CHP'ye fezleke tuzağı
İktidar kanadı, HDP'yi ya kapattıracak ya güdükleştirecek. Ama önce CHP'yi HDP ile vurmak istiyor.
Reis Bey, Enis Berberoğlu'na yapılan haksızlığı protesto için Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının Ankara'dan İstanbul'a, o tarihî yürüyüşüne sembolik olarak katılan bazı HDP önde gelenlerini bahane ederek yükleniyor. Sık sık "Siz PKK ile iş tutuyorsunuz." diyor.
28 HDP milletvekilinin fezlekesi TBMM'de görüşülecek. Reis Bey, fezlekelerin kabul edileceğini ima etti.
CHP'liler bu tuzağa düşecekler mi?
HDP, legal görünen illegal bir partidir. Bunu art niyetli olmayan, ülke bütünlüğünü düşünen herkes kabul ediyor.
Anayasa ne diyorsa onun yapılması gerekir. HDP'nin suç dosyasına baktığınızda, kapatılması için bin sebebi sıralayabilirsiniz. Eğer, HDP kapatılmayacak bir partiyse, neden kazandıkları belediyelere kayyım getirdiniz? Suçu olmayan vazifesinden edilir mi? Neredeyse bütün HDP'li belediyelerin başkanları değiştirildi.
Fezlekelerin görüşülmesinin istenmesi CHP'yi tuzağa düşürmek ve "İşte bakın terörün ardında CHP var." demek içindir.
Şunu açık yazacağım... CHP içinde maalesef HDP'ye içten içe sempati besleyenler var.
Görünüşe bakılırsa CHP milletvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu'nun peşinden gidecek. K. Kılıçdaroğlu, daha önce "Anayasaya aykırı, fakat 'evet' diyeceğiz." sözünü etmişti.
Farklı sesler de var. Sezgin Tanrıkulu meselâ. CHP'de HDP'nin sözcüsü gibidir. Ne hikmetse Diyarbakırlı olduğu, bu ilimizde baro başkanlığı yaptığı hâlde, kendi ilinden aday olmuyor, İstanbul'dan aday oluyor.
HDP deyince S. Tanrıkulu'nu bir titreme alıyor. HDP'liler için PKK'nın en büyük destekçisi ABD'ye davet çığlığı atıyor:
"Böyle bir uygulamanın Türkiye'ye siyasî maliyetinin çok daha ağır olacağını buradan ifade etmek isterim. ABD ve ABD'de yeni gelişen siyasal eğilimler Türkiye bakımından çok daha ağır sonuçlara yol açabilecek bir ortam yaratır. Bunun sonuçları sadece siyasal olmaz. Ekonomi bakımından da dış politika bakımından da ağır sonuçları olur. (...) Bu ağır sonuçların bir parçası olmayız biz en azından olmamak için de çaba sarf ederiz..."
2012'de, Kemal Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılması için bir fezleke gönderilmiş, K. Kılıçdaroğlu meydan okumuş, "Dokunulmazlığımı kaldırın!" demiştir:
"... Benim ifade özgürlüğümü kısıtlamak, susturmak, konuşturmamak için hazırlanan fezleke TBMM Başkanlığı'na ulaşmış. Suçum yargılamaya müdahale etmekmiş. Bunu söyletenler ve söyleyenler, basılmamış kitabı toplatıp, yazarını içeriye atanlar. Bunu söyleyenler yüzyılın soygunu diye adlandırılan Deniz Feneri yolsuzluğunu soruşturan savcıları görevden alanlar, aldıranlar. Bunu söyleyenler Silivri toplama kampında yapılan savunmaları bile suç sayanlar. Yani, hak hukuk tanımayanlar... İlgili komisyonların başkan ve üyelerine sesleniyorum; dokunulmazlığımı kaldırın. Çünkü, benim hakkımda hazırlanan fezleke yolsuzluk, kalpazanlık fezlekesi değil. Ben düşüncemi açıkladım, açıklamaya da devam edeceğim. Kaldırın dokunulmazlığımı fezlekeyi hazırlatanların da, hazırlayanların da önünde düşüncemizin hesabını verelim."
K. Kılıçdaroğlu, 2016'da da aynı şekilde meydan okumuştu.
Asıl hedef CHP'dir. Saray Partisi'nin ve müttefikinin oyları zaten yetiyor. Çekimser veya karşı oy kullanma, oylamaya katılmama her fırsatta CHP aleyhine kullanılacaktır.
Fezleke tuzağına dikkat!