Taliban Ak Parti'ye nasıl zarar verir?
Afganistan''da Taliban''ın gelişinin siyasî İslâmcılarımıza büyük darbe olduğunu herhâlde ilk hatırlatan biziz. Darbe hâliyle Ak Parti iktidarına. Türkiye Cumhuriyeti''ni 90 yıllık reklam arası gören, Vahîdettin''e hakaret ediliyor, diye Nutuk''u yasaklatan zihniyet, Osmanlı''yı devam ettirse, ne getirecek? Çağı yakalayacak mı? Kendi uçağını kendi yapacak mı? Fezaya çıkacak mı? Ayda koloni kuracak mı? Hepsini bir tarafa bırakalım, halkımız huzur bulacak mı? Kimse kimsenin inancına, dinine karışmadan yurtta sulh sağlayacak mı? Halka refah getireceği, hürriyet getireceği, adalet getireceği, insanları kazanacağı umudunu Taliban örneğini gördükten sonra kim taşıyabilir?
Recep Tayyip Erdoğan, Taliban''ın Kâbil''e girişinden hemen sonra ne demişti: "Taliban''ın inancıyla alakalı ters bir yönümüz yok."
Eğer Müslümanlığını kastetseydi, önceki yönetim de Müslüman, diğer gruplar da. Taliban''ın getireceği rejimi dikkate alarak bu sözleri etmiştir.
İktidardakiler ya bizi tercih edersiniz ya ölümü der gibi bir politika yürüttüler. İnsanları ayrıştırdılar. Değerlerine saldırdılar. Taliban gelince Ak Parti''den Cahiliye Dönemi umudu taşıyanlar, birden kanatlandılar. (Bu kadar iddialıyım, evet, İslâmî özlem asla olmamıştır, özlemleri Cahiliye Dönemi''yle bire bir örtüşüyor.)
Ak Parti içinde de düşünen, fikrini açık söylen de yok değil. Dün en Reisçi isim Mehmet Metiner''in Talibancılara tavrını belirleyen bir cümlesini vermiştim. Bugün bir önceki yazısından aldığım şu cümleler, R. T. Erdoğan''ın yukarıda verdiğim sözlerine bağlı bir endişeyi yansıttı çok açık. Yoksa Metiner böyle bir izaha niçin girsin:
"Afganistan ve Taliban üzerinden Erdoğan vurulmak isteniyor. (...) AK Parti''nin dini bir devlet ideolojisine dönüştüren Taliban gibi hareketlerle zihnî hiçbir alakasının olmadığını/olamayacağını, demokrasinin ve özgürlükçü laik anlayışını esas alan dinî ve millî değerlerle mütenasip muhafazakâr demokrat anlayışın sadece Türkiye için değil İslâm dünyası için de olmazsa olmaz bir öneme sahip olduğunu yüksek sesle dile getirmesi. Bu duruş en başından itibaren zaten AK Parti''nin üzerine oturttuğu ana ilkesel duruşu oluşturuyor." ("Afganistan, Talibanizm ve AK Parti..." Yeni Şafak, 20 Ağustos 2021)
Mehmet, "ana ilkesel duruş", diyorsun ama neden Atatürk, reklam arası, Vahîdettin güzellemesi, Osmanlı özlemi, tartışmaları en tepelerden hiç inmiyor? Parti içinde çok yalnızsın.
Kâbil Havaalanı''nda, ABD, İngiliz, varsa diğer ülkelerin askerleri gidecek, Türk askeri kalacaktı. Taliban''ın buna kesinlikle izin vermeyeceğini ta başta yazdım., "31 Ağustos''a kadar herkes çekilecek." diyor. Taliban ülkeye hâkim olmuşken, niye başka ülkelerin askerlerine izin versin ki...
Taliban zihniyeti ülkeyi ileriye taşıyamaz. Kadını yok sayan bir yönetimden ne bekleyebilirsiniz! "Kadınlar şimdilik evde kalsın, sonra bakarız, ne yapacağımıza..." diyorlar. Neymiş? Militanlarına kadınlarla nasıl konuşacakları eğitimini vermemişler. Kadınlar kötü muamele görebilirlermiş. Sen militanlarına hâkimsen, çıkarsın "Sakın kadınlara kötü muamele yapmayın." dersin. Sözünü mecburen dinlerler. Dinlemeyenin dilini mi kesersin, kolunu mu, bilemeyiz tabiî... Hükmünü "şeriat"a(!) bağlarsın, kimse ses de edemez.
Talibancıların gelişi öyle bir musibet ki, Allah Müslümanları onların saldığı korkuyla sınıyor.