Hissedilen enflasyon ve maaşlara beklenen zamlar
Herhalde günlük olarak takip edilen konuların başında hava durumu gelir. Yarın hava nasıl olacak, kaç derece olacak, yağış var mı ve saire. Hava bültenlerinde açıklanan sıcaklık ile hissedilen sıcaklık arasındaki fark artık hepimizin malumu. Aslına bakarsanız herkesin umurunda olan da doğal olarak hissedilen sıcaklık. Hissedilen enflasyon da aynı hissedilen sıcaklığa benziyor. TÜİK her ayın başında rakamları açıklıyor. Ancak açıklanan rakamlarla hissedilen rakamlar arasındaki fark bugün gelinen noktada yakınmaların temelini oluşturuyor.
Enflasyon rakamlarında düşüş bekleyen yetkililerin açıklamaları, piyasada olumlu beklenti oluşturur mu? Sadece beklentiler, gerçekliği değiştirir mi? Ya da bugüne kadar değiştirdi mi? 2024 Haziran ayı enflasyon rakamı 1,64 geldi. Önceki ay bu rakam 3,37 idi. Son Haziran ayı enflasyon rakamı ile de Temmuz ayında SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına %24,73 zam yapılacağı ortaya çıktı. Memur ve emekli memur aylıklarına ise %19,31 zam gelecek. Görüldüğü üzere enflasyonda beklenen düşüş hissedilemeden, aylıklardaki artış beklenenin altında kaldı.
2024 Ocak ayında yapıldığı gibi memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları ile SSK ve Bağ-Kur emekli aylıkları aynı oranda artmadı.
Halbuki 2024 Ocak ayında SSK ve Bağ-Kur emekli aylıkları, memur ve memur emekli aylıklarına göre daha düşük oranda zam almıştı. Ve bu durum SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklileri ile memurların aynı oranda zam almasının sağlanması ile eşitlenmişti. 2024 Temmuz ayına geldiğimizde memur ve memur emeklileri için zam oranında eşitlemeye gidilmedi. Yaklaşık 5 puan dezavantajlı bir durum memur ve memur emeklileri için böylece doğmuş oldu.
Asgari ücret zam alamadı demek tüm çalışanlara zam yok gibi değerlendirilebilir mi?
İş gücü piyasasında arz ve emeğin denge noktasını ücret kadar etkili kurabilecek faktöre rastlamak güçtür. Bizim gibi çalışanların yarıya yakınının asgari ücret aldığı bir ülkede bu denge noktasının ne kadar asgari ücrete bağlı olduğu tartışmasızdır. Şimdi içinde bulunulan ekonomik koşullarda birçok kalem 2024 Temmuz ayında zamlanmış iken; asgari ücretin artırılması beklentisinin doğması tabidir. İşveren şayet kendiliğinden harekete geçerek asgari ücretliye ve üstünde ücret alan işçilerine zam vermez ise bu defa işçilik hizmetleri bulmakta güçlük ya da niteliksiz işgücü ile çalışma zorunluluğu ile karşı karşıya kalabilecektir. Bu da topyekûn üretilen mal ve hizmetlere yansıyarak ülke ekonomisini de zora sokabilecektir. Ekonomi parametreleri üzerine alınacak kararlarda; bugüne ve yarına etkileri ile ilgili kapsamlı değerlendirmeler ve raporlamalar ile son noktanın koyulmasında yarar bulunmaktadır.
Kıdem tazminatı tavanı değişti
Her yılın Ocak ve Temmuz aylarında memur aylıklarında meydana gelen değişiklik ile kıdem tazminatı tavanı değiştirmektedir. Kıdem tazminatı tavanı ile işçiye ödenecek en yüksek yıllık kıdem tazminatı tutarı olan rakam ortaya çıkmaktadır. Ancak kıdem tazminatında uygulanan tavan sınırı, işverenin isteği ile aşılabilmektedir. Bir başka deyişle kıdem tazminatında tavan olması daha fazla kıdem tazminatı ödenmesine engel değildir.
Aylık memur maaş katsayısı 0,907796 ve taban aylık katsayısı 14,208727 olarak yılın ikinci yarısında uygulanacaktır. Bu durumda 01/07/2024-31/12/2024 tarihleri arasında uygulanacak kıdem tazminatı tutarı da değişmektedir. Önümüzdeki dönemde aylık katsayılarında yapılan artış sonucu kıdem tazminatının tavanı 41.828,42 TL olarak uygulanacaktır.
BİR SORU BİR YANIT
1992 yılında sigortalı olarak işe başladım. Şu anda 6.000 küsur sigorta günüm bulunuyor. Bir de 1.800 gün civarında Bağ-Kur mevcut. SGK bana son yılların Bağ-Kur, bu nedenle Bağ-Kur emeklisi olacaksın, diyor. Bağ-Kur prim borcum, çok fazla. Silinen günlerim de var. Bağ-Kur emeklisi olmak için de günüm az. Bağ-Kur’dan emekli olmak zorunda mıyım, SSK emeklisi olamam mı?
Hizmet Birleştirmesi Kanunu kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu uygulamasında son yedi yılda en fazla hangi sigortalılık statüsüne tabi iseniz, o statünün emekli koşullarına tabi olursunuz. Bir başka ifade ile son yedi yılınızda 1.260 günden fazla 4/b (Bağ-Kur) gününüz olduğu için, Bağ-Kur emeklilik koşullarına tabi oluyorsunuz. Dolayısıyla da Bağ-Kur emeklilik koşullunuz olan 25 hizmet yılını (9.000 günü) sağlayamadığınız için emekli olamıyorsunuz.
Diğer taraftan 25 yıl sigortalılık süresi, 53 yaş ve 5.600 gün ile 4/a (SSK) emeklilik koşullarına tabisiniz. Emeklilikte yaşa takılanlar yasası kapsamında olduğunuz için yaş koşulu aranmayacak. Sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı koşulları da gerçekleşmiş.
Bu durumda konuyu yargıya taşımanızda fayda var. Nitekim Yargıtay bu konuda; sadece 4/a (SSK) sigortalılık statüsü ile emekli olabilecek koşulları sağlamanızda dolayı hizmet birleştirmeye zorlanamayacağınız yönünde karar vermektedir.
Sorularınız için e-posta adresi: hkaganoyken@gmail.com