3-A patentli proje + MHP ve Öcalan’a af
Devlet Bahçeli’nin bebek katili terör örgütü başı Öcalan’a yaptığı çağrının anlamı şudur:
- Türkiye Cumhuriyeti devleti kaybetti. Terör örgütü kazandı.
Devleti ve milleti terörle mücadelede aciz durumuna düşürmek ve terörü sonlandırmak için Öcalan’dan medet ummak devlete de millete de büyük hakarettir…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Ağustos 2005'te Diyarbakır’da Türk devletinin geçmişte hatalar yaptığını belirterek "Kürt sorunu" terimini kullanarak şöyle dedi:
“Kürt sorununu çözmeye yemin ediyorum.”
Ağustos 2005’te MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli şu sözlerle Erdoğan’ı çok ağır şekilde eleştirildi:
“Amaç, ayrılıkçı emeller besleyen odaklar muhatap alınarak diyalog ve demokratik tartışma zemini adı altında Türkiye’nin bir pazarlık ortamına çekilmesidir.
Bu sakat yaklaşıma destek veren Başbakan Erdoğan, tarihin ve milletin affetmeyeceği çok ağır bir vebal altına girmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı terörün ödüllendirilmesini ve devleti teslim almasını amaçlayan işte bu hain yaklaşımı desteklemiştir.
Terör örgütünün ilk plandaki amacı Türkiye’de etnik temelde Türkiye Cumhuriyeti’nin milli devlet niteliği ve üniter yapısı örselenerek yeni bir ortaklık devleti kurulmasıdır.
Türkiye’den şunlar istenmektedir:
Genel siyasi af çıkarılarak PKK’ya etnik kimlikle siyaset yapma yolunun açılması ve etnik bölücülüğün Türkiye Büyük Millet Meclis’inde temsil edilmesinin sağlanmasıdır.
Bu gerçekler Türkiye’nin mayınlar döşeli bir çıkmaz sokağa sürüklenmek istendiğini göstermektedir.
AKP hükümeti bu yolu seçerse, ihanete ortak olacaktır.
Başbakan’a sormak isteriz: Ankara-İmralı hattında terörist başı ile bir diyalog kanalı mı açacaksınız?
Bu kanlı cani ile pazarlık mı yapacaksınız?
Bunun Türkiye’nin karşısına getireceği ciddi risk de bir bölünme ve parçalanma sürecinin yaşanması olacaktır.
Türk milletinin hiçbir şart altında vazgeçemeyeceği kırmızı çizgileri buradan Başbakan Erdoğan’a hatırlatmak ve ateşle oynamaması için kendisini uyarmak istiyorum.
Türkiye’nin milli devlet niteliği, üniter yapısı, toprak bütünlüğü ve milli birliği her türlü tartışmanın üzerindedir.
Başbakan Erdoğan ve AKP hükümeti, Türkiye’yi 3-A’dan oluşan karanlık bir yol haritasıyla çok tehlikeli bir maceraya sürüklemeye hazır ve kararlı görünmektedir.
Bu 3-A patentli yol haritasının nirengi noktaları ve harita mühendisleri; ABD, AB ve AKP’dir.
Siyasi çözüm adı altında terör örgütü PKK’nın bu yol haritasını izleyerek siyasallaşmasının zemininin hazırlanmasına çalışılmaktadır.
Ancak, AKP ham hayaller peşinde koşmamalıdır.
Türkiye’de hiçbir güç, teröre prim verilmesini, devletin terör tehdidine boyun eğmesini, kanlı teröristlerin veya maşalarının siyasi muhatap alınmasını beklememeli, bunu bir an için olsa bile aklından geçirmemelidir.
AKP’nin, bundan sonra Türkiye’nin hayrına yapabileceği tek bir şey kalmıştır.
Erken seçime gidilmesine karşı direnmeyi bırakmasıdır.
En büyük endişemiz, Türkiye’nin bir kardeş kavgasına ve siyasi kaosa sürüklenmeden seçim sandığının aziz milletimizin önüne getirilmesidir.
Bu kaçınılmaz milli hesaplaşma daha fazla geciktirilmemelidir.
AKP, çok yakında gerçeklerle yüzleşecek ve yaptıklarının hesabını Türk Milletine vererek sonuçlarına katlanacaktır.
Bu inançsız ve ilkesiz kadrolar geride harap olmuş bir Türkiye enkazı bırakarak yakında gideceklerdir.”
Değerli okurlarım,
Anlaşılan o ki; 3-A patentli projeye MHP desteği devreye alındı.
O gün Erdoğan’a yaptığı bu tarihi uyarı ve çağrıyı ben de bugün kelimesini değiştirmeden Bahçeli’ye ve Erdoğan’a söylüyor ve diyorum ki;
Büyük Türk Milletinin “Öcalan’a af” çağrınıza ne yanıt vereceğini öğrenmek istiyorsanız hodri meydan.
Derhal erken seçim…