçe ile sosyal medyayı yasaklamaktadır.
Pekâlâ, sizce bu ülke itibarını sarsacak bir politika değil midir? Ülke itibarı sarsılınca para değer kaybetmez ve enflasyon yükselmez mi?
Gerekçenin haklılık payı olup olmadığı meselesine gelince:
Bakın terör bir yöntemdir!
Terör yöntemini kullanan bir kişi, bir örgüt ve hatta bir devlet, sivil halka yönelik kanlı şiddet eylemleri yapar ve bu şekilde halkı korkutup yıldırarak kendi politikalarına ya da isteklerine boyun eğmeye zorlar.
Terör yöntemini kullanan her kişi terörist, her örgüt terör örgütü ve her devlet terör devletidir.
Topraklarını ya da halkını savunmak dâhil hiçbir gerekçe ya da amaç terör yöntemini meşrulaştırmaz.
Bir silahlı mücadelenin meşru olabilmesinin iki temel şartı vardır:
1-Amaç ya da hedefin meşru olması; günümüzde halk egemenliği dışında meşru bir hedef yoktur. Bir dinin, bir diktatörün ya da bir hanedanın egemen olmasını amaçlayan silahlı mücadeleler meşru bir hedef değildir.
2-Yöntemin meşru olması; amaç ne kadar meşru olursa olsun sivil halkı hedef alan şiddet eylemleri yani terör meşru bir yöntem olmaz.
Bu iki temel şartı birlikte yerine getirmeyen herhangi bir silahlı mücadele asla meşru kabul edilemez ve desteklenemez.
Bu noktada Türkiye’nin Hamas terör örgütü değildir demesi de bir anlam taşımaz ve Türkiye’yi bir terör örgütünü koruyup kollayan ülke durumuna düşürür ki bu da büyük bir itibar kaybına yol açar.
Yukarıda da gördük eğer itibarın yoksa kimse parana değer vermez, paran değer kaybederse de enflasyon olur…