Vur vur bitmiyor!

Çözüm/çözülme döneminde PKK o kadar kök salmış ki, sökülüp atılamadı. Bir başka ülkede yıkıcılara, bölücülere bu kadar taviz verilseydi her hâlde o ülkenin yöneticileri kendilerini mahkemede bulurlardı!

Burası Türkiye! Üstelik tavizi veren bir "ilâh" mesabesinde görülüyor.

Bela, palazlandırılanlardan gelmiştir. IŞİD'i bilmiyorum ama Fethullahçıların, PKK'nın palazlandırıldığı kesin... Her üç örgüt de öyle bir ağ örmüş ki çözemiyorsunuz.

Hak Teâlâ'nın buyruğu apaçık: "Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür..." (Âl-i İmrân, 3/118).

(Ara not: "FETÖ" bir örgütün kısaltılmışı değil. Yazmıştım; Fethullah'tan bozma, Abdullah Öcalan'ın "Apo"suna özenti bir kısaltma... Mahallî dilimizde Abdullah Apo, Fethullah Feto, İbrahim İbo'dur. FETÖ öte, FETÖ beri!... Bu, çok ciddî bir meseleyi hafifleştirme, sulandırmadır. "Fethullahçı Terör Örgütü" adlandırmasını kısaltmak isterseniz "FTÖ" yazarsınız. Ancak "FETÖ" yazdıra yazdıra yerleştirdiler. Bu saatten sonra değişmez; biz de "FETÖ" diyoruz. Örgütler ya kendi verdikleri adlarla anılırlar ya da başındaki kişinin adıyla. "PKK" adlandırması önceden yoktu. Abdullah Öcalan'ın adından hareketle "Apocular" dendi. Kendileri de bunu kabul ettiler. Sonra parti kurdular. Mahallî dille verdikleri adın baş harflerinden PKK ortaya çıktı. Fethullahçılar da başlangıçta "Fethullah Gülen Cemaati" diye anılmış ve kendileri de bunu kabullenmişlerdi. Sonra "Hizmet" diye bir ad uydurma ihtiyacı hissettiler ama tutturamadılar. Asıl adlandırma "Fethullah Gülen Cemaati"dir ve kısaltılmışı "FGC"dir. Baştakiler, "cemaat" deyince, kelimeye neredeyse "kutsiyet" atfettikleri için, diğer cemaatler de lekelenir telaşıyla asıl adlandırmayı görmemezlikten geliyorlar. Fethullahçılarla mücadelede bir kırılma noktası bu adlandırmadır. Kendi başımıza ad verip maksadı saptırmamalıyız.)

Terör, ekonomik hayattan sosyal hayata, dış ilişkilere, her şeye tesir ediyor.

Taşıma suyla değirmen döndürülmek isteniyor. Cebindeki üç beş yüz dolarını bozdur, ekonomi düzelsin! Olacak iş mi? "Rusya rubleyi öne çıkardı. Ekonomiyi düzeltti." deniyor ama biz Rus basın yayın organlarını da takip ediyoruz. O ülkede, Türkiye'deki gibi, her şey yazılıp söylenemese, baştakilerin şerrinden korkulsa bile, satır aralarında, işlerin hiç iyi gitmediği hissettiriliyor, kimi de hesaplarında açıkça yazıyor.

Geçen cumartesi yüreğimiz yandı. İstanbul'da 44 şehit... 37'si polis... Hemen hepsi 21-30 yaş arasında... Çoğu evli... Minik minik yavrular şimdi babasız.

7 Haziran 2015 seçimlerinden beri IŞİD, PKK, Fethullahçı teröründen ne kadar can gitti biliyor musunuz?! Binleri geçiyor. Sadece IŞİD'in, PKK'nın patlattığı bombalardan 363'ü sivil, 446 insanımızı yitirdik. Fethullahçıların bombalamasından, kurşunlamasından ise bir gecede 246 canımızı toprağa verdik.

Bizans papazları Kostantiniyeleri ellerinden giderken melekler dişi mi erkek mi münazarasına girmişlerdi. Ülkemiz kan gölü... Umurumuzda değil; "diktatörlük" partili mi getirilsin, partisiz mi getirilsin tartışmasını yapıyoruz!

Allah, düşünün diye akıl verdi; birçok âyetin sonunda "Düşünün!" buyurur. Ama bizde nerede düşünce!

Yazarın Diğer Yazıları