Ve... Nutuk sakıncalı!
Bir kitap öğrencilere dağıtılacaksa, kitabın muhtevasının önemi var. Ama yasaklanan Nutuk!
Çok konuşuldu, çok yazıldı... Mersin''de Ülkü Ocaklı gençler Nutuk kitabı dağıtmak için usûlünce izin istiyorlar.
Hemen her okulda Atatürk büstü var. Hemen her okulda Atatürk resmi var. Hemen her okulda derslerde İstiklâl Savaşı okutulur... Ve hemen her okulda Nutuk''un son sayfasında yer alan "Türk Gençliğine Hitabe" asılıdır. Ama M. Kemal''in istiklâl mücadelesini ve Cumhuriyet''in kuruluş merhalelerini anlattığı Nutuk, okulda dağıtılamaz! Niye? Vahîdettin''i yerden yere vuruyormuş. İbret için o ilçe Millî Eğitim Müdürü''nün "yasak" metnini alacağım:
"... ''Mustafa Kemal Atatürk Gençler İçin Nutuk'' isimli kitap, müdürlüğümüz Eser İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından incelendi. / Kitabın 25. sayfasında, Osmanlı Padişahı Vahdettin''e yönelik, ''soysuzlaşmış, alçak'' ve dönemin Osmanlı hükümetine yönelik, ''Aciz, haysiyetsiz ve korkak'' ifadeleri kullanıldığından, kitabın 5. sayfasında, ''Öğretmen sopayla vurmuştur'' denilerek, öğrencileri olumsuz etkileyecek şiddet, / Yine kitabın 24. sayfasında yer alan görselde, ''Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk''ün elinde sigara gösterilerek'' öğrencilere olumsuz örnek teşkil edecek ögelere yer verildiğinden, söz konusu kitabın öğrencilere dağıtılması uygun görülmemiştir."
Nutuk kütüphaneler haftası dolayısıyla dağıtılacakmış. 15 gün oyalamışlar. Kütüphaneler haftası geçtikten sonra izin verilmeyeceğine dair yazıyı çaycının eline tutuşturup Ocak Başkanı''na göndermişler.
Bu ret yazısında vahim bir durum daha var. "Eser İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu" inceleyip karar vermiş.
Bu komisyon kimlerden müteşekkil? Tarihçiler mi, edebiyatçılar mı? Ahlâkçılar mı?
Bu ret yazısında özne Vahîdettin. Öğretmenin sopayla vurması, M. Kemal''in elinde sigarayla fotoğrafının olması, Vahîdettin''i kayırmayı yalnız bırakmamak için eklenen bahaneler.
Nutuk, bizim üzerinde çalıştığımız bir metin. 1927 tarihli baskıyı esas alırım. M. Kemal''in kendi dilidir.
Ancak bu metin herkesin okuyabileceği bir metin değil; açıklamalar konması gerekir. Dönemin kültürlü insanlarının kullandığı muhkem dildir.
M. Kemal, Nutuk''un ilk sayfasında ülkenin manzara-i umumiyisinden bahsederken İttihat ve Terakkî erkânının ve Vahîdettin''in üzerine gider. Diline dikkat ediniz:
"Osmanlı Devleti''nin dâhil bulunduğu grup, Harb-i Umûmî''de mağlûp olmuş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şerâiti ağır bir mütarekenâme imzalanmış. Büyük Harbin uzun seneleri zarfında, millet yorgun ve fakir bir hâlde. Millet ve memleketi Harb-i Umûmî''ye sevk edenler, kendi hayatları endişesine düşerek, memleketten firar etmişler. Saltanat ve hilâfet mevkiini işgal eden Vahîdeddin, mütereddî, şahsını ve yalnız tahtını temin edebileceğini tahayyül ettiği denî tedbirler araştırmakta. Damad Ferid Paşa''nın riyasetindeki kabine; âciz, haysiyetsiz, cebîn, yalnız Padişah''ın iradesine tâbi ve onunla beraber şahıslarını vikāye edebilecek herhangi bir vaziyete razı. / Ordunun elinden esliha ve cephanesi alınmış ve alınmakta..."
Türkiye''nin manzarası böyleyken Vahîdettin''den nasıl bahsedilmesini beklersiniz?!
Türkiye dönüştürülmek isteniyor.
Bir oyunun içindeyiz.