'Türkçü Devlet Adamı'
Kitap günümüz... Masa dolu. Hepsini ele almak, istiyorum ama yer kısıtlı. (Yönetici arkadaşlar! Bana hafta sonu bir sayfa ayırabilir misiniz? Talebimi sizlerin önünde ilettim!)
Hayri Yıldırım, yine emek mahsulü bir eser ortaya koymuş: "Türkçü Devlet Adamı Mahmut Esat Bozkurt" (Hitapevi Yayınları, 590 s.). Cumhuriyet ideolojisinde ayrı bir yeri olan Mahmut Esat Bozkurt''u bütün yönleriyle ele alıyor.
Mahmut Esat Bozkurt''a dair bu esere bir "savunma" da diyebiliriz:
"Mahmut Esat Bozkurt Türkçü devlet adamıdır. / Mahmut Esat demek, aynı zamanda cumhuriyet tarihi demektir. Özellikle hukuk inkılabı, çağdaşlık demektir. Atatürk''ün hukuk ve çağdaşlık fikirlerinin ifadesi demektir. Mahmut Esat''ı okumak Cumhuriyet''in gerçek panoramasını görmektir. Mahmut Esat''ı doğru anlamak, Cumhuriyet''i doğru anlamak demektir. / Tıpkı diğer ilk Türkçülerde olduğu gibi Mahmut Esat da öldükten sonra suskunlukla unutturulmak istenmiştir. Adı pek anılmamıştır. Çünkü Atatürk öldükten sonra ne yazık ki İnönü döneminde Atatürk ve Kemalizmin içi boşaltılmış, CHP başka bir forma sokulmuştur." (Ön Söz''den).
Hayri Yıldırım kitabında tartışma kapıları açıyor. Onun için, her fikri masaya yatırmalıyız. Peşin ne ret ne kabul. "Ön Söz"de tartışmaya açık şu cümleleri okuyoruz:
"Onun için ilk Türkçüler adeta yok sayılmış, bir takım şişirilmiş Donkişot kişiler öne sürülmüştür. Ne yazık ki halk da din üzerinden cehalete ve yobazlığa sürülmüş, Türklükten ve fikirlerden uzaklaşılmıştır. Türkleşmenin önünü kesmek ve Türk''ün uyanışını yok etmek için ya Türklük ülküsü din ile sentezlenmiş ya da masonik bir sol anlayışla Türklükten çıkılmış ve millet siyaset çukuruna hapsedilmiştir, İşte, Atatürk''ten sonra uçuruma sürüklenişin gerçeği budur."
Türkçü-İslâmcı tartışması başından beri yapılmıştır. 1968''den itibaren aksiyoner milliyetçi harekette bir ayrışma da söz konusudur. Atsız çizgisi ve Türkeş çizgisi diyebiliriz. Bu tartışmaya girmeyeceğim. Bizim "Alparslan Türkeş ve Liderlik" kitabımızda ayrı bölüm açtığımızı hatırlatacağım. Yine Nergishan Tekin imzasıyla çıkan "Nihal Atsız" kitabında da tartışmalar geniş yer tutar. (Kariyer Yayınları, 432 s.). Hayri Yıldırım da "Son Türkçü Atsız" kitabında "Türkeş''le Yollarının Ayrılması" ara başlığını açmıştır. (Togan Yayınları, 632 s.).
Bir eserde dipnotların verilişini çok önemserim. Dipnot verilişinin birçok çeşidi vardır ve her çeşidi kendi içinde bir sisteme dâhildir. Hayri Yıldırım, dipnotları özenle göstermiş, ayrıca indeks vermiştir. Bu da çalışmanın ciddiyetini ortaya koymaya yetiyor.
"Son Söz"de bir M. E. Bozkurt''un portresini çiziyor:
"Vatanını savunmak için kariyerini bırakıp İsviçre''den Türkiye''ye gelen ve çete oluşturarak Millî Mücadele''ye katılan bir bağımsızlık savaşçısı! İktisat Bakanı olup iktisat ve tarım alanında ilklere imza atan bir halkçı! Adliye Bakanı olup Atatürk''ün onay ve görüşleriyle Türkiye''yi çağdaşlaştıran, medenî milletler arasına sokan bir çağdaş hukukçu! Kapitülasyonların kaldırılmış olmasına rağmen Fransa''nın küstahlığıyla Lahey Adalet Divanı''nda millî dava haline gelen Lotus-Bozkurt davasını kazanan bir avukat! Sırf serbestçe yazmak için bir daha bakanlık istemeyip kalemiyle savaş veren bir yazar!"
Okumak lâzım.