Kalpazanlar neden Türk parası basmıyor?

Son günlerde piyasada sahte dolardan geçilmezken ortada tek bir sahte Türk parası yok.

Acaba neden?

Sahte para basanlar yani kalpazanlar muhtemelen şöyle düşünüyor:

“Sahte 100 dolar bassak karşılığını 3470 lira olarak alırız.

Oysa aynı maliyetle 100 Türk lirası bassak karşılığı yine 100 lira.

Üstelik doların değeri her geçen gün artarken Türk lirasının değeri yüksek enflasyon nedeniyle sürekli düşüyor.

Bu durumda dolar dururken Türk lirasının sahtesini basmak tek kelimeyle söylemek gerekirse saflık olmaz mı?”

...

Bana kalırsa bir ülkenin ekonomisinin sağlıklı olup olmadığını anlamak için gayri safi yurt içi hâsıla, büyüme hızı, işsiz sayısı, tüketici ve üretici enflasyonları, cari işlemler dengesi, bütçe açığı, sanayi üretimi gibi verilerin yanı sıra kalpazanlar tarafından ülke parasının sahtesinin basılıp basılmadığına da bakmak gerekir.

Kalpazanlar paranızın sahtesini basmaya değer görüyorlarsa ekonominiz iyidir.

Şayet buna gerek görmüyor, sahte para basmak için dolara yöneliyorlarsa ekonominiz kötüdür.

...

Kalpazanlardan söz ederken değerli yazar Aziz Nesin’in “Kalpazanlık Bile Yapılamıyor” isimli hikâyesinden bahsetmemek olmaz.

Yarım asır önce yazılmış olmasına rağmen yaşadığımız süreçle ilginç benzerlikler taşıyor.

Şöyle özetlemek mümkün bu hikâyeyi:

Piyasada dolar ve diğer yabancı paraların olmadığı, sadece Türk parasının geçerli olduğu yıllar.

Ünlü bir kalpazan, kâğıt Türk paralarından 50 ve 100 liraların tıpa tıp aynısını basıp piyasaya sürerek kısa sürede zenginleşir.

Ama gün gelir ülkeyi saran enflasyon dalgası onun işlerine de darbe vurur.

Öyle ki sahte para için aldığı kâğıt, mürekkep, film gibi ürünlere harcadığı para bastığı paranın değerinden daha fazla olmaya başlar.

Bir süre geçmiş yıllarda edindiği malları satarak geçinir.

Onlar da bitince kendini ihbar ederek yakalatır ve hayatını cezaevinde sürdürmeye başlar.

Cezaevi müdürüne mesleki serüvenini anlatırken “Yüksek enflasyon yüzünden bu ülkede kalpazanlık bile yapılamıyor artık. Ah, zamanında kalkıp başka bir ülkeye Amerika’ya, İngiltere’ye, Almanya’ya, Fransa’ya gitmek varmış. Şimdi yaşım altmış yedi. Bu yaştan sonra nereye giderim de yeniden kalpazanlığa başlarım? Yer bilmem yar bilmem, il bilmem dil bilmem...” diye yakınır.

...

Son sözüm şu:

Dilerim ki yüksek enflasyonla mücadele iyi sonuç verir, ekonomik kriz biter ve kalpazanlar doların yanı sıra zaman zaman bizim paramızın sahtesini de basmak isterler.

Yazarın Diğer Yazıları