'Darbelerde Harbiyeli Olmak'
Talebeliğimizde Prof. Dr. Hamdi Ragıp Atademir'in tercümesi Andre Joussain'nin "İhtilâllerin Kanunu" kitabı uzun süre elimdeydi.
Mütercimin ismini yazardan öne aldım. Memleketimizin yetiştirdiği önemli bir felsefeci. Ve darbe kurbanı. 1954-1960 yılları arasında Demokrat Parti'den milletvekili idi. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra tutuklandı ve 2,5 yıl hapis yattı. Sonra üniversiteye döndü.
Hocanın üslûbundan olacak, çeviri biraz karmaşık. Yine döne döne okuduk. Sonra daha birçok darbe kitabı okuma sırasına girdi.
Darbenin ne getirdiğini ne götürdüğünü anlayabilmek için darbeleri iyi tahlil etmeliyiz ve hiçbir surette umut bağlamamalıyız.
"Darbelerde Harbiyeli Olmak", M. Halistin Kukul'un hatıraları (Pankuş yayınları, 197 s.). Dili akıcı. Bir solukta okuyorsunuz.
M. Halistin Kukul, Atatürk Üniversitesi'nde Fransız Dili ve Edebiyatı'nı bitirdi. Üniversitede ders verdi. Daha önce, 1961'de, Kara Harp Okulu'na girmiş, 21 Mayıs 1963't darbe teşebbüsünde okuldan atılmıştı. Halistin Kukul, şiirler, manzum destanlar, hikâye, tiyatro, inceleme kitapları yayınladı.
Hatıralarını nasıl yazdığını onun kaleminden okuyacağız:
"Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel bana telefon ettiğinde -her gün hatırımda olup da bir türlü mevzuya giremediğim değil, girmek istemediğim- öğrenci olarak bizzat içinde bulunduğum 22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 hadiseleri zihnimde yeniden canlanmış oldu.
Dedi ki: 'Şu anda Ankara'dayım. Birkaç güne kadar kitap fuarına katılmak için Samsun'a geleceğim. Bana birkaç saatinizi ayırabilir misiniz?' (...) 25 Şubat 2017 Cumartesi günü akşamı, kitap fuarından sonra bir pastanede sohbete daldık.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu da bizimle beraberdi. (...)
Mustafa Önsel'le aynı köydeniz: Trabzon-Beşikdüzü/Vardallı Köyü. (…) Tabiî ki Önsel, Harbiye'de benden çok sonraydı. Kendisini, büyük iftiralara maruz kalıp hapse girdiği zaman dayısı ve gençlik arkadaşım olan Eczacı Hayrettin Kalaycı vasıtasıyla tanımış, bu yolla bütün kitaplarını incelemiş ve kitapları hakkında yazılar yazmıştım. (…)
Mustafa Önsel'in görüşme talebinin temelinde, 22 Şubat ve 21 Mayıs'ın olacağını tahmin etmem hiç de zor değildi. Nitekim sohbetimizde, söze bu iki hadiseyle başladı.
Yeni bir kitap hazırlayacağını, bu bilgilerden orada istifade edeceğini ve hatta bu kitabının diğerlerinden çok daha ilgi çekeceğini düşündüğünü söyledi."
Halistin Kukul'un yakın tarihimize ışık tutan bu hatıraları, Mustafa Önsel'in hatırlatmasıyla ortaya çıktığını söyleyebiliriz.
Mustafa Önsel, çok çalışkan. Gadre uğradı. "Balyoz" davasında dört sene tutuklu kaldı. Bütün oyunları ortaya döken kitaplar yayınladı. Kitaplar önümde. Ele alacağız.
Talat Aydemir'in bitmez ihtirası, kendisinin ve yoldaşı Fethi Gürcan'ın hayatına mal olduğu gibi, daha pek çok kişiyi beklemedikleri mecralara sürükledi.
Halistin Kukul, 21 Mayıs 1963 Darbe Teşebbüsü'nde, bir kişinin yaralandığının söylenmesi üzerine darbenin lideri Talat Aydemir'in bizzat ağzından duyduğu şu sözleri naklediyor:
"Biz ihtilal yapıyoruz, çocuk oyuncağı değil, elbette kan akacaktır." (s. 143)
"Darbelerde Harbiyeli Olmak"tan hem ders çıkartıyor hem edebî tat alıyorsunuz.