Turancılar... İnsanî destek

Suriye''nin ve Irak''ın, bütünlüğünü koruması mümkün görünmüyor. İki tarafta da Türklerin belli bir ağırlığı var. PKK''nın pençesine düşmeyen, Türkiye''yi vatan kabul eden etnik unsurlar da bizim canımızdır.

Kim ne derse desin Türkiye, Suriye''nin sınırını değiştirdi. Afrin''e, El-Bâb''a, Azez''e, Carablus''a, Tel Ebyad''a, Resulayn''a girdi. Binden fazla yerleşme alanı kontrolümüzde. 8.835 kilometrekarelik bir alandan bahsediyoruz. Herhâlde ortalık durulana kadar elimizde kalsın, yeni bir ülke inşa edelim, sonra Beşşâr''a teslim ederiz, demeyeceğiz!

Türkiye''nin girdiği bölgelerin dışında yerli Türk unsurların kontrolünde olan alanları da hesaba katmalıyız. O unsurlar da yine bizim desteğimizle Şam''a direniyor.

Türkiye''de, güçlü bir "Turancı" damar var. Bu damar, Türkiye''nin girdiği, Türklerin var olduğu bölgelere insanî destek veriyor.

Konya merkezli Ahde Vefa Turan Birliği Derneği bunlardan biri. Bir heyet yakın zamanda Suriye''den döndü. Son beş yılda altı defa Gaziantep ve Kilis valiliğinin verdiği özel izin ile Carablus, Çobanbey, El-Bab, Azez, Afrin ve İdlib''e kadar uzanan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekât bölgesi diye tabir edilen bölgelerde temaslarda bulundular, insanî yardım dağıttılar. Kalıcı çalışmalar yaptılar.

Dernek Başkanı Harun Maral çok özel şeyler anlattı. "Taraf olmadığı hâlde iç savaşın mağduru olmuş insan kitleleriyle temas kurduk. Bu arada iç savaşla birlikte Suriye üzerinde söz sahibi olmak isteyen uluslararası güçlerin, ülkelerin, cihatçı grupların tarafı hâline gelerek vekâlet savaşlarında birbirine kurşun sıkmış insan gruplarıyla karşılaştık." diyor.

Şehirler yakılmış, yıkılmış. Yollar delik deşik. Elektrik yok, su yok... Pek çok temel ihtiyaçtan yoksunlar.

Can güvenliğinin olmadığı, kimin ne zaman kime saldıracağının bilinmediği, kargaşa içine düşmüş Suriye vatandaşları Türkiye''nin uyguladığı açık sınır politikasını fırsat bilerek akın akın Türkiye''ye göç ettiler.

Harun Maral göçle ilgili dinlediklerini anlattı. Ankara''nın mutlaka bundan haberi vardır. Demişler ki: "Bazen başımıza bomba yağdığı için mecburen Türkiye''ye kaçmak zorunda kaldık. Bazen Türkiye''ye göç etmemiz için başımıza bomba yağdırdılar."

Ahde Vefa Turan Birliği Derneği insanî yardım ve soydaş dayanışması programları yaparak Suriye''de Halep çevresi ve Afrin, İdlib hattında faaliyetlerde bulunmaya başlıyor.

Harun Maral, gördüklerini şöyle anlatıyor:

Sürekli korku ve imkânsızlık içinde hayatını idame ettirmeye çalışan dar bir bölgeye sıkışmış iki buçuk milyon farklı etnik kökenlere sahip insan. Esad rejimine karşı olan Araplar, Türkler ve Kürtler tümüyle sürülmüş. PYD/PKK''nın hâkim olduğu bölgeden Türkler ve Araplar tümüyle atılmış. Yani Suriye''de çok yönlü bir iç göç hareketi de yaşanmış. Bu yüzden bugün Kuzey Suriye''de çadır şehirler kurulmuş. Bu çadırlarda en az bir buçuk milyon insan çok zor şartlarda hayatta kalmaya çalışıyor.

Yüz binlerce yetim ve çaresiz çocuk, kocaları ölmüş veya kaybolmuş on binlerce çaresiz kadın, bir o kadar sakat kalmış Suriyeli...

Türkiye, bazı bölgelerde hayatı normale döndürebilmek için hastaneler, okullar yapmış bazı kurumların resmî işleri yürütebilmesi için organizasyonlar gerçekleştirmiş. Ancak bölge halkı bunlarla yetinmeyip daha fazla ekonomik destek bekliyor.

Suriye''de sağlam temel atmak için sivil kuruluşların önü açılmalı, her türlü destek verilmelidir. (Devam edeceğiz.)

Yazarın Diğer Yazıları