Kongre lebalepçilerine ceza kesilmesi gerektiğini özellikle vurgulamıştım. 10 Şubat tarihli yazımın başlığı "Ak Parti'ye ceza kesilecek mi?" idi.
Daha önce ceza meselesini dile getirenler oldu. Sanırım ilk dillendirenler HDP'liler.
Haklıyı ve haksızı ayırt etmesini bilmeliyiz. HDP=PKK diyen, kapatılması gerektiğini 6-8 Ekim 2014 hâdiselerinin akabinde ilk yazan ve üstelik HDP yönetimince savcılığa şikâyet edilen ben, HDP'nin kongrelerinde, gösterilerinde "Salgın var. Böyle toplanamazsınız." denilerek kesilen cezalara, Ak Parti kongrelerinin lebalepçilerine ceza kesilmemesini örnek göstererek itiraz etmelerinde yanlarındayım.
23 Aralık 2020 tarihli haberi okuyalım:
"HDP üye ve yöneticilerinin yaptığı tüm eylem ve etkinliklerde, Covid-19 genelgesine muhalefet gerekçesiyle para cezası kesildiğini belirten Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, geçtiğimiz günlerde İl kongresini yapan Ak Parti Batman İl teşkilatı yöneticilerine de ceza kesilip kesilmediğini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sordu. Başaran, 'HDP Batman İl Örgütü tarafından düzenlenen eylem ve etkinliklere katılanlara yönelik bugüne kadar bir milyon TL'ye yakın idari para cezası kesilmiştir.' dedi."
Kanunî faaliyet gösteren herkes kanun önünde eşittir. Bir siyasî parti -PKK'nın uzantısı da olsa- ayrı muameleye tâbi tutulamaz.
HDP kapatılmalıdır. Herkes biliyor ki PKK ile aynı. Geçen gün yazdım. A. Öcalan'la İmralı'da 6 saat görüştürülen, görüşme sonunda eline bir mektup tutuşturulan öğretim üyesiyle uzun uzun konuştum. Daha önce de başka konuda konuşmuş ve yazmıştım. "İçerinden" biri. Silahlı örgütle HDP'nin, "gövde" örneği vererek, birbirlerinden farkı olmadığını söylemişti.
Kanunsuzluk karşısında, haksızlığa uğrayan kim olursa olsun yanında durmak gerekir. Yine hatırlatıyorum: "Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun." (Maide, 5/8) buyurulmuştur.
İslâmda "Zarar vermek de ve zarara zararla karşılık vermek de yoktur." (Hadis-i şerif). Ve... "Medine Sözleşmesi" diyeceğim, ayrıntıya girmeyeceğim.
Kendi fetvacıları Prof. Dr. Hayrettin Karaman "İslâm'a Göre İnsan Hakları ve Ödevleri"ni yazmıştır. Hak, hukuk meselelerini ona sorsunlar. (Hoca, şimdi parti odaklı. Eski yazdıklarını te'vîl eder mi, etmez mi, bilemeyeceğim!)
Salgın döneminde, "Aman mesafeli durun, aman mümkün olduğu kadar kapalı alanların dışına çıkın!" deniyor, ikazlara uymayanlara ceza kesiliyor; ama, en tepedeki isim Ak Parti kongrelerinde "lebalep"ten büyük bir sevinç duyduğunu milyonların karşısında açık açık ifade ettiği hâlde hiçbir cezadan bahsedilmiyor.
Sağlık Bakanı'na, lebalepler sorulduğunda, "Bunları konuşmanın bir faydası yok." demekten başka çare bulamıyor. Çaresi var: İstifa!
Daha bir ay önce 10 Mart'ta "Eğer kanun varsa, eğer hak geçilmesi istenmiyorsa partisinin kongrelerinin lebalep dolmasıyla övünen Reis Bey'e 'virüs'le iş birliğinden dolayı para cezası kesilmelidir!" diye yazmıştım.
Norveç Başbakanı'na, kendisinin yaş günü kutlamasında, o an grubun içinde olmadığı hâlde, sadece 10 yerine 13 kişi bir araya geldiği için para cezası kesildi ve emniyet müdürü bunu ekranlara çıkıp göğsünü gere gere söyledi.
Bizde ise... "Tek Adam" var, tek "kanun" var.
