Devleti ele geçiren ''Kirli siyaset.''
"Bu iktidarın görevi, Cumhuriyetin alt yapısını çökertmekti" diyor, Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan. Daha ne desin. "Cumhuriyetin alt yapısı" aynı zamanda devletin alt yapısıdır.
Peki devlet nasıl ele geçirilir?
Bu sorunun cevabını önce Fetö cemaatinin uygulamalarında, sonra da iktidarın yönetme biçiminde bizzat yaşayarak görüp tecrübe ettik.
Devleti ele geçirmenin ve herkese hükmetmenin en önemli yolu, hukuku yani adliye sistemini ele geçirmektir. Adalet düzenini kontrol ettiniz mi gerisi gelir. Sizi kim yargılayıp tutuklayacak? Hakkınızda hangi cesur yürek dava açacak?
Böyle toplumlarda adalet düzeninin eskisinden iyi olduğunu, tüm yaptıklarınızın gerekli olduğunu, eleştirenler karşısında çok haklı olduğunuzu topluma kabul ettirmenin ön koşulu da basın-yayın kurumlarını ele geçirmektir.
Bu durumda öncelik medyanın ele geçirilip kontrol edilmesidir.
Sayın Tantan''ın Ruhat Mengi''ye verdiği mülakatta şöyle bir tespit var: "Bir toplum ve kamu hayatında yolsuzluk ekonomisi hâkim olmuşsa, orada halkın maddi-manevi dayanakları yok olmuştur, adalet duygusu yok olmuştur, kamu düzeni sarsılmıştır."
Türkiye''de bu anlatılan tabloyu hep birlikte yaşayarak görmekte miyiz?
Evet!
Devam edelim.
"Böyle bir yerde hukuk devletinin, demokrasinin yaşama şansı yoktur ve böyle bir ortamda ''kirli siyasetin finansmanı" bölücülüğün, terörün finansmanı, halkın birikimlerinin ve kamu kaynaklarının soyulması, sömürülmesiyle sağlanır."
Bu anlatımda "Kirli siyasetin finansmanı" cümlesine dikkatinizi çekerim. Kirli siyaset hangi siyaset?
AKP''nin yarattığı yandaşları zengin etme düzeni.
İhale kanununu onlarca kere değiştirerek kurulan bu düzen, kamu kaynaklarını, toplumun finansal birikimini, siyasal çıkar için kullanmakla sağlanıyor.
"Yolsuzluk ekonomisi kurutulmadan devlet idaresi ve siyaset temizlenemez."
Öyle ise, soyulmak istemeyen halkın, seçimde kirliliği temizleyecek adımları atması şart.
Tantan''ın verdiği bu mülakat kesilip saklanacak bilgileri içeriyor.
15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağı neden ortaya konulmuyor sorusuna şöyle diyor: "Açığa çıkarsa kendilerini bulacaklar, onun için araştırılmadı."
Niye bayram havasına dönüştürüldü sorusuna da; "Bayram havasına döndürülmesi kendilerine oy verenleri bir arada tutmak açısından işlerine gelir."
Doğru.
En başından "Yenikapı Ruhu" diye başlayan, kimseyi ayırt etmeyen yaklaşım, bu yıl, Saraçhane gösterisiyle, "Cumhur İttifakı''nın" özel anma gününe dönüştürüldü. "Yenikapı Ruhu" denilen birlik beraberlik, önemli meselelerde bir arada olma davranışı, ötekileştirildi.
Kirli siyasetin bir yüzü de bu.
Kirli siyasetin nereden ve ne zaman başladığını da anlatıyor. Hem "kirli siyaset" ve hem de "devletin dönüştürülmesi" hedeflerinin kaynağını gösteriyor:
"90''lı yıllarda "Yeni Zemin" Dergisindeki yazarlara, yazılanlara bakacaksınız, fikrî alt yapılarına baktığınızda bunu daha iyi değerlendirebilirsiniz. Orada çalışanların hepsi çok büyük zenginliğe ve siyasi güce ulaştı, yazılanların çoğu da eyleme dönüştü. Başörtüsü eylemlerinden başlayarak bu eylemleri kimlerin yönettiğini görebilirsiniz. TSK böyle olacak, olaylar şöyle gelişecek diye anlatılıyor. 15 Temmuz''da ''TSK''da var olan millî kimlikli subayların tasfiyesi'' de tamamen sağlanmıştır. 15 Temmuz''da Silahlı Kuvvetlerin ve istihbarat teşkilatlarının halkı bilinçlendirmemesinden kaynaklanan güvenlik zafiyeti yaşanmış, birçok insan ihmal nedeniyle hayatını kaybetmiş, bunun bayramla ne alakası var?"
Bu açıklamadan ne anlıyorsunuz?
15 Temmuz''la ilgili daha çok şey konuşulup tartışılacak. Konu sadece siyasi ayakla sınırlı değil. Bunu anlıyoruz.
Son olarak, ülkede artan şiddetle ilgili yorumundan aktaralım: "Ülkede şiddet niye arttı, devletin var olan disiplini ortadan kalktı, saygı sevgi ortadan kalktı, ne kaldı geriye; yolsuzluk ekonomisi. Eğer yolsuzluğa karşı mücadele edilmiyor, tam aksine ödüllendiriliyor ve saygın bir vatandaş gibi kabul görüyorsa kötü örnekler otomatik olarak halkı etkileyebilir."