Ey Yenikapı ruhu! Gel!
Yenikapı ruhu Lozan çıkışıyla bozulmuştur. Kırılma noktası Lozan'dır. Benim görüşüm böyle... Lozan Mustafa Kemal'in Nutuk'unu esas alarak yazdığım yazıda, bunu açıkça belirtmiştim.
En Reisçiler bile "Lozan" deyince tereddüt ettikten, Reis'in yalnız bırakmama adına sade suya tirit yazdıktan sonra siz gerisini düşünün... Ruh, gitti; gelmez! Reis gibi söyleyelim… Bu böyle biline!
(Ara not: "En Reisciler" tasnifi, R. T. Erdoğan'ın çok yakınındaki bir "yandaş" yazar-danışman-milletvekiline aittir; "En Reisçi", "Çok Reisçi", "Öz Reisçi", "Has Reisçi", "Hakiki Reisçi" diye sıralamış. Kendi içlerinde de, çekişme büyük. Biz de "Reis" diyoruz ama, "Cumhurbaşkanı" diye yazmak uzun, yer kaplıyor. "Recep Tayyip Erdoğan" desek daha uzun, arada ismi kısaltıp yazıyorum, ama "Reis" kolayıma geliyor. Bir de, biz ilk gençlik yıllarından beri "reis" sıfatına alışkınız. Dilimizin ucundaki bir kelime! Reisicumhurun, "cumhur"unu attık, "reis"te karar kıldık.)
Lozan çıkışı, aslında, eskiye dönüşün, içe kapanışın, ve hep taarruzun da bir işareti görüldüğü için mutabakat sonlandırılmıştır.
Asıl CHP ile mutabakat sağlanmalıydı. Balgat'ın MHP'sini geçin. Öyle bir partinin varlığından söz edemeyiz artık. Saray'a endeksli birilri oturuyor orada. Sanırım Reis, Balgat'ın korkularını, endişelerini çok iyi kavramış ve açık açık Balgat mukîmlerini istim üstünde tutuyor." Bana sadık kal! Yoksa, 19 Haziran Olağanüstü Kurultay Kararlarını geçerli kılarım, 'yeni MHP' kapısını aralarım." diyor. Balgat'ın ipi Saray'dakinin elinde... Her an o ipi oynatır; isterse kuyunun dibine daldırır, isterse su yüzüne çıkarır!
Onun için Balgat'takiler, Yenikapı Ruhu'a sımsıkı sarılacaklar. Aman ipi oynatmasın!
Balgat'takiler, "Sizin ruhunuz bizim ruhumuzdur. Lozan mı? Geç onları, Mustafa Kemal'e tavır mı? Yok ki… Adını anmadınız zaten..." modundalar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü partisinin grup toplantısında, "Biz Yenikapı Ruhu'nu biz bozmadık" diyor:
"Hiçbir kişi kalkıp bana 'Yenikapı ruhunu bozuyorsun' demesin. Diyen varsa gelsin, önüme ve yüzüme karşı söylesin. Başbakansa Başbakan söylesin, Cumhurbaşkanıysa Cumhurbaşkanı söylesin. Neyi bozduk biz? Ben mazlumların hakkını sonuna kadar koruyacağım. Adaleti sonuna kadar savunacağım. Hukukun üstünlüğünü sonuna kadar savunacağım. Zalimin karşısında durmak mazlumun görevidir. Bizim görevimizdir. Zalime teslim olmayacağız. Bütün mağdurların sesi olacağız. Zalimin karşısında susan dilsiz şeytansa zalimin karşısında susmayacağız. Sonuna kadar direneceğiz. Çünkü biz zulmedenlere meyletmeyeceğiz."
K. Kılıçdaroğlu, "Biz bunları söyleyince Yenikapı ruhuna ihanet ediyorsunuz diyorlar. Bir şeyin altını özenle çizelim. FETÖ'yü kim büyüttü? Kim imkân sağladı. Bunun üzerinde iyi durmazsan darbe girişimini anlayamayız." diye devam ediyor.
Ak Partililerin asıl düşüneceği mesele budur. İleride zaten Ak Parti'nin kapısı öyle veya böyle çalınacaktır. Çok açıkları var, çoook!
Statükocu MHP yönetiminin mağdurlardan bahsettiğini duydunuz mu? Ne olursa olsun, bir muhalif parti, mağdurlar meselesini gündeme getirmelidir. Muhakkak partiye çok şikâyet gelmiştir. Ne kadarı "yukarı"ya intikal ettirilmiştir?
Şu sözüm i iktidardakilerine: "Ortak ruh" istiyorsanız, kendisini frenlemelisiniz, Ortak değerleri öne çıkarmalı, bütün Türkiye'yi kucaklamalısınız.