Patır patır tutukluyorlar!

“Selâm barış demektir.”
Kimin sözü bu?
Başbakan Recep T. Erdoğan’ın ağzından birçok defa işitmişsinizdir.
“İslâm” kelimesi Arapçadır. Kökü: “sin-lâm-mim” (se-le-me). İsm-i fâili “esleme” dir ve “teslimiyet” anlamına gelir. “İslâm”, bir “teslimiyet”i de belirtir. “Müslüman” da aynı köktendir; “teslim olan” demektir.
Kime teslim olur Müslüman?
Allah’a...
Kulluğun ağır bir yükü vardır. Kur’ân-ı Kerîm, bu sorumlulukların hepsini vaz etmiştir.
Asıl sorumluluk, “barış”ın hakkını vermektir.
“Din” kelimesini düşündünüz mü?
“Din” de Arapça bir kelimedir ve “deyn” den gelir; “borç” demektir. İslâm literatüründe Allah’a karşı borca, yani sorumluluğa dikkat çekilir.

***


Patır patır insanlar tutuklanıyor. Başkalarının yaptığı hatanın aynısını sen yaparsan, onlar gibi olmaz mısın?
28 Şubat, insanlara çok acı çektirmiştir.
Bu tarih geçeli daha 15 yıl oldu ve çok insan hayatta.
28 Şubat’ı çok yakından takip ettim ve çok ağır yazılar yazdım. (Belirtmiştim.)
Örtülü darbe tek cümleyle dehşet saçmıştır.
Şimdi güç yitirildi ve “müsebbip” görülenler, araya soğutucu zaman aralığı konularak dalga dalga hapse atılıyorlar. Çoğu general ve hemen hepsi 70 yaşın üstünde...
Bu adamlar aynı oranda suçlu mu? Kaçacaklar mı, delil mi karartacaklar?
Niye patır patır içeri atılıyorlar? Anlamıyorum ki...
Geçen gün, bir haber okudum: İki PKK’lı ve bir rehinesi bile bile öldürüldü diye şikâyet edilmiş. (Şikâyetçi “gizli tanık” mı?!) Biri emekli albay, diğerleri hâlen vazifesinde olan 17 asker pat diye tutuklanmış. Sonra itiraz edilmiş, muvazzaf askerler bırakılmış. Aklım duruyor!
Şüpheye düştüm... Nerede bir askerin adı geçse tutukluyorlar mı yoksa!
Madem “İslâmî hayat”a doğru bir gidiş var, “İslâm”ın hakkını verin ve “düşmanlık” gütmeyin; siz “onlar” gibi olmayın!
Bulun acı çektirenleri, insanlara haksızlık edenleri bir bir hesabını sorun!
28 Şubat’ın hesabını sormak için kaynağına inerseniz, yüreği soğuyacakların başında gelenlerin biri de ben olacağım. Çünkü 28 Şubat’ı takip ederken nelerin yaşandığı, insanların nasıl kahredildiğini duydum, gördüm, hissettim.
Şunu neden hesap etmiyorsunuz?
28 Şubat örtülü darbesinin aktörleri hangi şartlarda yetişiyor ve kesinkes neye inanıyorlar?
İnandıkları şeylerin hayatımızdaki yeri nedir? Onların inandıklarına herkesin inanma mecburiyeti var mı? Hangi şartlarda yetişiyorlar ki bu kadar tahakkümcü oluyorlar?
Şimdi patır patır tutuklanmalarının sebebi “fikirleri” mi “fiilleri” mi?
Fikirleriyse bu bir intikamdır. “Muktedir güç” değişmiş, eskilerin hükmü kalmadığı gibi, yaptıkları da cezaî müeyyide gerektirmiştir!
Yok eğer fiilleriyse, sonuna kadar sizinle beraberim... Ama bulun fiili işleyeni...
Müslüman kindar olmaz, olamaz!

Yazarın Diğer Yazıları