Ülke futbolu

Ülke futbolu nereye gidiyor. Bir bilen var mı acaba. Her hafta farklı sorunların ve skandalların patladığı ilginç bir hal aldı. Hakem hataların ayyuka çıktığı, var hakemlerin takımlara göre verdiği değişiklik gösteren kararlar. Var hakemleri var mı oda başka bir soru. Yabancı hakem tartışmaları, bir derbiyi yabancı hakem yönetmesi, başka bir derbide yabancı hakem talep edilmesine rağmen bu talebin olumsuz karşılanması, bunun üzerine açıklama yapan Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı’ya verilen 45 gün hak mahrumiyeti ve 1 milyon 500 bin lira para cezası. Serdal Adalı ayrıcalık istemedi, kısa süre önce oynanan derbide yabancı hakem görev yaptı, Beşiktaş’ın Galatasaray ile oynayacağı derbide bizde yabancı hakem yönetmesini istiyoruz dedi. Bu da en doğal hakkı. Türkiye Futbol Federasyonu nasıl olurda böyle ikircikli kararlar veriyor. Anlamak mümkün değil. Gelelim Ziraat Türkiye Kupasında oynanan dünyaya rezil olduğumuz Fenerbahçe- Galatasaray derbisine. Karşılaşmadan önce her iki takımın oyuncuları ve teknik ekibi çok gergindi. Tek maç üzerinden eleme usulü olarak oynanacak olması ve telafisi olmayan bir maç olduğu için gerginlik seviyesi daha da artmıştı. Sinir harbi şeklinde geçen karşılaşmada kavgalar, itirazlar, kırmızı kartlar havada uçuştu. Derbi karşılaşmaları neden bu seviyede şiddet olaylarına dönüşüyor. İşin özünde futbol spor değil mi. Spor sevgi, dostluk, centilmenlik değil mi. Futbolcular karşılarında düşmanları varmış gibi davranmaları normal değil. Bu futbolcuların çoğu birbirleriyle arkadaş. Günlük hayatlarında dostlukları var. Milli forma altında beraber aynı amaç için ter döktüler. Aynı masada maç yemeği yediler. Kamp zamanı belki de aynı odayı paylaşıp, oda arkadaşı olmuşlardır. Bu saldırgan, hırçın haller neden. Siz düşman değilsiniz. Sadece farklı kulüplerde futbol oynayan futbolcularsınız. Bu olaylar sizlere hiç yakışmıyor. İşin komik tarafı bu çirkin olayları hep aynı oyuncular çıkartıyor. Buradan isim yazmaya gerek yok. Bu oyuncuların derbileri provoke etmek gibi misyonları olduğunu düşünmeye başladım. Takımına hiçbir katkı veremediği halde üstüne bir de takımlarına büyük zarar veriyorlar. Karşılaşmayı izleyen çocuklara kötü örnek oluyorlar. Spor ahlak işidir, bu oyuncuların spor ahlakı nerede. Üstüne üslük işin içine teknik direktörlerde girince çarşı pazar karıştı. Maç sonu Okan Buruk, Mourinho’nun yanına yaklaşıp tahrik edince, Mourinho tarafından burnu sıkıldı. Durun bitmedi daha Okan hoca burnu sıkılınca kendini yere atıp yuvarlanınca komik görüntüler ortaya çıktı. Değerli teknik adamlar sizler örnek davranışlar sergileyecek insanlarsınız. Yakışmıyor bu davranışlar. Bu olaylar kısa süre içinde gerçekleşince Ülke futbolu nereye gidiyor sorusunu defalarca sormak istiyorum.

Yazarın Diğer Yazıları