Türkçü mutasavvıf Nevâyî!

Türk dünyasının ortak değerlerini tanımada yeni ilim nesli içinde Prof. Dr. Vahit Türk''ün büyük emeği vardır. En son Nevâyî''nin Nesâyimü''l-Mahabbe min Şemayimü''l-Fütüvve''sini Türkiye Türkçesinde yayınlamıştır. (Ötüken Neşriyat, 508 s.)

Ali Şir Nevâyî (1441-1501) kim biliyor musunuz... "Türkçeyi dönemin hâkim kültür ve edebiyat dili Farsça ile karşılaştırıp edebî sanatlar, kelime hazinesi, gramer ve fonetik bakımından Farsçadan üstün olduğunu örneklerle ortaya koyan" şairimiz, âlimimizdir. O, Türkçe ve Farsçayı karşılaştırarak Muhâkemetü''l-Lugateyn''i yazmıştır. Der ki:

"... Şöyle bilinir ki, Türk Fars''tan daha keskin zekâlı, daha anlayışlı, daha saf, daha pek yaratılışlıdır. Fars ise ilimde ve gayret sarfıyla elde edilen bir anlayışta daha olgun ve derin görünüyor... Ve lâkin, Türk ve Fars dilleri arasındaki kusursuzluk veya noksanlık bakımından çok büyük farklar vardır. Söz ve ibarede, kelimelerin anlam ve kavramında, Türk Fars''tan üstündür..."

Ali Şir Nevâyî, Orta Asya''da yetişmiştir. Türk''ü silmeye kalkan şimdiki siyasî İslâmcılara bakarsak, kökten "ırkçıdır!"; büyük günaha girmiştir!

Öyle mi acaba?!

Vahit Türk''ün "Söz Başı"ndan okuyalım:

"Nevâyî bu eseri (Nesâyimü''l-Mahabbe min Şemayimü''l-Fütüvve) Arapça ve Farsça bilmeyen, ancak tasavvuf konusuna ilgi duyan Türklerin ihtiyacını karşılamak üzere çevirmiş ve eserde bulunmayan bazı bölümleri de ekleyerek eseri tamam duruma getirmiştir. Başka eserlerinde de Türklerde bilim, sanat ve kültür bakımından gördüğü eksikleri tamamlamak için bu eserleri yazma gereği duyduğunu belirtir. Bu, onun milletine karşı hissettiği sorumluluk duygusunun ifadesidir. (...)

Özellikle Hoca Ahmet Yesevî silsilesi ile ilgili verilen bilgiler Türk tasavvufu için son derece değerlidir. Nevâyî''nin şeyhlerin içine Korkut Ata''yı da dâhil etmesi, konuya nasıl yaklaştığını gösterdiği gibi ayrıca nasıl bir birikime sahip olduğunu da ortaya koyar...

Bu belirtilen nitelikleriyle bütün Türkler için övünç kaynağı olan Ali Şir Nevâyî''nin önemli eserlerinden biri de genel olarak tasavvuf tarihi, özellikle de Türk tasavvufu için son derece değerli bir kaynak niteliği taşıyan Nesâyimü''l-Mahabbe min Şemayimü''l-Fütüvve adlı tabakat kitabıdır. Nevâyî''nin yakın dostu ve bağlı olduğu Nakşıbendî tarikatının şeyhi Molla Abdurrahman Camî''nin Nefehâtü''l-Üns min Hadaratü''l-Kuds adlı Farsça eserinin Doğu Türkçesine, bir diğer adıyla Çağatay Türkçesine çevirisi olan eserde yedi yüz yetmiş madde başı altında, bazı maddelerde iki kişi olmak üzere yedi yüz yetmiş dokuz kişi hakkında bilgi verilir, kırk abdal başlığında da kırk kişilik bir topluluktan söz edilir."

Nevâyî, Ahmet Yesevî için: "Türkistan ülkesinin şeyhlerinin şeyhidir.", Dede Korkut için: "Türk ulusu arasında, daha fazla şöhrete ihtiyacı olmayacak kadar büyük bir şöhreti vardır. Kendinden yıllarca önce olanları ve yine kendinden yıllarca sonra olacakları bildiği oldukça ünlüdür." der.

Nevâyî''nin eserinde Türk mutasavvıfları öne çıkardığını söylemeye gerek var mı?

Hocaların hocası Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan (1898-1978), Nevâyî için, büyük bir coşkuyla "Türk faziletinin erişilmez bir şahikası, Türk edebiyatının muazzam bir âbidesi, Türk milliyetperverliğinin şuurlu bir önderi" ifadesini kullanır.

Yazarın Diğer Yazıları