Sana söz veriyoruz Ata’m…
10 Kasım 1938'de saat 9’u 5 geçe Türk milletinin kalbinde hüzünle yankılanan acı bir andır.
Türk milletinin kaderini değiştiren lider gazi Mustafa Kemal Atatürk, Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Atatürk, sadece askerî zaferlerin ötesinde bir lider olarak, milletin bağımsızlık ruhunu alevlendirdi.
Ülkeyi modern, laik, sosyal ve demokratik bir yapıya dönüştürme yolunda demokratikleşme yolunda da çok büyük adımlar attı.
Attığı adımlar, onun ileri görüşlülüğünü ve halkına olan sevgisini yansıtır.
Eğitimden sanata, hukuktan ekonomiye kadar her alanda reformlar yaparak, halkının yalnızca bugünü değil, yarınını da aydınlattı.
"En büyük eserim" dediği Cumhuriyet, Atatürk’ün Türk milletine en büyük armağanıdır.
Bugün, her 10 Kasım’da olduğu gibi, Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.
Bize bıraktığı mirası korumak, onun ideallerini yaşatmak ve daha aydınlık yarınlara adım atmak için onun izinde yürümeye devam edeceğiz.
Bu milletin kalbinde Atatürk, daima yaşayacak; bize bıraktığı bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi ile yolumuzu daima aydınlatacak.
Sonsuz minnetle, 10 Kasım’da saygı duruşunda diyorum ki:
Sen rahat uyu Atam, bıraktığın yolda kararlılıkla yürüyoruz.
- Teröristbaşına af planlayanlar yerli iş birlikçilere, emperyalist işgalcilere,
- Demokrasiyi askıya alanlara,
- Diktatörlük sevdalılarına,
- Türk bayrağı ile sorunu olanlara,
- Türkiye’yi federasyonlara bölüp parçalamak isteyenlere,
- Anayasa’nın 66. maddesindeki Türk adını kaldırmak isteyenlere,
- Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmek isteyenlere,
- Kuvvetler ayrılığını, kuvvetler birliğine dönüştürenlere,
- Anayasayı çiğneyenlere,
- Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayanlara,
- Bağımsız yargıyı siyasi bağımlı hâle getirenlere,
- Siyasi infazlarla siyasi çıkar hedefleyen kumpasçılara,
- Halkı fakruzaruret içine düşürenlere,
Sözümüz söz, asla taviz vermeyeceğiz Ata’m…
Kurtuluş ve kuruluşumuzun büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk;
"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" sözünü ömür boyu sarsılmaz ilke kabul ediyoruz.
Vatan yaptığın bu toprakların tek bir taşını feda etmeyeceğiz Ata’m.
Vatan hainleri hariç, bugün her bir Türk vatandaşı, eserini geleceğe taşıma sorumluluğunu omuzlarında hissediyor Ata’m.
İlke ve devrimlerin ile ekonomiye, demokrasiye, bilime, sanata, eğitime verdiğin önem, bugün bile Türkiye'nin yolunu aydınlatmaya devam ediyor Ata’m.
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözün, Türk gençliğine gösterdiğin en büyük hedeftir ve bu hedeften bir milim sapmayacağız Ata’m.
Bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve demokrasimizi korumaya söz veriyoruz Ata’m.
Bu inançla; her 10 Kasım’da yeniden kenetlenerek onurla ve gururla diyoruz ki;
-"Ne mutlu Türk’üm diyene…”
Değerli okurlarım,
Bugün bir yas günü değil, bir yemin günüdür.
Duyduğumuz saygı çerçevesinde; demokrasimizi, özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı ve Cumhuriyetimizi ilelebet koruyarak, ilke ve devrimlerin ile ideallerini yaşatmaya söz veriyoruz Ata’m…
Ruhun şad olsun Ata’m…