Cadı kazanı
Cadı kazanı kaynıyor. Hem de fokur fokur. Beşiktaş’tan bahsettiğimi okuyucularım anlamıştır. İşler bir türlü istenilen gibi gitmiyor. Sezona harika Süper Kupa finaliyle giren takım ne oldu da bu duruma düştü. Salı gecesi kulübün resmî sosyal medya hesaplarından Samet Aybaba ve Bradley Friedel ile yolların ayrıldığı açıklandı. Ertesi gün Medya ve İletişim Grubu Koordinatörü Okay Karacan’ın görevden alındığı bildirildi. Herkes çok şaşkındı. Ne olduğunu kimse anlamlandıramıyordu. Asbaşkan Onur Göçmez istifa etti, yönetim istifasını kabul etmedi. Üstüne bir de Hasan Arat’ın Futbol A.Ş.’deki görevlerinden istifa edip sadece yetkisiz başkan gibi takılma kararı herkesi şok etti. Böyle bir tercih olur mu? Yetkilerini bırakıyorsun, ben Beşiktaş başkanıyım diyorsun. Buna kargalar bırakın gülmeyi kahkaha atar. Ok yaydan çıkmıştı bir kere, geri dönüşü yoktu. Yaşanan bu kaos ortamında bütün Türkiye’nin desteğini ve dualarını alarak tarihî M. Tel-Aviv maçına çıkan takım aldığı 3-1’lik mağlubiyetle kaos ortamına tuz biber ektiler. Bu saatten sonra hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktı. Hasan Arat ikinci kez istifa etti. Bu sefer Beşiktaş başkanlığını komple bıraktığını basın toplantısıyla açıkladı. Demek ki istifa etmeyi çok seviyor. Sayın Arat başkanlık seçim sürecinde o kadar büyük ve büyülü cümleler kurdunuz ki benim gibi siyah beyazlı formaya gönül veren milyonlarca insanı kandırdınız. Bütün projelerin hazır olduğu, dersini çok iyi çalıştığını en önemlisi Beşiktaş’ı sadece Beşiktaşlılar yönetecek gibi çok önemli vaatleriniz vardı. Bugün gelinen noktada söylenen sözlerin hepsinin hayal ürünü olduğu net bir şekilde ortaya çıktı. Hasan Arat’ın başkanlık seçimi esnasında en önemli söylemi Beşiktaş’ı futbolu bilen Beşiktaşlılar yönetecek cümlesiydi. Camia bu söylemi çok benimsedi. Samet Aybaba ve Feyyaz Uçar bu söylemin tam karşılığı olarak futbolun başına getirilmişti. Bizler de hem Beşiktaş’ın hem de Türk futbolunun önemli isimlerinin takımı yönetmesinden çok mutlu olmuştuk. Konuştuğum, takıma gönül veren isimlerin ağzından çıkan tek bir cümle vardı. Beşiktaş emin ellerde. Bradley Friedel’ın kulübe girmesiyle beraber kriz ortamı oluştu. Takımda birlik beraberlik ortamı kayboldu. Öyle vahim iddialar ortaya saçıldı ki vay vay vay. Komisyonlar mı desem, milyonlar barındıran sözleşmeler mi desen. Samet Aybaba yaşananlar ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Bir sonraki yazımda bu açıklamalar ve içeriği ile ilgili yazacağım. Cadı kazanı kaynamaya devam ediyor.