Şimdi Reis Bey mi hedefte?
R. T. Erdoğan, "Organize Suç Örgütü Lideri" diye anılan, daha yakın zamana kadar el üstünde tuttukları kişi, yurt dışında salvolara başlayınca, hemen tavrını belirleyecek sanıldı.
Bir eski İçişleri Bakanı, mevcut İçişleri Bakanı, Reis Bey''in en yakınındaki eski başbakanlardan birinin oğlu hedefteydi. Eski Emniyet Müdürü ve İçişleri Bakanı, başından beri Ak Parti''ye destek vermiş, bu desteğin "mürüvvetini" görmüş ve oğlunu Ak Parti''den milletvekili yaptırmıştı.
Baba ve oğlu ağır itham altındaydı.
"Suç Örgütü Lideri", kendisine aşırı güvenle, mevcut İçişleri Bakanı ve eski başbakanın oğlu için de çok ağır ifadeler kullandı.
Kamuoyu, mevcut İçişleri Bakanı''nın bir gece vakti bakanlıktan alınmasını bekledi. Bakan Bey''imiz "Benim görevim gece ikide üçte Resmî Gazete''de çıkacak bir haberle biter." dedi. Öyle bir bekleyiş ki, birçok Ak Parti milletvekili Bakan Bey''e selâm vermemek, yakınında görünmemek için 10 metre öteden geçiyordu. İpinin çekileceğinden o kadar emindiler.
Bakan Bey''imizin görevden alınması için gece vaktini işaret etmesi yeni rejimin raconlarından. "Öleceksem şerefimle öleyim." demeye getirdi.
Yeni rejimde bir insanı, menfî veya müspet, değerli kılan gece vakti kararnamelerinde adının geçmesidir!
Reis Bey, bir gün, iki gün, beş gün, 10 gün değil, 24 gün sonra, grup toplantısında tavrını net ortaya koydu.
R. T. Erdoğan, "Suç Örgütü Lideri"nin salvolarının ne derece isabetli olduğunu didik didik ettirmiştir önce... Çuvala sığmayacak bir mızrak bulunmayınca bakanına sahip çıkmış, milletvekilliği verdiği eski bakanın oğlu için de bir işleme gerek görmemiş olacak. Kadim dostu eski başbakanın oğlunu da ihmal etmedi.
Bu 24 günlük boşlukta "Suç Örgütü Lideri" salvolara başlar başlamaz, muhtemelen İstihbarat''tan eleman gönderip yerini tespit etmek ve hatta yakalayıp Türkiye getirmek için hamle yapmıştır.
"Suç Örgütü Lideri" boşluğa düşmeyecek kadar tecrübeli. Fethullahçıların yurt dışında nasıl derdest edilip Türkiye getirildiğini bildiği için tedbirini ona göre almıştır. Gittiği yerlerde tek başına değildir; "adamları"nı da götürmüş, sıkı bir korunma ağı kurmuştur.
R. T. Erdoğan, konuşmasında: "Bir dönem ülkenin dört bir yanında türemiş, kerameti kendinden menkul, cafcaflı lakaplarla anılan sözde babaların racon kestiği Türkiye''yi, hukuktan başka yöntemlerin geçerli olmadığı bir seviyeye getirdik." dedi.
Öyle mi acaba? Araştırılsın bakalım, "kabadayı", "mafya", "organize suç", "racon kesen" haberleri hangi iktidar zamanda daha çok çıktı?
"Organize suç örgütü liderleri" denilenlere, bu iktidar zamanında, ön koltuklarda yer verilmesi taptaze zihinlerde. Şimdi peşine düşülen ise en itibarlılardandı.
Reis Bey: "İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu''yu hedef alan saldırıların gerisinde, ülkemizde sağlanan bu huzur ve güven ikliminden duyulan bir rahatsızlık olduğunu biliyoruz. Hedef bakanımız değil, güçlü Türkiye. Terör örgütleri gibi, suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız..." diyor.
Şimdi "Organize örgüt"ün karşı atağını bekleyeceğiz. Çevresini boşaltamadı. Bu defa Reis Bey doğrudan hedefe konabilir.