'Türkçe İbadet'

"Türkçe İbadet", Cemil Kılıç''ın yeni kitabının adı (Kırmızıkedi Yayınları, 180 s.). Türkçe ibadet tartışmalarına girmeyeceğim. Benim çizgim bellidir. Çok önce yazdım. Kur''ân dili ibadet dilidir.

Medreseler meselesini ele alıyoruz. Türkiye''nin çağlar öncesi ders sistemine götürme histerisi üzerinde duruyoruz.

Bugün kitap günümüz. Yine "din" bağlantılı bir kitabı ele alacağız. Tavrımı yukarıda belirtim. Tartışmaya girmeyeceğim.

Cemil Kılıç gündemdeki isim. Fikrini söyler. İtirazınız olursa, delil ortaya koyarsınız. Onun kitabında neleri öne çıkardığını göstereceğim sadece.

Belli ekranlarda da sık karşılaştığınız ismi kısaca tanıyalım:

"İmam Hatip Lisesinin ardından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin Kelam ve İslam Felsefesi Bölümünü bitirdi. 1998 yılında aynı üniversitenin Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü, Sosyoloji ve Sosyal Antropoloji Anabilim Dalında Yüksek Lisans eğitimine başladı. 1999 yılında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğine atandı. 2001 yılında ''Ümmet Sisteminden Ulus Devlete Geçişte Harf İnkılabının Kültürel Değişim Üzerine Etkileri'' teziyle Yüksek Lisans eğitimini tamamladı."

İstanbul Fatih''te Atatürkçü Düşünce Derneği''nin kurucularından. "Atatürkçü, Cumhuriyetçi İlahiyatçılar" platformuna da öncülük ediyor.

"Dışarıdan" bir isim değil. Ortaokuldan beri dinî eğitim alarak geliyor ve din dersi veriyor. Çalışmaları Alevîlik ağırlıklıdır. Hemen her kitabı tartışmaya açık: İslam Bu- Muhammedî İslam, İslam''a Kurulan Pusu: Kur''an ile Aldatmak, 2020''de Cami ve Siyaset...

Sunuş" yazısında "Neden Türkçe ibadet?" sorusunun cevabını veriyor:

"Elinizdeki bu çalışma, İslam tarihindeki çok köklü bir tartışmayı yeniden ele alıyor. Ana dilde ibadet tartışması İs­lam''ın ilk yıllarından beri Müslümanların sürekli günde­minde yer alan bir konudur. Ancak bir türlü kesin bir sonuca varılamıyor. Kimileri şiddetle karşı çıkarken kimileri de ateşli bir bi­çimde savunuyor. Gerçek şu ki karşı çıkanların sayısı ve gücü daha fazla görünüyor. Hatta karşı çıkanların önemli bir bölü­mü Arapça ibadeti neredeyse bir iman şartı gibi kabul ediyor. Arap dilinde ibadete karşı çıkıp ana dilde ibadeti savunmak, İslam''a karşı çıkmak, Kur''an''ı inkâr ve küfre sapmak şeklin­de nitelenebilecek düzeyde şeytanlaştırılıyor. Bu sapkın tu­tumda aslında Arap dilinin kutsallığına / tanrısallığına olan iman, en önemli etken olarak öne çıkıyor. Bu imanda Arap­lığı ve Arapçayı İslam''la özdeşleştirme yozlaşması var. Ne var ki bu, aslında, İslam''ın evrenselliği / tüm halklara hitap ederliği özelliğine vurulan ağır bir darbedir."

Bu satırlar sözün nereye geleceğini gösteriyor.

*

"Kozgalış", Faruk Korkmaz''ın romanının adı. (Bilgeoğuz Yayınları, 168 s.)

"Kozgalış", eskiden kullanılan Türkçe bir kelime. İsyan, galeyan manalarına gelir.

15 Temmuz 2016''da Türkiye''nin en kanlı darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldık. Ve bu darbeye kalkışanlar da "Cemaat medreseleri"nde yetişenler! "Cemaat" olunca; "Allah" adına hesaplar vardır... Kur''ân''ın değil; kendilerinin belirlediği sınırlar için "İslâm" vardır... Ve "İslâm"ı kullanarak çıkarcı hedeflerine ulaşma vardır... İkna ederek hedefe varamamışlarsa silah kullanmak var...

15 Temmuz, "İslâm" adına aramıza düşmanlığın ve nifakın sokulduğu günün adıdır.

"Kozgalış", isyan öncesi ve darbe gününün olaylarının gerçekçi romanıdır.

Yazarın Diğer Yazıları